SAYI: 65 Mayıs/Mai 2019®

hayatı paylaşw w w.vitrin-magazin.de

MAGAZÌN

modatrend

Güzellik

KÜLTÜRsanat

Özel Röportaj popbizdeAYDİLGE

AUTOHAUS KALKAN Ihr Auto - unser Herzschlag

Genießen Sie exklusiven Komfort und herausragende Leistung mit den Modellen der Premium-Marken JAGUAR & LAND ROVER. Als offizieller Vertragspartner mit eigener Vertragswerkstatt vor Ort stehen wir Ihnen mit individueller Beratung und einem mehrfach ausgezeichneten Service zur Verfügung.

Überzeugen Sie sich selbst und erleben Sie eine ganz neue Art der Faszinationin unserem Showroom in Aschaffenburg.

Wir freuen uns auf Ihren Besuch.

www.kalkan-auto.de

WÜRZBURGER STR. 16863743 ASCHAFFENBURG

TEL.: 0 60 21 / 58 38 9 - 0WWW.KALKAN-AUTO.DE

KALKAN AUTOMOBILE GMBHWÜRZBURGER STR. 16863743 ASCHAFFENBURG

TEL.: 0 60 21 / 58 38 9 - 0WWW.KALKAN-AUTO.DE

AUTOHAUS KALKANGenießen Sie exklusiven Komfort und herausragende Leistung mit den Modellen der Premium-Marken JAGUAR & LAND ROVER. Als offizieller Vertragspartner mit eigener Vertragswerkstatt vor

Ort stehen wir Ihnen mit individueller Beratung und einem mehr-fach ausgezeichneten Service zur Verfügung. Überzeugen Sie sich selbst in unserem Showroom in Aschaffenburg.

Wir freuen uns auf Ihren Besuch. www.kalkan-auto.de

Ihr Auto – unser Herzschlag

KA_AnzBundle_190328.indd 1 30.04.19 15:04

5

editörkünye

Mehmet Bütev

Mehmet Butev

Hayırlı Ramazanlar

Yaz kapıda… Günler, haftalar, aylar ne kadar da çabuk geçiyor değil mi? Şubat, Mart, Nisan derken kış bitti, bahar bitiyor, havalar ısınıyor. Biz de siz değerli okurlarımıza havalar gibi sıcak, bahar kadar taze Mayıs sayımızı tanıtmaktan gurur duyuyoruz.

12. Mayıs... Tüm annelerin, anne gibilerin, anne yarılarının, anne olmak isteyenlerin ve elbette hasretle anılan melek annelerin Anneler Günü kutlu olsun.

Hoş geldin on bir ayın sultanı... Herkese bereketli hayırlı güzel bir ramazan ayı geçirmesi dileğiyle, hayırlı ramazanlar.

Sevgilerimle...

Südbahnhofstraße 3 . 63739 Aschaffenburg . Info & Reservierung 06021 5858560Limon Grillhaus

Öffnungszeiten: Di.-So. 10.00-23.00 Uhr / Montag Ruhetag

9

www.vitrin-magazin.de

Hayırlı Ramazanlar

Doku tipleme kampanyasında sevindirdi. Doku tipleme kampanyasında gönüllü çalışan Naciye Örük,” Öykü’ye annesi tarafından verilen ilik nakli yapıldı. Bunun uyum tutması için dua ediyoruz. Burada doku tipleme kampanyasının ilik nakli olmak için uygun doku bekleyen Öykü ve diğer lösemi hastalarına da ümit olduğunu kaydederek Almanya’da vatandaşlarımız duyarlılığını gösterdi, gösteriyor. İnşallah bu bağışlar başka canların kurtulmasına da vesile olacak. Hastalara uygun dokuyu bulaca-ğımızı umuyoruz. Tek isteğimiz Öykü’yü ve onun gibileri yaşatmak. Herkes Öykü’ye yardım düşüncesinde. “ dedi.

Duyarlı Türk aileEtkinliğe Mörfelden’de yaşayan Necip Doğan ( 29) ve Özlem Doğan (30) aileside katılıp tükürük testi yaptırdı. Doğan ailesi,” Eğer bir hastaya yardım yapabilirsek, umut olursak, çok seviniriz . Türk hastalara en iyi yardımı yine o coğrafya kökenli insanlar yapabilir. Bugün onlar hasta, yarın belki bizler ve yakınlarımız hasta olur” diyerek Türk vatandaşlarının özellikle Türk aileleri-nin diğer DKMS etkinliklerine katılmalarını istedi. Essen ve Bottrop’tan geldiler Tiyatro izlemek için Almanya’nın NRW sınırındaki Essen’den gelen Özden Kork-maz( sağda) ile Bottrop’tan gelen Cansu Kaz, da beraberce tükürük örneği verip test yaptırdılar . Özden ve Cansu ,” Umarız bugün burada Öykü ve Öykü gibi lösemi hastası başka bir çocuk için belki umut oluruz” dediler.

Öykü’lere umut oldular

ALMANYA’NIN Hessen Eyaleti ve çev-resinde Türkiye’de lösemi hastası küçük Öykü ve onun gibi lösemi hastalarını kurtaracak iliği bulmak için gerçekleştirilen etkinliklerin bir yenisine Frankfurt yakınlarındaki Türklerin yoğun olarak yaşadığı Dietzenbach’ta eklendi. Kent mer-kezindeki ”Bir Baba Hamlet” oyunun gös-terisi sunulduğu Stadt Theater’da yapılan kampanya ile Öykü ve diğer lösemi hastası çocuklar için yüze yakın vatandaşımız kök hücre bağışı için test yaptırıp, adeta umut olmak için yarıştılar. Gönüllü çalıştılar Antalya Üniversitesi’ne acil kendine uygun ilik bulunması beklenen küçük Öykü yanısıra kendisi gibi lösemi hastaları Bahar (23), Atakan (22) ve Mira’yı (2) kurtarmak için başlatılan kampanya-ya destek için harekete geçtiğini belirten Naciye Örük Hicran adındaki yardımsever vatandaşımız, “Burada ucunda pamuk bulunan bir çubukla ağızlardan örnek alıp kök hücre tiplemesi yapılıyor. Hastalara umut olmak çok güzel ve mutluluk verici bir durum, inşallah hedefe ulaşılır” dedi.

Tipleme yaptırdılarÖykü ve onun gibi lösemi hastaları için Alman Kızılhaç örgütünün Düsseldorf Şubesi’nin organize yaptığı kök hücre doku tiplemesi kampanyasına, tiyatro izlemeye gelenlerin yarısının katılması sevindirdi

İsa DEVEÇEKEN/Dietzenbach

C1 13-1568159 Mannheim

Tel: 0621 - 40 180 602Fax: 0621 - 40 180 603

E-Mail: ma@mkuechen.de

Kasinostr. 264293 Darmstadt

Tel: 06151 - 368 88 79Fax: 06151 - 368 35 30

E-Mail: da@mkuechen.de

Weissenburger Str. 5263739 Aschaffenburg

Tel: 06021 - 628 20 60Fax: 06021 - 628 77 48

E-Mail: ab@mkuechen.de

Danzigerstr. 365428 Rüsselsheim

Tel: 06142 - 942 86 00Fax: 06142 - 942 86 02

E-Mail: ru@mkuechen.de

MANNHEIM DARMSTADTASCHAFFENBURGRÜSSELSHEIM

Filiale Aschaffenburg

WIR FEIERN - SIE SPARENJUBILÄUMS - RABATT AUF

ALLE KÜCHEN!-30%

CUP2019

www.vitrin-magazin.de

www.vitrin-magazin.de / info@vitrin-magazin.de

6. Esnafl ar Kupası _ ViTRiN CUP

30. Juni 2019

13

15

Alaçatı‘nın‚"Gizli Kalsın‘ı"

Eldoris & Grand Eldoris Hotel

Alaçatı mah 11078 Sokak No: 6535950 Çeşme/İzmir0 090 533 71 62 035

"Tatilin tadını Ege'nin İncisi Alaçatı'da çıkarın"

Selçuk Yöntem‘in Jazz standartları ile çıkartılmış ‚‘Aşk İçin Önsöz‘‘ albü-münde yola çıkılarak, albümden bazı şiirlere, yeni şarkıların ve vokallerin eklenmesi ile Jazz müziği ve şiiri birleştiren bir çalışmadır.

Dinleti de Selçuk Yöntem, pablo Neruda‘dan Nazım Hikmet‘e bir çok şairin siirlerini seslendirirken, Selen Beytekin ile de jazz şarkılarına vokal yapmaktadır.

Metin HARA ile Düşünce Gücünü Aktive Etmek

Kendini geliştirmek ve insanlara faydalı olmak adına aldığı pek çok farklı eğitimle değişik enerji tekniklerinin bilgisini modern tıp bilgisiyle sentezleyen Metin Hara, insanların yaşamlarında olumlu değişiklikler yapabilmelerinde yardımcı olmak adına adımlar atmaktadır. Metin Hara, sevginin ve düşünce gücünün neler yapabileceğini bilimsel ve uygulamalı göstermektedir.

Seminar Metin Hara

19.06.2019

Selçuk Yöntem - Jazz ve Şiir

26.05.2019Hanauer Landstr. 5 - 7 (Zoo-Passage) . 60314 Frankfurt/Main . Tel: +49 (0)69 - 499 09 80

16 17

Was ist ein Modernisierungskredit? Der Modernisierungskredit vereint die Bedingungen aus einem Konsumenten-kredit und einer klassischen Baufinanzie-rung in einem Produkt.

- Das Eintragen einer Grundschuld ist nicht erforderlich.

- Es werden mittel - langfristige Laufzeiten Angeboten, eine 100% Sondertilgung ist jederzeit möglich.

- Dies bringt der Modernisierung die enorme Flexibiltät.

Moderniesierungskredit Produktprofil:Immobilieneigentümer mit Wunsch auf Modenisierung

- lange Laufzeiten bis zu 120 monate- 5000€ - 50000€ Kreditsumme- geringe Raten- Bonitätsabhängige Konditionen

Bei uns sind Sie immer Barzahler!!Mit einem Modernisierungskredit das eigene Haus sanieren oder modernisieren, die Zinsraten liegen deutlich unter denen eines freien Ratenkredits.

18 19

6. Frankfurt Tiyatro Festivali sanatı ve sanatçıları bu yılda tiyatroseverlerle buluşturdu. Haldun Dormen, Ayla Algan, Tamer Levent, Ayşenil Şamlıoğlu'nun onursal başkanlığındaki festival yine dopdolu geçti.

Frankfurtlu sanatseverin izlediği festival, her yıl olduğu gibi bu yıl da, T.C Kültür Bakanlığı ve Frankfurt Belediyesi Kültür Dairesi’ nin desteği ile T.C Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı himayesinde gerçekleşti.

Frankfurt Tiyatro Festivalinde toplam 5 oyun, 5 atölye, 2 panel, 5 söyleşi yer aldı.

Festivalde sahne alan Oyunlar büyük ilgi gördü; 3 Kız Kardeş, Karagöz Öğreniyor, Meçhul Paşa, Geç Kalanlar, Can Yeleği. Ayrıca Festivalde Tiyatroya emek vermiş; Tamer Levent, Ayşenil Şamlıoğlu, Oya Başar, Rasim Öztekin, Hüseyin Avni Danyal, Ayşe Tunaboylu, Fatih Koyunoğlu, Özge Özder, Hilal Saral , Erkan Avcı, Melisa Aslı Pamuk, Vildan Gülerman, Zafer Kırşan, Erdem Akakaçe, Nurten İnan, Selin İşcan, Çiğdem Özkurt Spickermann ve birbirinden değerli sanatçılar yer aldı.

6. Frankfurt Tiyatro Festivali

kültürsanat6. Frankfurt Tiyatro Festivali

20 21

KENDİMİ İFADE

Aydilge ve Halil Sezai‘nin son düeti ‚‘Aşk Yüzünden‘‘ dinlediniz mi? Ben çok sevdim, her yerde de karşılaşıyorum. Aydilge‘yi biliyorsunuz birçok başarılı gençlik dizi müziklerinde şarkılarıyla yer aldı. Neşeli, hayat dolu bir kadın! Bakalım neler konuştuk, sizler için neler anlattı?

MÜZİK BENİM

popbizdeVAR OLMA

NEDENİM

ETME AMACIM,

22 23

• Bu zamana kadar neredeyse, hep ken-di şarkılarınla ve kendi bestelerinle pro-jeler yaptın. Biz hiç Aydilge‘yi, başka birinin imzasını taşıyan bir besteyle görebilecek miyiz? Seni en iyi şekilde ifade edebilecek şarkıları sadece sen mi yazabiliyorsun? Müzik benim kendimi ifade etme aracım. Var olma nedenim... Hobim ya da işim değil; biricik nefesim... Canımın ortasında hep müzik atıyor. Kendi bestelerimi ve sözlerimi yazabilecek bir yeteneğim olduğu için şükrediyorum. Çünkü insan, ruhunu en iyi kendisi anlatabilir. Ama nadir de olsa, tabi ki başka bestecilerin şarkısını söylediğim oluyor. ÖrneğinSezen Aksu bestesi olan Sorma‘yı single olarak çıkarmıştım. O sene üç kez Yılın En İyi Cover‘ı ödülünü aldım. Yani en önemli şey aslında, ne olursa olsun şarkıları kalpte damıtabilmek...

• Sesin, ses rengin çok farklı. Çok kolay ayırt edilebilecek bir tını. Sesinin insan-lara şifalı geldiğine ya da dinleyicileri hipnoz ettiğini inanıyor musun? Ve kendi sesini beğeniyor musun? Ben çok hasta bir çocukluk geçirdim. Astım nöbetlerim ağır geçerdi. Nefes alamazdım. O yüzden çok arkadaşım da yoktu. Hatta en yakın arkadaşım bana sürekli su buharı ve oksijen üreten mavi makineydi. Nefes alamadığım da „hava hava“ diye makineye koşardım. Hasta olduğumu bilmeyenler de niye hava diye koşturduğumu anlamaz, hav hav yani köpek istediğimi sanırlardı. Oysa tek istediğim havaydı. O halde bile şarkı söylerdim. Müzik benim şifam olmuştu. Plastik makinem ve aşkla şarkı söyleyen çocuk kalbim el ele verip ciğerlerimi iyileştirdiler. O gün bugündür aşkla müzik soluyorum ve müziğin bizi iyileştirebileceğine inanıyorum. Sadece somut hastalıkları değil, kalp yaralarımızı da...

• Son yıllarda, dizilerin en fenomen şarkılarını sen besteliyorsun, ben sayamıyorum aldığın ödülleri. O şarkıları yaparken, oyunculardan etkileniyor musun? Atıyorum, Baruş Arduç‘un gülüşü, Serkan Çayoğlu‘nun bakışları ya da Elçin Sangu‘nun saçları, Özge Gürel‘in mimikleri vs. gibi?

Ben aslında dizi müziği yapmaya farklı bir iş diye bakmıyorum. Her zaman olduğu gibi, çok candan samimi, gerçek bir şarkı yapayım diye başlıyorum besteye...Ama tabi ki senaryo ve oyuncular çok önemli. Tabi ki onlardan etkileniyorum çünkü o dizinin ruhuna dair bir şeyler yazmam gerekiyor. Kiralık Aşk için yaptığım şarkıda da Barış Arduç‘un gülüşüne dair sözler var tabi... ‚‘Sen üzülme, bir gülümse, gel benimle...‘‘ gibi... Daha ilk gördüğümde gülüşünün çok sevileceğini anlamıştım. Ona aşık bir kadın da tabi ki gülüşünden etkilenecek, şarkıdaki gibi ‚‘benimle gel, gülümse gel‘‘ diyecektir...

''BARIŞ ARDUÇ'U İLK GÖRDÜĞÜMDE GÜLÜŞÜNÜN BU KADAR SEVİLECEĞİNİ ANLAMIŞTIM''

24 25

• Çok enerjik, çok çılgın ve duygularını yoğun yaşayan bir müzisyen Aydilge. Bu enerjinin bir gün biteceğini ya da müzik yapmak istemeyeceğin bir gün geleceğini hiç düşündün mü? Bu seni korkutur mu? Hiç korkutmaz çünkü öyle bir şey olamaz. Çünkü o zaman Aydilge olmaz...

Hiç korkutmaz çünkü öyle bir şey olamaz. Çünkü o zaman Aydilgeolmaz... • Aslında, müzik kariyerine başlamadan önce edebiyat bölümü mezunu ve iki roman yazan, yayımlayan bir kadın. Seni roman yazmayı bırakıp, müzik yapmaya iten şey ne oldu?

Müzik çok daha önceden var. 8 yaşında TRT Ankara Radyosu Çocuk Korosu sınavlarını birincilikle kazandım. Konser-vatuvar eğitimine denk bir eğitim aldık. Daha çocuk yaşta iki albüm yaptık ve onlarca konser verdik. O yüzden roman yazmayı bırakıp, müziğe başlamam söz konusu değil. Müzik hep vardı. Ama bu kadar yoğun bir dönemde, roman yazmaya vakit bulamıyorum. Bu yine de ileride yazmayacağım anlamına gelmiyor. Zaten her ay Ot dergisinde köşe yazılarım yayınlanmaya devam ediyor.

• Aydilge, daha çok gençlere hitap eden bir sanatçı. Konserlerin gençlerle dolup taşıyor. Hiç „Ya beni yaşlılar da dinle-sin, onlar da şarkılarımı sevsin.“ diye bir düşüncen oldu mu? Ya da 7‘den 70‘e hitap ettiğini düşünüyor musun?

Özellikle dizi müziklerinden sonra, sadece gençler değil 7‘den 70‘e herkesin takip ettiği isimlerden bir olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Önceden daha genç ve alter-natif bir kitlem vardı ama ‘Kiraz Mevsimi’ ve ‘Kiralık Aşk’ beni bambaşka bir yere taşıdı. Teyzelerden, çocuklara kadar herkes dizi izliyor. Normalde alternatif bir kitle beni dinlerken çok genel bir kitleye ulaştım.

• Herkese soruyorum, sana da sormak isterim. Şarkıların tıklanmaları, 100 milyon üzeri tıklanmak ya da 1 günde 3 milyon üzeri tıklanmak bir başarı kriteri mi? Mesela son şarkın „Yo Yo Yo“ 3.5 Milyon izlenmiş. Neler demek istersin?

Ne diyeyim, bunca yalan dolanın ortasında? Rakamlarla kirli bir şekilde oynanırken ben ve benim gibi dürüst kalmayı seçen müzisyenlerin ki azmış gibi duruyor. Yalan olduğunu bilip o tıklamalara göre değer biçmek çok acı. İki bin, üç bin liraya üç dört milyon tıklama satın alabiliyorlar. Her şey ne kadar basit parası olan için değil mi ve nasıl da sahte... 220 milyonluk rakamları olanlar, neden bilet satamıyor peki? Nerede o 220 milyon dinleyen? Zaten en komiği de dünya çapındaki isimlerden daha çok tıklanmaları. Madonna‘yı, Lady Gaga‘yı geçen, ama dünyanın farkında olmadığı starlarımız var. Çok üzücü tabi, bu kadar ayan beyan dinleyicinin salak yerine konması, sonra bir de bununla reklam yapılması... Zaten hayatta bir sürü yalan dolan varken, keşke müziği rahat bıraksalar. Keşke müzik, ticari oyunlara alet edilmeden, olması gerektiği gibi duy-gu işi kalsa....

‘‘KEŞKE MÜZİK, TİCARİ OYUNLARA ALET EDİLMEDEN, OL-MASI GEREKTİĞİ GİBİ DUYGU İŞİ KALSA‘‘

26 27

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

• Müzik dünyasında polemikler sürekli yaşanıyor aksine sular hiç durulmuyor. Yaşanan polemikler sana inandırıcı geliyor mu? Bu polemiklerin içine çe-kilsen nasıl bir tepki verirdin? Pek çoğunun farkında bile değilim. Çünkü hiç ilgilenmiyorum. Zaten pole-miklerin sahici olduğunu da çoğu zaman düşünmüyorum. Sen bana laf at, ben sana atayım, sonra barışalım. Hem barışmamız hem kavgamız haber olsun diye bakılıyor. Herhangi bir polemiğin içine çekilirsem, vereceğim tepki söz söylemeye değer olup olmadığına ve gerçek olup olmadığına göre değişir. Ama polemiğe ayıracağım vakti, iki yeni parça dinleyip ruhumu yumuşatmaya ayırmayı tabi ki yeğlerim.

• Giyim tarzın da oldukça dikkat çekici. Sahnede giydiğin kostümler özellikle. Modayı takip eder misin yoksa üstüne yakışanı mı giyersin?c Moda anlamında, marka umurumda olmaz. Daha çok kendime özgü renklerin, tatların peşindeyim. Genel geçer bir moda anlayışının değil. Örnek almak, takip et-mek kavramlarını çok sevmiyorum çünkü kendimizi güçlü, emniyette ve güvende hissetmek için hep başkalarına benze-meye çalışıyoruz. Sistemin bize satmaya çalıştığı hayatı yaşamaya özeniyoruz. Oysa başka birinden medet ummak, ka-çak malzemeyle bina inşa etmeye benzer. Ruhlarımızın kumaşları birbirinden farklı olduğu için, başkasının gücü bizde yama gibi durur, ya da protez bacak gibi.

28 29

Reklamlarınız için bizi arayın..Tel.: 015123003316Mail: info@vitrin-magazin.de

SAYI: 63 Mar t/März 2019®

hayatı paylaş

w w w.vitrin-magazin.de

SAYI: 63 Mar t/März 2019®

hayatı paylaş

w w w.vitrin-magazin.de

MAGAZÌN

modatrend

Güzellik

KÜLTÜRsanat

trend

Oğuzhan Koç

popbizde

sinemakolik

Özel Röportaj

okuyannesil

FATIHTORUN

GAMZE CANKAYA

ARIF CANÖZ

JULIAN WISCHERT

HAMI GÜNDÜZ

Telefon: 09371 6500117 , E-Mail: info@acr-kleinheubach.de

BEAUTY PALACE SAHAARA

Gülhan ÖzcanFriseurmeisterin & Make- Up ArtistGlattbacherstr. 2 , 63741 AschaffenburgTel. 060 21 / 438 49 08

Web. www.sahaara.eu Beauty Palace SaHaara by Gülhan sahaara_by_gulhan

Öffnungszeiten: Di.-Fr. 09.00 - 19.00 Uhr | Sa. 08.00 - 16.00 Uhr | Montag Ruhetag

32 33

‚Cover‘ modası hiçbir zaman geçmiyor, çoğu çöpe giderken aralarından sıyrılan ve büyük başarı yakalayanlar da var tabi, tıpkı Ziynet Sali‘nin son çalışması ‚‘Bana Da Söyle‘‘ gibi. Arabada bir gün içinde hangi radyoyu açsam, frekans değiştirsem karşıma Ziynet çıktı. Şarkının tuttuğunu eğer radyolarda çok çalmasıyla baz almıyorsanız, Spotify‘ın Global Viral listelerine son dönemde giren tek Türkçe pop şarkısı olduğununda altını çizmek isterim. Şarkıyı dinleyen gençler, ‚‘O km bir şarkı‘‘ zannettiler. Tabi Ferdi Tayfur‘un sesinden dinleyen sevenler vardır ama Mustafa Ceceli‘nin enfes düzenlemesi ve Ziynet Sali‘nin doğru yoru-muyla şarkıyı hiç bilmeyenleri ya da dinlemeyen-leri de içine çekmeyi garantiliyor.

LİSTELERE

DAMGASI

ZİYNET SALİ

90‘lı yıllara damga vuran, başarısını 2000‘li yıllara kadar taşıyan hem söylediği şarkılarla hem danslarıyla milyonları peşinden koşturan İzel, 7 yıllık çok uzun bir aranın ardından ‚‘Kendiliğinden Olmalı‘‘ albümüyle müzikseverlerin karşısına geçti. Çıkış şarkısı ‚‘Bizim Ağaç‘‘ ı dinlediğimde ne dedim biliyor musunuz ‚‘Yahu yıllar geçti ama İzel‘in sesi hala aynı, hala çok güzel.‘‘ Yıllarca yaptığı şarkılarla, tarzıyla kimseye benzemeyen aksine döneminde birçok ‚‘popçu‘‘ olarak çıkan yeni isimlerin örnek aldığı yeri geldiğinde taklit ettiği bir isim oldu. Çok güzel şarkılar bıraktı Türk pop müzik tarihine, kıymetli işler yaptı ama o naif ve kırılgan ruhuna çoğu zaman yenik düştü. Belki diğerleri gibi hırslı, stratejik adımlar atan bir İzel olsaydı her şey çok daha farklı olabilirdi. Sonuç olarak albümü baştan sona dinlediğimde yine güzel mesajlar veren, aşkı kendi gibi anlatan bir kadın görüyorum. Umarım albüm hak ettiği ilgiyi görür, görmeli de! İzel‘in hepimizde yeri ayrı diye düşünüyorum ve müziğe küsmeyip dinleyicileri için bir albüm yaptığı için teşekkürü bir borç bilirim.

GERİ DÖNÜŞÜİZEL'İN

Jetzt im Kino oder unter shop.cinestar.de

schon ab

10 €Perfekt für Film-Fans:Kinogutscheine ab 10 € für Tickets, Getränke, Snacks und Fan-Artikel.

ES GIBT IMMER EINEN GRUND FÜR

KINO-GUTSCHEINE!

DUFTET NACH KINO!

popbizde

34 35

Hızlı hazırlanmanız gereken görüşmeleriniz olabilir. Her zaman makyajlı olmak zor olduğu gibi ge-reksizdir de. Aniden görüşmeniz gereken randevularınızda hızlıca hazırlanmak için pratik makyaj uygulamalarını yapabilirsiniz.

Göz Makyajı

Ne kadar pratik bir makyaj yapsanız da göz makyajı var ise makyaj niteliği sağlanır. Eyeliner, kalem, kontur sürmek yerine yan kesik bir fırça ile göz farını kalem gibi çekin. Hem kolay hem de flu görüntü verdiği için düzeltmek veya inceltmek zorunda kalmazsınız. Göz farlarını, kalem olarak kullanmak daha doğal ve çekici görünüm kazandırır.

Enerji ve Canlılık

Allık mutlaka olmalıdır. Pudra, fondöten, pate krem, aydınlatıcı gibi çeşitli ürünlere gerek kalma-dan yanaklara sürülen allık, canlı bir görünüm sunar. Kolay ve hızlı sürülmesi herhangi bitiş ve başlangıç noktası olmadığı için allık, özgürce sürülebilir. Turuncu ışıltılar içeren bronz allık kullanabilirsiniz.

Zemin Hazırlama

Cildine özen gösteren ve çok çeşitli kremler kullanan kişiler için, bir arada krem kullanılabilir. Nemlendirici, fondöten ve güneş koruyucu kremi ayrı ayrı uygulamak yerine renkli güneş koruyucu krem kullanmak, zaman kazandırır.

Parlaklık Takısı

Ruj yerine lipstick sürerek zamandan kazanabilirsiniz. Dudak kalemi ya da rujun taşmasını düzeltmek için uğraşmak zorunda kalmazsınız. Üstelik cilt makyajı yapılmasa bile parlaklığı dudaklara kazandırmak, odaksallığı dağıtarak, hızlı makyaj yapıldığının anlaşılmamasını sağlar.

Rimel mutlaka sürülmelidir. Kolayve bulaştırmadan sürmek için, parmağınızı kirpiklerin arkasına yerleştirin ve hızlıca tarayın.

güzellikŞİP ŞAKMAKYAJ

37

kadınca Elif Er

Nişan elbisesinin nasıl olması gerektiği, nerede yapılacağına göre değişir. Yani ilk önce nişanın yapılacağı mekânı bilmek gerekir.

Herkesin gözü sizin üzerinizde olacağından kıyafet seçimi oldukça önemlidir. Vücut ölçüleri-yle, konseptle ve nişanın gerçekleştirileceği mekânla uyumlu olmalıdır.

Kalabalık bir topluluk içinde nişan töreni gerçekleştirilecekse, abiye bunun için uygun olacaktır.

Nişan Elbisesi

Liebigstraße 2 - 63906 Erlenbach am Main - Tel: 09372 9839934Öffnungszeiten: Mo - Fr 9.00 - 18.00 Uhr, Do 9.00 - 20.00 Uhr, Sa 9.00 - 16.00 Uhr

Damen und Baber Salon

38 39

Inh. Barış Bileci Landingstraße 3 · 63739 Aschaffenburg

Tel. 0 60 21 - 79 34 284 · Handy 0177 - 86 16 613Öffnungszeiten: Mo.–Fr. 10–18 Uhr · Sa. 10–16 Uhr

Ja ich will !

Nişan elbisesi tercihinizi etkileye-cek şeylerden biri ten rengidir. Açık tenlilerin en çok tercih ettiği renkler zümrüt yeşili, kırmızı, pembe ve narçiçeği iken, esmer-ler içinse tozpembe, su yeşili ve pudra rengidir.

Kolsuz bir kıyafeti uzun kollu yapmak için bolero giymek doğru bir tercih olmayacaktır, çünkü kıyafetin güzel görüntüsünü bozacaktır.

Bolero giymek yerine uzun kollu modelleri tercih etmeli veya diktirmelisiniz.

Son zamanlarda uçuş uçuş kıyafetler ve strap-lez modeller oldukça sık kullanılmaktadır fakat rahatça hareket edebil-mek için straplezin tercih edilmemesi gerekir.

Nişan elbisesi seçerken fazla dekoltesi ve yırtmacı olmayan, rahat oturup kalkılabilecek bir kıyafet seçmelisiniz.

Düğünde beyaz giyeceğiniz için nişanda farklı bir renk tercih etmeniz, farklılık yaratacaktır. Abiye denince, akla ilk gelen renk siyahtır. Fakat böyle bir günde siyah giymek uygun olmayacaktır. Nişan için canlı renkler giyinmelidir.

Kısa boylu kişilerin uzun kıyafetler tercih etmemesi gere-kir. Kilo problemi olan kişilerse göğüs bölgesine oturan, dökümlü model kıyafetler seçebilir.

Eğer nişanınız evde, aile içinde olacaksa uzun olma-yan, dantelli elbiseler iyi bir seçim olacaktır. Eğer dikkat çekici bir kıyafet giyecekse-niz takacağınız aksesuarlar kıyafet kadar dikkat çekici olmamalıdır, çünkü göz yorucu ve abartılı olacaktır.

40 41

Ülke olarak bunalımda olduğumuz, açıkçası her güne talihsiz ve şaşırtıcı haberlerle uyandığımız günlerde Demet Akalın‘ın 15 şarkıdan oluşan yeni albümü ‚‘Ateş‘‘ ilaç gibi geldi. Şu dönemde kimsenin albüm yapmaya cesaret edemediği, rap müziğin neredeyse birçok mü-zikseveri esir aldığı bir dönemde 15 şarkılık büyük bir albüm yapmak her yiğidin harcı değil! Albümü dinler dinlemez dinleyicilerin radarına sözü ve müziği Bade Derinöz‘e düzenlemesi Erhan Bayrak‘a ait Haktan‘la düet yaptığı ‚‘Yekten‘‘ takılıyor. Devamında Ağlar O Deli, Esiyor, Ödül, Bizi Buluyor dinleyicilerin en çok beğendiği şarkılar oluyor. Albümde uzun yıllardır çalıştığı isimlerin yanı sıra Sıla ve Efe Bahadır imzalı bir şarkıda yer alıyor.

Akalın'ın çıkış şarkısı olarak belirlediği sözü ve müziği Tan Taşçı'ya, düzen-lemesi Catwork'e ait ''N'apıyorsan Yap'' şarkısının klibinin yönetmenliğini Nihat Odabaşı üstlendi. Demet Akalın'ın çekim esnasında en uzun kaldığı klip sanıyorum 15-19 saat arası bir çekim süreci oldu. Ama çıkan sonuç muazzam! Eğer bana soracak olursanız, şöyle bir düşünüyorum Demet Akalın'ın müzik kariyerinin en tarz, en cool, en iyi klibi! Nihat Odabaşı ile işbirliğine devam etmeliler, kimyalarının uyduğunu düşünüyorum.

KARİYERİNİN EN İYİ KLİBİ ''N'APIYORSAN YAP''

SLOW ŞARKILAR ''ATEŞ'' EDİYOR

Bir şey itiraf etmeliyim, bu albümü şöyle baştan sona dinlediğinizde Demet Akalın‘ın diğer albümleri ve ‚‘Ateş‘‘ arasında büyük bir fark olduğunu anlıyorsunuz. Önceki albümlerinde hareketli şarkıları hep ön plandayken bu albümde slow şarkılar, listeleri tesir altına aldı. Özellikle albüm çıkmadan önce teaserlar yayınlandıktan hemen sonra ‚‘Ağlar O Deli‘‘ ve ‚‘Yekten‘‘ şarkıları öne geçti, en çok beklenen ve merak edilen şarkılar oldular. Şimdi listelere şöyle bir bakıyorum da, ilk kez Demet Akalın‘ın bir albümünde bu ka-dar çok slow şarkısı listelerde yarışıyor! Özel ricam sizden, benim dinlediğimde burnumun direğini sızlatan, Serkan Ölçer düzenlemesiyle devleşen ‚‘Söz‘‘ şarkısını bir dinlemeniz. Devamında ‚‘Ateş‘‘ ve ‚‘Bir Demet‘‘ i dinleyebilirsiniz, onlarda diğerleri kadar güzeller.

MÜZİK DÜNYASINA OKSİJEN TÜPÜ ''ATEŞ''

BU AY NELER DİNLİYORUM?

1. Bülent Ersoy - Ümit Hırsızı2. Funda Arar - Bakma Bana Öylet3. Ben Fero - Biladerim İçin4. Nalan ft. Kutsi - Yaralandım5. Manuş Baba - Hasret Kapısı6. Sibel Tüzün - Olaylara Gel7. Ezo - Güzel Ayrılık 8. Cem Belevi - Bundan Sonra9. Vedat Genç - Yol Yakınken10. Aynur Aydın - Düşüne Düşüne

popbizde

42 43

6. Frankfurt Tiyatro FestivalikültürsanatFoto: Bora Y. Photography

45

COLOR COMPANYDIE FARBMANUFAKTUR

Inh.: Tunay Mardin

Landstraße 11B . 63939 Wörth am Main Email: info@color-company.de

Tel.: 0174 376 47 54

"Gerne würden wir in Sachen Malerhandwerk, an Ihren Projekten, mit fairen Preisen und Zuverlässigkeit mit unserem

Team für Qualität bürgen."

Yeni Mercedes CLA Shooting Brake, Kompakt station için sportif yorumu-nu aldı. Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılmış olan yeni nesil Mercedes CLA Shooting Brake otomobil severler tarafından bütün ilgileri üstüne topladı.

Mercedes CLA Shooting Brake, bu yorumu hak etmesinin nedeni arka tarafa doğru gittikçe alçalan tavandan ve eğimli bagaj kapağı. Arabaya katmış olduğu sportif görünüştür. 2.0 litrelik turbo moto-ra sahip olan CLA Shooting Brake hemen hemen bütün özelliklerini CLA’dan almış gibi görünüyor. Bahsettiğimiz motor 306 beygir güce sahip ve 400 Nm tork sunuyor. 4 Matik dört teker çekiş sistemi, otomatik şanzımanda da sahip olduğu 7 ileri çift kavramalı vitese sahip olacak.

Ön ve arka koltuklarda oturan yolcu-lar için sunulan dirsek mesafesini de genişletti. CLA Shooting Brake daha keyifli ve rahat bir yolculuk sunuyor. Baş mesafesine gelecek olursak, aracın baş kısmında yeni model ile birlikte ön tarafta 8 milimetre ve arka tarafta ise 9 milimetre daha geniş bir baş mesafesi sunmaktadır.

A serisi arasında en kullanışlı araba ola-rak da bilinen CLA Shooting Brake bagaj hacmini arttırarak da bu durumu bir kez daha kanıtlamış oldu. Önceki modelleri-ne göre 10 litrelik bir bagaj hacmi artışı sunuyor. Bagaj kapağının daha geniş olması sayesinde ise rahat bir yükleme alanı sunmaktadır.

2020 Mercedes CLA Shooting Brake’in

Mercedes CLA Shooting BrakeYeni Mercedes CLA Shooting Brake çok sportif

teknobilim

47

konsolu ve entegre teknolojileri coupe versiyonuyla tamamen aynı. Türbin şeklinde havalandırmaların kullanıldığı alanda yatay konumlandırılan bitişik çift ekran düzeni mevcut. Yeni özellik-ler eklenen yapay zekalı MBUX bilgi-eğlence sistemi, yeni CLA’da daha fazla komut algılıyor ve el hareketleriyle de kontrol edilebiliyor. Sesli asistan da artık yolcuların konuşmaları yüzünden kafa karışıklığı yaşamıyor. Sadece kendisine verilen komutu algılıyor.

2020 Mercedes CLA Shooting Brake’in S-Serisi’nden ödünç alınan sürüş asistanları arasında seviye 2 otonom sürüş teknolojisi yer alıyor. 500 metre ileriyi gören bu sistem, belli koşullar altında aracın otonom hareket edebilmesini sağlıyor. Söz konusu otonom sistem aktif mesafe asistanı, aktif direksiyon asistanı, aktif şerit değiştirme asistanı ve aktif park asistanı gibi pek çok teknolojiyle birlikte çalışıyor.

Yeni Mercedes CLA Shooting Brake’in kaputunun altında geniş yelpazede ben-zinli ve dizel seçenekler sunuluyor.

Egzotik parkurlarda becerilerinizi deneyin, arkadaşlarınıza evde (çevrimdışı bölünmüş ekran) veya internette meydan okuyun.

4 ORTAM = 4 OYNANIŞ- Rollercoaster Lagoon: Manyetik parkurlarda yarışarak tropik bir cennette yer çekimine meydan okuyun.- International Stadium: Dünya çapındaki yarışın parkurlarını ustalıkla tamamlamak için sürüş becerilerinizi kullanın. - Canyon Grand Drift: Kırmızı kanyonun dar parkurlarında drift yapın.- Valley Down & Dirty: Kırsal alanda hava kontrolünü kullanıp tepelerin üzerinden atlayın.

Trackmania TurboPC DVD-Rom

İstilacı uzaylı yaratıklar Bricksburg'u hara-beye çevirdi ve Emmet'in arkadaşlarını ele geçirdi! Kendi dünyalarının dışına çıkarak arkadaşlarını Systar System'inin tuhaf sakin-lerinin ellerinden kurtarmak artık Emmet ve kahramanlardan oluşan ekibinin elinde. Uzayın derinliklerine yolculuk edin, yeni dünyaları keşfedin ve Yapı Ustası beceri-lerinizi test edin.

Lego Movie 2 Videogame

oynayannesil

Playstation 4

48 49

rheinmain2.Müsiad Fuari

50 51

Hem sağlıklı yaşa, hem de ödül kazan!

Daha iyi bisiklet ortamının yaratılması adına: 13. kezbisiklet oturağındayızBisikletle işe etkinliğinin ana hedefleri: Dört ay içinde 20 gün bisiklete binme / Günlük hareketliliği artırmaADFC Hessen ve AOK Hessen´nin “Bisikletle işe gitme”kampanyası 13 yıl önce başlatıldığında bu zamana kadar ulaşacağını kimse tahmin etmiyordu. Bu yılda bu iki kurum tekrar ağustos ayının sonuna kadar en az 20 kez bisiklet oturağında zaman geçirilme-sini istemektedirler. Bu işlevi yerine getirmeniz durumunda tek veya grup çekilişine katılabilme hakkına sahip olabilirsiniz ve ödüller kazanabilirsi-niz. Bu etkinlik sayesinde ki başlıca hedefler; günlük hareketliliği artırmak, stresi azaltmak, trafikteki rahatlama ve karbondioksitin azalmasına katkıda bulunmak olarak belirtilmektedir.

Bu etkinliğe tek veya gurup halinde mayıs ile ağustos ayları dahilinde katılmak mümkündür ve kısmi güzer-gahlar bisiklete bitirilebilinir. Burada güzergahın uzunluğunun önemi yoktur. Bugüne kadar be etkinliğe fe-deral düzeyde 230.000 kişi katılacağını beyan etmiş durumdadır. Her gün de bu sayıya yenileri eklenmektedir. Bisiklet sürmek ile duyguları harekete geçirir. Düzenli egzersiz, aynı zamanda zindeliği artırır ve tipik yaşam tarzına bağlı olan hastalıkların risklerini de azaltır. Bu vesile çevre ve doğayı da korumuş olursunuz. ADFC Hessen verilerine göre 2018 yılında Hessen şehirleri bisiklet iklim testinden, not ortalaması 4 puan alırlarken, Almanya genelinde benzer durum olduğunu ADFC Hessen belirtti.

Trafikte ki güvenlik duygusunun somut olarak arttığı da görünmektedir. Bunun sebepleri ise; günlük aktivi-telerde bisiklet kullanımın artması, şehir merkezlerinde alt yapının bisiklet sürücülerine uygun hale getirilmesi ve bu işleve verilen önem olarak karşımıza çıkmaktadır.

İskandinav ülkelerine bakışAOK Hessen yönetim kurulu başkan vekili yardımcısı Dr. Michael Karner; bisikletin sessiz bir ulaşım aracı ve bu alanda çok fazla potansiyelin olduğunu belirtmektedir: Danimarka veya Hollanda´ya baktığımda, bisikletin Almanya´da arzu etmiş olduğumuz yerde olduğunu göremiyorum ve bu işlevin hafife alındığını ve eğlence aracı olarak algılandığını, düşünüyorum. Bu işin ekonomik ve sağlık boyutları inkar edilemez, hatta bisiklet şehir merkezinde bence arabadan daha üstün konumdadır. Trafikte bekleme sorunu olmaz, yakıt masrafı yok-tur, egzoz dumanı üretmez ve çoğu zaman arabadan daha fazla ilerler. Her şey den evvel 20 günlük bisiklet süreme etkinlik sürelerine uzun yaz tatili döneminde, yarı zamanlı ve ev ortamında çalışmaopsiyonları ile çok çabuk ulaşılacağını görüp ve de teyit edeceksiniz.

Kayıt yaptırıp, ödül kazanmak istiyorsanız: https://www.aok.de/pk/hes-sen/inhalt/startschuss-fuer-mit-dem-rad-zur-arbeit-34/

" Taraftarlık fedakarlık ister. "

Frankfurt Fenerbahçeliler Derneği’nin Başkanı Tunç Çolak ile spor-dan dernek faaliyetlerine kadar detaylı bir röportaj gerçekleştirdik.

Tunç Çolak:

1. Tunç Colak kimdir? Biraz kendi-nizden bahsedebilir misiniz?

Ben 8.1.1968 İstanbul, Kadıköy doğumluyum. Yani Fenerbahçemizin merkezinde doğmuşum. Kanımda var bu Fenerbahçelilik... Evliyim , eşim Alman ve 15 yaşında bir kızım var. Bir Fransız şirketinde 15 yıldır Almanya dış satış müdürü olarak çalışıyorum. Almanya genelinde yollar-

dayım. Aynı zamanda dernek işlerini de yapıyorum. Yani dernek ikinci işim.

2. Frankfurt Fenerbahçe Taraftarlar Derneği ne zaman faaliyete geçti?

Derneğimiz 2007 yılında resmiyet kazandı. Kurucu Başkanımız Sayın Cengiz Arslanoğlu. Kendisi şu an tekne-siyle dünya turunda.

Frankfurt Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Tunç Çolak ve Mehmet Bütev

54 55

3. Şu an derneğe kayıtlı kaç üyeniz bulunuyor?

200 kişiyi aşan üye sayısına sahibiz. Fakat aidatını düzenli ödeyen ve sürekli yanımızda olan üye sayısı maalesef 60-70 kişi civarı.

4. Yıllar boyunca karşılaştığınız zorluklar neler?

Fenerbahçemize layık bir dernek loka-line sahip olmak için çok özen gösterdik fakat Almanya‘da dernek olarak yer bulmak, hele hele bir Türk Derneği iseniz çok zor. Şu an Frankfurt‘un bir kenar semtin-de ( Heddernheim ) ufak bir yerimiz bulunuyor. Orası da Haziran ayından itibaren satılık olacağından çıkmak zorundayız. Zor günler bizi bekliyor.

5. Derneğin üye profilini oluştururken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz ?

Her şeyden evvel Fenerbahçe‘yi ger-çekten sevmeli ve hatta daha doğrusu yaşamalı. Zaten bu kişiler bizi buluyor. Aksi takdirde ben ve Yönetim Kurulu‘ndaki arkadaşlarım, çevremiz-deki insanları üye yapmak istediğimizde gelen ilk soru:„Bana getirisi ne ?“ oluyor. Aslında bu bakış açısı doğru değil. Der-nek işi gönülden destekle ilerler.

6. Frankfurt Fenerbahçeliler Derneği’nin Kulüple ilişkilerinden bahsedebilir misiniz?

Kulübümüze doğrudan bağlıyız. Almanya‘daki 12 resmi dernekten biriyiz. Her zaman Kulübümüzün isteği doğrultusunda çalışıyoruz. Örneğin şu an „Fener ol“ kampanyası yürürlükte. Bizde bu kampanya için kendi üyeleri-

mizden ve etrafımızdaki iş adamların-dan bağış topluyoruz. Fenerbahçemizi bu zor günlerden kurtaracağız. Ayrıca kulübümüzün Genel Sekreteri Sayın Sevil Becan Hanımefendi ve der-neklerden sorumlu kişiler ve Başkanımız Sayın Ali Koç ile münasebetlerde bulu-nuyoruz.

7. Derneğin üye sayısı arttıkça daha geniş bir lokal yeri düşünüyor musunuz?

Bütün uğraşımız bunun için. Fener-bahçemize yakışan güzel bir dernek lokali yaratmak. En önemlisi şehrin merkezinde olması. Böylece bize herkes rahatlıkla

ulaşabilecek. Amacımız Frankfurt‘ta yaşayan tüm Fenerbahçelileri bir çatı altında toplamak.

8. Bu dernekte görev yapmanın en mutluluk verici yanı nedir?

İnsanları ufak şeylerle sevindirebilmek beni çok mutlu ediyor. Örneğin, birisi İstanbul'a herhangi bir maça gitmek istediğinde, O'na veya bir yakınına elimizdeki biletlerden hediye etmek veya derbi maçlarına bilet temin etmek bizi mutlu eden şeyler arasında. Son altı aydır düzenli gerçekleştirdiğimiz ayda bir ücretsiz kahvaltı etkinliğimiz var. Üyelerimiz de bundan mutlu oluyor ve birlikte seve seve vakit geçiriyoruz.

9. Bir sonraki dönem için başkanlığa tekrar aday olmayı düşünüyor musunuz?

Evet. Yönetim Kurulu ve üyelerimiz benim bu görevi yapmamı istiyorlarsa seve seve devam ederim.Herhalde 20 yıl devam edebilirim. Eski Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım gibi :)

10. Dernek olarak üyelerinize ne tür etkinlikler düzenliyorsunuz?

Aylık kahvaltı etkinlikleri, büyük derbi maçlarda üyelerimize yemek ziyafeti ve tabiki Avrupa‘da oynanacak maçlara toplu ulaşım imkanı ve bilet tedariği.

11. Derneğin daha fazla Fenerbahçe gönüllüsü üyeye ulaşması için ne gibi çalışmalarda bulunuyorsunuz?

Üyelerimize bir taraftar kartı veriyoruz ve bu kart ile üyemiz Frankfurt'ta bazı işyerlerinden ( Restaurant veya Mobilya Mağazaları...vb) %10 veya %20 indirim alabiliyor.

12. Takımın sportif başarısıyla derneğin üye sayısı arasındaki ilişki nasıl yürüyor?

Tabiki bu da çok önemli bir husus. Taraftar takımın başarısında daha rahat üye oluyor ve bizim işimiz oldukça kolaylaşıyor. Fenerbahçe şampiyon olsa ve de Avrupa'da daha çok başarı gösterse, şu an bizim çok rahat 400-500 üyemiz olurdu.

Frankfurt Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Tunç Çolak ve As Başkanı Cengiz Aktürk

56 57

Südbahnhofstraße 3 . 63739 AschaffenburgInfo & Reservierung 06021 5858560

Limon Grillhaus

58 59

Bu hastalık zamanında tedavi edilmezse kalp yetmezliğine kadar uzanan ciddi tablolara yol açabilir. Bu nedenle erken dönemde tedavi edilmesi hem kadın sağlığı hem de yaşam kalitesi için büyük önem taşır.

Ancak bunun için öncelikle demir eksikliği anemisinin belirtilerini bilmek gerekir. Her kadının bilmesi gereken demir eksikliği anemisinin belirtilerini şöyle sıralayabiliriz.

Demir eksikliği anemisiDemir eksikliği dünyada en çok görülen anemi yani kansızlık türüdür. Dünyada yüzde 10-30, ülkemizde de yüzde 15-40 sıklığında demir eksikliği anemisi görülür. Ülkemizde ’kadınların yüzde 20'si, hamilelerin yüzde 50’si, erkeklerin de yüzde 3’ü demir eksikliği anemisin-den yakınır. Demir eksikliği ane-misinin kadınlarda daha sık ortaya çıkmasının nedeni ise her ay görülen adet kanamaları ve sık gebelikler.

afiyetolsun

a.k.

Patlıcanları alacalı soyup dörde bölün. Tuzlu suda 20 dakika bekletip acısını çıkarın. Soğan, çarliston biber ve sarımsakları ince ince dilimieyin. 3 do-matesin kabuklarını soyup çekirdeklerini çıkararak ince doğrayın.

Bir tencerede 2 yemek kaşığı tereyağını eritip soğan ve sarımsağı soteleyin. Sırası ile domates ve biberi ekleyip kavurun.

Fasulyelerin kenarlarını keserek ayıklayın ve ince ince kesin. Kabakları soyup uzunlamasına birkaç parçaya ke-sin. Domatesin bir tanesinin kabuklarını soyun ve çekirdeklerini çıkarın. Dolmalık biberlerin saplarını ve çekirdeklerini ayıklayıp büyük parçalara bölün. Bamyaların baş kısmını alın, sirkeye batırıp oyun.Bir tencerede 2 yemek kaşığı tereyağını eritip fasulyeleri orta ateşte

Tavuk Etli Güveçte Türlü

Malzemeler :400 gr Tavuk Eti3 Patlıcan2 Diş Sarımsak2 Soğan5 Domates3 Kabak3 Dolmalık Biber2 Yemek Kaşığı Tereyağı250 gr Bamya500 gr Taze Fasulye2 Çarliston Biber4 Yemek Kaşığı TereyağıYarım Su Bardağı Sirke7 Su Bardağı Sıcak SuTuz

çevirin. Kabakları ekleyip fasulyeyle beraber pişirin. Domatesleri de ilave edip pişirin. Bamya ve biberlerin birazını ayırıp kalanını tencereye ekleyin. Ten-cereye 7 su bardağı sıcak su ekleyip orta ateşte kapağı kapalı olarak sebzeler pişinceye kadar pişirin.

Tavuk etlerini ızgarada pişirin. Patlıcanları kızgın yağda altın sarısı ren-gini alıncaya kadar kızartıp bir kaba alın.

Isıtılmış büyükçe bir güvece önce tavuk etlerini yerleştirin. Uzerine pişirdiğiniz sebzeleri kaynar suyu ile beraber dökün.

Kızarmış patlıcanları, ayırdığınız bamya ve biberi ilave edin. domatesi dilimleyip üzerine dizin.

Önceden ısıtılmış 150 dereceye ayarlanmış fırında kapağı kapalı olarak 15 dakika pişirin.

60 61

- Soluk ciltHemoglobin kanın kırmızı rengini verdiği için cilt pembe tonda görünür. Eğer hemoglobin azalırsa cilt soluk bir görünüme bürünür. Özellikle dudaklar-da, yanak mukozasında ve konjonk-tivada solukluk belirginleşir. - Dudak köşelerinde çatlaklarDüşük demir düzeyi nedeniyle kas sağlığını destekleyen kırmızı kan hücrelerindeki myoglobulin pro-teininde azalmaya bağlı olarak dil canlı rengini yitirir. Bunun yanı sıra pürüzsüz hale gelir, şişer, ağrır ve acır. Dudak köşelerinde de çatlaklar oluşur ve yemek borusunda gelişen epitel dö-külmesine bağlı olarak yutma güçlüğü gelişebilir.

- Sebepsiz gerginlikKendinizi hiçbir sebep yokken gergin sıkıntılı veya sinirli mi hissediyor-sunuz? Dikkat edin, bunun nedeni demir eksikliği anemisine bağlı oksijen yetersizliği olabilir.

- Yavaşlayan tiroit fonksiyonlarıDemir eksikliği tiroit fonksiyonlarını da yavaşlatır ve tiroidin metabolik etkilerini bloke eder. Hipotirodisi olan her 10 kişiden 6‘sı, tiroitlerinde sorun olduğunun farkında olmaz. Enerji düşüklüğü, kilo artışı, çok üşüme gibi yakınmalarınız varsa zaman kaybet-meden bir hekime başvurmayı ihmal etmeyin.

- Saç dökülmesi ve tırnak sorunlarıDemir eksikliği anemisinde oksijen desteğinin azalması nedeniyle saçlar ciddi şekilde dökülmeye başlar. Bunun yanı sıra tırnaklarda da çizgilenmeler ve kaşık tırnak (tırnaklarda düzleşme) gibi sorunlar ortaya çıkar. - Toprak, kireç ve tebeşire aş ermekDemir eksikliği anemisi olanlar besin olmayan maddeleri tüketmeye karşı yoğun bir istek duyabilir. Örneğin; toprak, kireç, kil, tebeşir, kağıt ve buz benzeri maddelere adeta aş erebilir. - Huzursuz bacak sendromuHuzursuz bacak sendromu varsa, bu sorunun altında yatan neden düşük demir düzeyi olabilir. Öyle ki bu sendroma yakalanan kişilerin yüzde 15'inde demir eksikliği görülür. Üstelik demir eksikliği bu semptomda var olan sık uyanma, kalitesiz uyku ve sabahları yorgun uyanma gibi yakınmaları da ağırlaştırabilir.

- Halsizlik ve yorgunlukHemoglobin düzeyinin düşmesi sonucu özellikle alyuvarların oksijen taşıma kapasitesinde azalmaya bağlı olarak; halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı, baş ağrısı, göğüs ağrısı gibi yakınmalar ortaya çıkabilir. Kişiler her zaman yaptıkları işleri yapmakta bile zorlana-bilir. - Kalpte çarpıntı, üfürümYine kan hacminde azalma nedeniy-le kalp, debisini arttırabilmek için çok hızlanır. Bu da çarpıntı ve çabuk yorulma yakınmalarına, nabızda dol-gunluk ve kalpte üfürüm gibi sorun-lara yol açar. Kalp hastalığı olanların yakınmaları çok daha şiddetlenebilir. Bu nedenle kalp sorunlarında demir düzeylerinin derhal kontrol edilmesi gerekir.

- Göz kararması, baş dönmesiKan hacminde azalmaya bağlı olarak ani ayağa kalkışlarda; göz kararması, baş dönmesi, tansiyon düşmesi, bayılma, hatta senkop (şuur kaybı ile olan bayılma) gelişebilir.

62 63

6. Frankfurt Tiyatro Festivali

Foto: Bora Y. Photographykültürsanat

64 65

Antje Nagula Der Mutmacher des Monats

www.AbwUnMusic.de,www.Nada-Yoga-Academy.com,www.Paradiesblog.de

Foto

: ww

w.st

udio

-sei

kel.c

om

Haben Sie schon einmal von einem „Confidence Boost“ gehört? Ich begegnete diesem Begriff erstmalig vor kurzem, als ich niedergeschlagen und traurig im Auto nach Hause fuhr, weil etwas Entscheidendes gerade schief gelaufen war. Meine Tochter (17) saß neben mir und sagte plötzlich unvermittelt: „Mama, ich glaube, Du brauchst jetzt einen ‚Confidence Boost‘! Ich mach’ mal Musik an!“ Verblüfft fragte ich zurück: „Ich brauche bitte einen WAS??“ Und werde dann gekonnt von meiner Jüngsten auf-geklärt, dass ein „Confidence Boost“ sozusagen ein „Schub von Selbstvertrauen“ ist, der einen im Handumdrehen wieder auf ein gehobenes Level von Zuversicht und Lebensfreude katapul-tiert! Staunend recherchiere ich später, dass der Begriff „Confidence Boost“ tatsächlich schon lange im Internet kursiert und es gibt sogar etliche Vorschläge dazu, wie man zeitweilige Niedergeschlagenheit bekämpfen kann.

Ein guter Song im Radio kann z.B. so ein kleiner „Confidence Booster“ sein, denn dabei weicht Mutlosigkeit ziemlich schnell einem warmen Gefühl von Zuversicht und Stärke! Songtexte wie „What doesn’t kill you, makes you stron-ger!“ („Was dich nicht umbringt, macht dich stärker!“), „Cause I am a champion and you’re gonna hear me roar“ („Ich bin ein Kämpfer und Du wirst mich brüllen hören!“) oder „Vic-tory is in my veins, I know it“ („Der Sieg fließt in meinen Adern, ich weiß es!“) füttern unser Gehirn unbewusst mit mutmachenden Parolen und verhindern destruktives Gedankengut.

„Unabhängig davon, wie Du Dich fühlst, versuche immer, wie ein Gewinner auszusehen. Selbst wenn Du am Verlieren bist, kann ein sicherer Blick, der Selbstvertrauen und Kontrolle ausstrahlt, Dir

einen mentalen Vorteil verschaffen, der zum Sieg führt!“ Diane Arbus, Fotografin (1923-1971)

Sind diese Texte noch dazu verbunden mit entsprechend kraftvollen Rhythmen und Tönen, haben sogar offizielle Studien ergeben, dass solche Songs uns tatsächlich zuversichtlicher, fröhlicher und mutiger machen können - zwar nicht so lang anhaltend, aber doch zumindest kurzzeitig ... gerade eben lange genug, um eine vorübergehende Niedergeschlagenheit damit bekämpfen zu können! Zum Beginn der Sommersaison im Mai gibt es hier eine kleine Liste von Vorschlägen für „Con-fidence Boost Songs“, die Sie bereits als fertige Playlist unter https://www.youtube.com/play-list? list=PLaN257erkIo23VrgYJunoz5lNBcGbtgHw finden: 1) „Stronger“ von Kelly Clarkson, 2) „Titanium“ von David Guetta Featuring Sia, 3) „When The Heartache Is Over“ von Tina Turner, 4) „You Gotta Be“ von Des’ree, 5) „I Will Survive“ von Gloria Gaynor, 6) „Roar“ von Katy Perry, 7) „Girl On Fire“ von Alicia Keys, 8) „Eye Of The Tiger“ von Survivor, 9) „Confident“ von Demi Lovato, 10) „Don’t Stop Me Now“ von Queen, 11) „Brave“ von Sara Bareilles, 12) „That’s The Way It Is“ von Celine Dion, 13) „Rise“ von Katy Perry, 14) „Wake me up“ von Avicii, 15) „One Moment In Time“ von Whitney Houston... und natürlich Ihr ganz persönlicher Lieblingssong, der Sie aus jedem Tief herausholt! Welcher ist das? Lassen Sie es mich gerne wissen und schreiben Sie mir einen Kommentar auf meiner Facebook-Seite unter www.facebook.com/abwunmusicAuf einen klingenden Frühsommer voller „Confidence Booster“!

Dünyanın en ünlü markaları moda haftalarında en özgün koleksiyonlarını moda önderlerine ve potansiyel tüketicilerine başarılı bir şekilde sunmayı başardı.

Bu seneki defilelerde dikkat çeken en önemli ayrıntı ise koleksiyonların sokaklardan ilham alarak yaratılması

oldu. Günümüzde söz konusu erkek giyimi olduğunda giyim tercihlerinin biraz daha cesurlaştığını görüyoruz.

Eskiden ütopik gelen defile, kolek-siyon veya ürünlerin her geçen gün daha da artarak sokakların ruhuna işleyeceğini öngörmek hiç de zor değil!

adımda 2019 erkek trendleri!4

67

Özellikle İtalyan erkeklerinin günlük giyimde sıklıkla kullandığı kruvaze ceketler, bu sene hem günlük giyimde hem de şık bir davete giderken en yakın arkadaşınız olabilir.

Özellikle krem ya da lacivert tonlarında bir kruvaze ceket ile baharı en cool halinizle karşılayabilirsiniz.

ruvaze CeketlerK

B andana

Geçmişin asaleti günümüzde de bizi etkisi altına almayı başarıyor. Bu sene moda haftalarında ve sokaklarda gördüğümüz nostaljik esintiler taşıyan stiller, 70’lere şöyle bir esaslı selam çaktı! Bizi 70’lere götüren bu stillerin ortak noktası ise zengin renk paletiydi.

Eskilere ilgi duyuyor ve tarzınızı bir gün dahi olsa 70’lere döndür-mek istiyorsanız eğer şu renk ve parçaları gardırobunuzda mutla-ka bulundurmalısınız: Renkli ve şeffaf camlı retro gözlükler, süet veya kadife ceketler, bandanalar, bordo ve kahverengi renklerin hâkimiyetindeki desenli gömlek-ler…

70 'ler

Artık şunu iyi biliyoruz ki, ‘’bomber ceket’’ modası hiç geç-meyecek! Son 2-3 senedir farklı form ve tarzlarda tüketicisiyle buluşan ve kategorisinin en çok satan parçalarından olan bomber ceketler, bu sene yaka kısmındaki kürk ve şerit detaylarıyla karşımıza çıkıyor.

Hemen hemen her türlü tarza eşlik edebilen bomber ceketler, fonksiyonel kullanımı ile önümüz-deki bahar sezonunda tişört-kot ikilisinin en yakın arkadaşı olmaya şimdiden aday gibi gözüküyor.

B omber ceket

Ne yazık ki kadınlar kadar çok ak-sesuar alternatifimiz yok! Bunun farkında olarak ‘’yokluktan ço-kluk’’ yaratmalı ve stilimize değer katan bir anahtar parça mutlaka oluşturmalıyız.

Bandana ise bu söylemim için tam bir ‘’biçilmiş kaftan.’’ Ko-lay bulunabilen ve mütevazı fiyatlarıyla hemen hemen her-kesin sahip olabileceği banda-nalar ile kravat, papyon v.b. gibi aksesuarların dışına çıkarak ken-dinize sıra dışı bir konumlandırma alanı yaratabilirsiniz.

68 69

Necati SuözerAOK Hessen

Hastalık oranında yani rapor alma sürelerinde bölgesel an-lamda çok büyük farklılıklar ve değişiklikler var

Darmstadt hastalık oranının en az olduğu yer olurken, Vogelsbergkreis bölge-si ise en yüksek yer olarak karşımıza çıkmaktadır.AOK Hessen sigortalılarının rapor alma sürelerinde diğer senelere göre az da olsa bir artış ile 5,5% oranından 5,6% oranına yükselişi tespit edilmiştir. Genel verilere göre çalışanlar 2018 yılında ortalama 20,6 günlük rapor almışlardır. 1 kerelik rapor alma süresinin günlük bazdaki karşılığı 11,3 gün olarak tespit edilmiştir. Rapor almada psikiyatri an sebep olarak görülmemektedir.En fazla rapor alınan ay şubat ayı ve sigortalılarımız 7,4 % kısımı bu ay dahilinde rapor almaktadırlar. En az raporun verildiği ay ise temmuz ayıdır. Çalışan sigortalıların 4,8% oranı bu ayda rapor almışlardır. Bu da bize kış aylarında soğuk algınlığı rahatsızlığının ne kadar önemli rahatsızlık olduğunu göstermektedir. 6 haftadan fazla rapor-luluk durumu 3,5% oranında karşımıza çıkmaktadır. Bütün raporluluksürelerinde uzun süreli çalışamıyanların oranı 38,4 % oranındadır. Enerji, su, temizlik ve yer altı iş alanlarında çalışanlar en fazla rapor alan sektörleri oluşturmaktadırlar. Bu oran çalışanlar arasında 7,8 % oranı ile en büyük gurubu oluşturmaktadır.Enerji, su, temizlik ve yer altı iş alanlarında çalışanlar en fazla rapor alan sektörleri oluşturmaktadırlar. Bu oran çalışanlar arasında 7,8 % oranı ile en

büyük gurubu oluşturmaktadır.Banka ve sigorta sektöründe çalışanlar 3,6% oran ile en az rapor olan gurubu oluşturmaktadır.

Hangi hastalıklar rapor almada çok büyük önem arz etmektedir.Kas ve iskelet sistemi rahatsızlıkları 27,2 gün, daha sonra solunum yolları 14,2 gün ve 11,2 gün ile psikiyatri rahatsızlık rapor almada önem arz etmektedirler.Bölgesel bazda belirtilmeye değer farklılıklar vardır. Darmstadt´ta çalışanların 4,4% oranı, eyalet dahlinden en az rapor alan gurubu oluşturmaktadır. Ama bunun yanında orta ve kuzey Hessen bölgeleri en fazla iş görmezlik raporu-nun alındığı yerler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.İşverenler çalışanlarının sağlıklı olmalarına çok önem vermektedirler. Bu sebepten ötürü AOK Hessen işletme çalışanlarının sağlığının korunup destek-lenmesi adına çok uzun yıllardan beridir, hizmet sunmaktadır. Betriebliche Gesund-heitsförderung dediğimiz bölüm, bunun için, işletme analizi, sürecin takibi ve kontrolünü yapar. Bu birimin tedbirleri, sağlık programları ve başarı kontrol hiz-metleri ile işletmeleri ayni hizmetler adı altında destekler. Türk işletmelerinin bu türden hizmetlerden hiç istifade etmedik-lerini bu yazımda belirtmiş olsam, hiçte yanlış bilgi vermemiş olurum. İşletme çalışanlarının sağlıklarının desteklendiği bu birimin hizmetlerinden ücretsiz olarak istifade edebilirsiniz.

14 ila 17 yası gençler arasında alkol bağımlılığıAOK´nun değerlendirmesine göre hasta-hanelere gelen alkol zehirlenme vakalarında çok büyük azalmalar görülmektedir.14 ila 17 yaş arası alkol zehirlenmesinden veya sarhoşluktan ötürü hastahaneye yatırılan Hessen´li gençlerin sayısında geçen 10 yıla göre çok büyük ölçüde azalma kaydedilmiştir.AOK-Hessen değerlerine göre 14 ila 17 yaş

arasında ki 2007 yılında tespit edilen vaka sayısı 266 iken bu sayı 2010 yılında 304 yükselmiş ve 2017 yılında toplam rakam 193 gerilemiş. Takriben 38% oranında bir gerileme tespit edilmiştir. Bu da bize şunu gösteriyor ki halen büyüme aşamasında ki gençlerarasında alkolü kötüye kullanma ha-len mevcudiyetini göstermektedir. Kadınların oranında 50% ye yakın bir yükselme kaydedi-lirken, daha önceki seneler de bu oranın 10 % daha az olduğu tespit edilmiştir.

Bad Homburg. Die Nachfrage von Kitas in Hessen nach dem Präventionsprog-ramm JolinchenKids ist ungebremst hoch. Nun gibt es zudem wissenschaft-liche Rückendeckung. Studienergebnisse zeigen, dass sich das Bewegungsverhalten und der Medienkonsum des Nachwuchses positiv entwickeln, sofern das Konzept in den Einrichtungen konsequent umgesetzt wird.JolinchenKids ist ein KITA-Programm der AOK zur Förderung der Gesundheit von Kin-dern im Alter von drei bis sechs Jahren. Die Kinder lernen, sich ausgewogen zu ernähren, sich vielseitig zu bewegen und ihr seelisches Wohlbefinden zu stärken. Ebenso viel Wert legt das Programm darauf, die Eltern aktiv einzubeziehen und auch die Gesundheit der Erzieherinnen und Erzieher zu fördern. Nun wurde nachgewiesen: Es macht Kinder schneller und trägt zur Normalisierung des Medienkonsums bei. Zu diesem Ergebnis kommt das Leibniz-Institut für Präventions-forschung und Epidemiologie. Einbezogen wurden Telefon-Interviews mit 50 Pilot-Kitas und Ergebnisse aus vier Fokusgruppen mit jeweils bis zu sechs Kita-Mitarbeiterinnen- und Mitarbeitern. Insgesamt 62 bundesweite, zufällig ausgewählte Kitas in ländlichen und städtischen Gebieten wurden auf die Effekte des Programmes untersucht. Die Einschät-

zungen der Befragten sind überwältigend: 98 Prozent des Kita-Personals beurteilen das Programm als „hilfreich“ oder „sehr hilfreich“, ebenso viele sind überzeugt, dass es „sehr gut“ oder „gut“ bei den Kindern ankommt und dass sie die Materialien lang-fristig einsetzen wollen. 73 Prozent würden anderen Kitas empfehlen, JolinchenKids einzuführen, 27 Prozent gaben hierzu „teils/teils“ an. Erklärt wird diese Diskrepanz vornehmlich durch Zeitmangel für die Prog-ramm-Umsetzung. Ein hemmender Faktor sei auch die in einigen Kitas recht geringe Unterstützung und Mitwirkung der Eltern.

Eine halbe SekundeEin zentrales Ergebnis der Studie: Kin-der, die die Hälfte des Bewegungsmoduls absolviert hatten, waren 0,5 Sekunden schneller als in den Kontrollkitas, in denen JolinchenKids nicht umgesetzt worden ist. Was zunächst lediglich wie ein Wim-pernschlag anmutet, gilt als signifikanter Vorsprung. Außerdem scheinen Kinder mit Migrationshintergrund tendenziell mehr vom Bewegungsmodul zu profitieren. Auch das seelische Wohlbefinden steigt, und zwar wei-sen die Kinder eine doppelt so hohe Chance für optimales Wohlbefinden auf als jene in den Kontrollkitas. In Einrichtungen, die das Modul Elternpartizipation umgesetzt haben, bestätigen die Eltern einen niedrigeren Me-dienkonsum ihrer Kinder als in Kitas, die das Modul nicht durchgeführt haben. Das Modul Ernährung indes zeigte in der Untersuchung nur sehr schwache Effekte, wobei dies auch ein Hinweis auf eine nicht ausreichende Umsetzung sein könnte.

Kita-Kinder kriegen mehr SpeedStudie zu JolinchenKids bestätigt: Bewegungsverhalten positiv entwickelt

70 71

Ramazan‘ı o an bizlerin yaptıkları iyi edemedi evet. Ama birkaç yıl sonra oğlu dünyaya gelince, hani sana saydığım Ra-mazan çağrışımları vardı ya, hepsi O‘nda göründü. Eksiği değil ama fazlasıyla. Şunu düşündüm yine de isminde o güzel sıfatlar olmasa da, çiçek adı olan, doğadan bir parça olan bazen maalesef olumsuz karşılığı olan isimlerde bile kenarda, köşede bir yerde yüreklerinde güzel şeyler var.

İş bunu ortaya çıkarmak mesele. Bunu da sen, ben ne kadar uğraşırsak çıkarırız diyemiyorum. Çünkü her şey nasip.

Allah isterse bir vesileyle O‘nun da daha güzel bakmasını sağlar, daha güzel bir

insan haline gelir. Belki bu vesile sen olursun, belki yaşadığı bir acı, hastalık, kayıp...

Bizim elimizden gelen ise ne biliyor musun? diye sordu Nimet. Bildiğim yerden gelmesinin rahatlığıyla yanıtladım hemen.

„Dua etmek“ değil mi ? Gülümsedik ikimizde. „ Evet, inanarak dua etmek. İsim isim ama alimlerin dediği gibi. Ramazan ayında bu ayın hakkını daha çok verebilmek ümidiyle, inatla, ısrarla, gayretle dua etmek. Ramazan bu şekilde gelince peşindekiler de hep hayırlısı oluyor. Ramazan‘ın oğlu KUDRET gibi...“

Sevgiyle

Hochwertig, Kurzfristig,Zuverlässig

Jetzt Anrufen:0171 4744645

Textilien für Promotion,Freizeit und Beruf

Werbeartikel aller Art

Yasemin Semerci YaseminSemerci@yahoo.com yaseminsemerci.blogspot.de

YASEMİNLİ KÖŞE

„Bazı insanlar isimlerinin hakkını veri-yor, birkaç tanıdığım insanla da örnek-lendirip onayladım.“ dedi Nimet. Adı gibi bir nimetti çevresi için.Her şeye yetişir ve her gittiği yere, tadı da enfes olan nimetlerden hazırlayarak giderdi.İsimleri hep anlatırdı bize. Mesela „Sevgi“ ismini taşıyan biri sevgi dolu olmalıydı, ki Sevgi adındaki halası öyle biriydi. Herkesi kucaklar, sevgisini sıkça dile getirir ve herkesin de sevgiyle arasını bulmak için çabalardı. Şaka bile olsa göndermeler yapmaz, başarıları da hep içten ve sevgiyle kutlardı. Haksız olmaya takılmadan, çoğu haksızken bile karşındakinin kapısına gider, yardıma ihtiyacı varsa yardımcı olurdu.

Elif ne ağır ve ne güzel bir isim değil mi? Elif Teyze de ismin harfi gibi dimdik du-rur, savunduğu davanın tam ve yürekten bir savunucusu olurdu. Yaşardı ismini.Sözlerle örnek olunmaz duruşla olunuru O‘nda görür ve hayran kalırdınız.

„Hakkı“ dede ismiyle yaşayan biriydi.Hakk‘a öyle kıymet verirdi. Kimsenin Hakkı üzerinde kalsın istemez, ne yapar eder, hakkı da olsa kırıldığını hissettiği insanlardan helallik alırdı. Mümkün oldukça da hak geçmesin diye yaptığı ticaretlerde karşı tarafın lehi-ne karar verirdi. Arkadaşıyla kahvede oturken gelen türk kahvelerinden köpüklü ve daha güzel görünenini arkadaşına verirdi.

RAMAZAN ve Peşindekiler

Bilirdi ki almadığı veya kendi isteğiyle vazgeçtiği her hak kendisini bir şekilde bulacak.

Bu isim ve insan uyumlarında hepsi güzel gidiyordu ama ta ki Ramazan‘ı hatırlayıncaya kadar. Ramazan neyi çağrıştırıyor insana diye sordu Nimet ?Ve cevaplandırdı kendi hazırladığı soruyu.

„Kanaatkârlığı, şükretmeyi, yokluğu, varlığı, kıymet bilmeyi, sevgiyi, birliği, paylaşmayı, kardeşliği, samimi ve içten güzel bir insan olmak için verilen çabayı ve benzeri güzel şeyleri anımsıyor insan. Yılın en güzel zamanını kapsıyor sonuçta. Benim isim kurgusu mantığımla, Rama-zan ismini taşıyanlar da güzel yürekli, kanaatkâr, şükrü bilen ve benzer birkaç özelliği taşıyan kişiler olmalıydı.

Dayımın oğlu Ramazan ise tam tersi biri olarak çıkardı Allah karşıma. İnsanlarla alay eden, şükretmeyi bilmeyen, paylaşmayan, elindekini ailesiyle bile paylaşmayan biriydi. O‘na ismine de layık olsun diyerek sevgiyle baktım. Göremez bazen insan, bazı vesilelerle en azından dışardan görülen kadarını görmesi için çabaladım ama olmadı. „ dedi Nimet.

Tam isim projesi suya düştü diye içimden geçirirken, Nimet fark etmiş olacak ki, „ Bitmedi. „ dedi.

72 73

Koç: (21 Mart – 20 Nisan)

Mayıs ayı, olaylara güçlü bir mantıkla yaklaşmanız son dere-ce takdir edici bir davranış olarak nitelendirilecek. Çevreniz de ve sosyal ilişkilerinizde adalet duygularınız herkes tarafından takdir görüyor. Partnerinizin de, sizin fikirlerine ihtiyaç duyacağı bir dönem-desiniz. Geçmiş tecrübelerinizi, yaşama başarı ile geçireceksiniz..

Boğa: (21 Nisan -20 Mayıs)

İş potansiyelinizin yükselmesi ile birlikte kabınıza sığamayacaksınız. Güçlü kişilerden alacağınız destek, yaşadığınız iletişim sorunlarınızı çözüyor. Dikkat çekiciliğiniz üstünüzde. Etkili konuşmalarınız nedeniyle karşı cinsin dikkatini çekeceksiniz.

İkizler: (21 Mayıs - 21 Haziran)

Görev duygunuz herşeyden daha öncelikli hale gele-cektir. Adım attığınız her konuda sorumluluk almak isteyeceksiniz. Duygularınıza yer vermeniz oldukça zor görünüyor. Hizmet etmek, işlerinizi düzenlemek ve sürekli koşuşturma halinde olmak sizi yorabilir. Sıhhatinizi asla ihmal etmemelisiniz. Unutmayınız ki sizin sağlığınız herşeyden daha önemlidir.

Yengeç: (22 Haziran – 22 Temmuz)

Olaylara keskin bir bakış açısı getireceksiniz. Düşündüğünüz her şeyi yaşama geçirmelisiniz. Kendinizi güçlü hissediyor ve iş bağlantılarınızı,

egonuzun dışında tutuyorsunuz. Maddi beklentileriniz uzak yollardan gelen fırsatlarla genişleyecek.

Aslan: (23 Temmuz – 23 Aǧustos)

Bir arada olabileceğiniz kişilerle, iş ortamınızdan farklı konulara dalmak sizi biraz dinlendirecek. Yeni iş bağlantıları için uygun bir ay değil. Olayları iyi irdelemeli fakat, hemen karar verme-melisiniz. Beklemeyi öğrenmelisiniz.

Terazi: (24 Eylül – 23 Ekim) Satın alma duygunuz çok yoğun, keyifli alışverişler yapabilirsiniz. Dostlarınızla işbirliği içinde olacağınız yeni bir döneme giriyorsunuz. Duy-gusal konularda herkesin yaptığı hataları artık yapmak istemeyebilirsiniz.

Akrep: (24 Ekim – 22 Kasım)

Koşullarınızı gözden geçirmeli ve iş olanaklarınızı araştırmalısınız. Kendinize güvenebilirsiniz fakat bazı pürüzler gün içinde sizi rahatsız edebilir. Olaylara karşı gereken esnekliği sağlamalısınız. Yenilgiyi kabul etmiyorsunuz.

Oğlak: (22 Aralık – 20 Ocak)

Ay'ın konumu, ince duygularınızı ortaya çıkarıyor. Fakat, aynı zamanda sizi hassas ve eleştirici yapıyor. Kırılmaya müsait yapınız, sağlığınızı olumsuz etkiliyor. Hissettiğiniz duygular sizi doğru yola götürüyor ve haklı çıkıyorsunuz.

Balık: (20 Şubat – 20 Mart)

Huzurlu ve sakin bir yaşam çerçevesi çizmekten yanasınız.Bakış açınız son derece esnek ve akıcı olsun istiyorsunuz. Yaşam kalitenizi yüksel-tici arayışlar içinde olacaksınız. Partnerinizin istekleri doğrultusunda para harcayabilirsiniz.Amaçlarınıza uygun hareket etmediğiniz zaman huzursuz olabilirsiniz. Bütçenizi dengeleme-lisiniz.

Yay: (23 Kasım – 21 Aralık) Birçok olayı içinizde yaşamaktan yanasınız. Duygularınızı yeniden yapılandırmak için uygun bir gün içindesiniz. Ken-dinizi yargılamak istemiyor ve bazı beklentilerinizi yaşama geçirme konusunda beklemeyi tercih ediyorsunuz. Alacağınız bazı haberler sizin aktif yönlerinizi ortaya çıkaracak.

burçlar

Kova: (21 Ocak – 19 Şubat)

Ailede bazı dengelerin gündem kazanması söz konusu. Sorum-luluk duygusu içinde hareket ediyor ve değer yargılarınızı gözden geçirmek istiyorsu-nuz. Zor olanı seçmek sizin tarzınız ve sabırlı yönlerinizi ortaya çıkarmalısınız. Atılımlarınız ve hedefleriniz konusunda isabetli davranışlar içindesiniz. Duygusallığınızı denetlemelisiniz.

Başak: (24 Ağustos – 23 Eylül)

Ay'ın bulunduğu konum, karşılıklı ilişkilerinizde sizi güven arayışına itiyor. Siz üzerine gittikçe, onlar kendini savun-mak zorunda kalıyor. Bu tür çelişkiler karşılıklı yıpranmaya neden olacağı için kendinizi kontrol etmek zorundasınız.

74 75

Hayatta OlmazHayatta Olmaz, üç çocukluk arkadaşının hikayesini konu ediyor. Gösteriş meraklısı Emin, fırıldak Arif ve saf Hayrani, çocukluk-tan beri bir arada olan yakın arkadaşlardır. Onlar, her ne kadar birbirlerinden farklı karakterlere sahip olsalar da iyi kötü tüm zamanlarda birbirlerinin yanında olur. Asla olmayacağını düşündükleri ne varsa hepsi teker teker gerçekleşmeye başlayınca üç arkadaş kendilerini eğlence dolu bir macerasının içerisinde bulur.

Yönetmen: Emre ÇaltılıTür: KomediOyuncular: Ceyhun Fersoy, İnan Ulaş Torun, Ceyhun Yılmaz,Tuğba Melis Türk, Emre Çaltılı, Selin Sezgin, Nurullah Çelebi...

sinemakolik

O Ís BendeO İş Bende, iflas eden babasının borçlarını ödemeye çalışırken ken-disini türlü maceraların içerisine sokan genç bir adamın hikayesini konu ediyor.

Varlıklı bir iş adamının oğlu olan Mert'in imrenilecek bir hayatı vardır. Her istediğini elde edip, sefa içinde yaşayan Mert'in hayatı, babasının iflas etmesi ile alt üst olur. Üstüne bir de babasının rahatsızlanması, her şeyin daha da kötü bir hal almasını sağlar. Babasının borçlarını üstlenmek zorunda kalan Mert, borçları ödemenin yollarını ararken kendisini türlü maceraların içerisinde bulur.

Yönetmen: Haydar IşıkTür: KomediOyuncular: Nilay Toprak, Nez Demir, Doğuş, Betül DemirkayaEsra Sönmezer, Erdi Ünver, Selahattin Taşdöğen...

SIFIR: EtkÍsÍz ElemanSIFIR: Etkisiz Eleman, ilkokul yıllarında yaşadığı bir olay sonucu hayatı alt üst olan Vecdi'nin hikayesini konu ediyor. 40’lı yaşlarda, içine kapanık bir adam olan Vecdi, psikolojik sorunları ile boğuşmaktadır. Avukat olan Vecdi, bu sorunları yüzünden mesleğinde de başarılı olamaz. Hakkını arayamayan, kimseye itiraz edemeyen Vecdi, hayatını hep alttan alarak sürdürür. Tam bir pasif olan Vecdi, içinde bulunduğu durumdan karısı Gülay’ın desteği ile kurtulmaya çalışır. Karısının baskısı ile psikoloğa gitmeye başlayan Vecdi, hayatını alt üst eden bu sorunun ilkokul yıllarında yaşadığı bir olaydan kaynakladığını öğrenir. Matema-tik sınavının sonucunu beklediğinden düşük bulan ve itiraz etmek için parmak kaldıran Vecdi, öğretmeninin beklenmedik tepkisi ile karşı karşıya kalmıştır. Yıllar önce yaşanan bu olayın etkisi ile hayatı kararan Vecdi’nin, yaşadığı travmanın etkisinden kur-tulmak için yapması gereken tek şey vardır; o da, 25 yıl önce bu olayı yaşadığı hocasının bulup, düşük aldı notuna itiraz etmektir.

Yönetmen: Onur AldoğanTür: KomediOyuncular: Orçun Kaptan, Birgül Ulusoy, Ali Rıza Tanyeli, Volkan Kantoğlu, Gökhan Tevek, Sinan Taşkan...

'

'

'

Kuklalı Kösk: Hırsız VarKuklalı Köşk: Hırsız Var, zengin olma hayali kuran bir grup hırsızın, canlı kuklaları çalmaları sonucu başlarına gelen maceraları konu ediyor. Büyük bir köşkte yaşayan Müşfik Amca’nın bir akşam arkadaşlarının davetine katılması, beklenmedik olayların gelişmesine neden olur. Müşfik’in evine girmeyi planlayan Behçet ve Riko adındaki hırsızlar, onun evden ayrılmasıyla birlikte planlarını uygulamaya koyulur. Hırsızlar evde kimsenin olmadığını düşünmektedir ancak bilmedikleri çok önemli bir şey vardır. Müşfik, evden giderken köşkü kuklalara emanet etmiştir. Eve hırsızların girdiğini gören kuklalar, evi hırsızlara karşı savunmaya başlar. Karşılarında birden canlı kuklaları görünce ne yapacaklarını şaşıran Behçet ve Riko, kuklaların daha çok para edeceğini düşünüp, onları kaçırmaya karar verir. Ancak bunu yapmak, sandıkları kadar kolay olmayacaktır.

Yönetmen: Mustafa H. ÖztürkTür: Animasyon, KomediOyuncular: Kadir Çöpdemir, Serkan Şengül, Ali Uyandıran...

''

76

Hayat Cesurlara TorpÍl GeçerHayat sadece yola çıkmayı göze alanları kahramanlaştırır...Yıldırım aynı yere iki kere düşer mi?Düşer…İki kere de düşer, üç kere de.Yeter ki yağmurun altında durmaya cesaret et.Öfkeyle, rekabetle, küçümsemeyle, eleştiriyle ve yargıyla dolu konfor-lu alanını terk edebilmeyi başardığında hazır olduğun seni bulur.Unutma ki, aradığın da seni arıyor.Yaşamının dümeni kendi ellerinde…Kalbinin rehberliğini kimsenin karanlık kuyularında yitirme.Uçurumlar, dümeni kıracağın rotayı verirler sana.İhtiyacın olan tek şey cesaret…

Yola çıkmaya, yağmurda ıslanmaya, kahraman olmaya cesaret et…

okuyannesil

Hayatım RomanHercai, sıradan, süssüz, dümdüz insanları bir o kadar naif hikâyelerin içine salıyor…

Gözünüzde canlanıyorlar hemen…

İştah kabartan, ağız sulandıran, hem içten hem vicdanlı adamlar, kadınlarla tanışıyoruz… Tanıdık, akraba yapıyoruz onları…

Aklımızca, yettiğince yardım etmeye çalışıyoruz; biraz merhamet ve başlarına bir şey gelmesin duygusuyla…

Aslına bakarsanız kendimizi okuyoruz “satır aralarında.”

Kolaylıkla anlıyoruz olup biteni, belki de bizden birilerini.

BÍr Ömür Nasıl Yasanır?Daha anlamlı yaşamak için İlber Ortaylı’dan tavsiyeler…

“Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında pencereler açın. Farklı dünyalarla ancak böyle tanışırsınız. Ben hep yerimde dursaydım, dünyamı değiştirecek insanları aramasaydım, bugün tanıdığınız ben olmazdım. Bir insanın bittiği an, miskinliğe esir olduğu andır. İnsan, konforundan vazgeçmeyi göze almalıdır. Kendi dünyasını yerinden kendisi oynatmalıdır.”

İlber Ortaylı

Ílaçsız YasamBağışıklığını güçlendir, ilaç mahkumu olmaktan kurtul!

Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanımların, hayat boyu ilaca mahkum edilenlerin, hastane hastane gezip de derdine derman bulamayanların ne çektiğini iyi biliyorum. Oysa çok basit, çok ucuz önlemler olarak bu cefayı çekmemek mümkün! İnsani, doğan ve yan etkisiz önlemler... Yani hastalanmamak mümkün! Ben bunun formulünü veriyorum, koruyucu hekimlik anlayışını modern, güncel verilerle bugüne taşıyorum. Bunu yaparken de tıbbın ve fitoterapinin araştırma-geliştirme gücünden yararlanıyorum.

Dr. Ümit Aktaş

,

Yazar: Bircan YıldırımYayınevi : Destek Yayınları

Yazar: Can YılmazYayınevi : İnkılap Kitabevi

Yazar: İlber OrtaylıYayınevi : Kronik Kitap

Yazar: Dr. Ümit AktaşYayınevi : Hayykitap

' '

FRANKFURT BAŞKONSOLOSLUĞUAdres: KENNEDYALLEE 115-117, 60596 FRANKFURT AM MAINTelefon: 00 49 69 713 773Faks: 00 49 69 713 77 485konsulat.frankfurt@mfa.gov.trhttp://www.frankfurt.bk.mfa.gov.trGörev Bölgesi: Hessen Eyaleti

MAİNZ BAŞKONSOLOSLUĞUAdres: AN DER KARLSSCHANZE 7, 55131 MAINZTelefon: 00 49-6131 98 26 00Faks: 00 49-6131 83 51 19konsulat.mainz@mfa.gov.tr http://mainz.bk.mfa.gov.trGörev Bölgesi: Rheinland Pfalz ve Saarland Eyaletleri

NÜRNBERG BAŞKONSOLOSLUĞUAdres: REGENSBURGER STR.69 90478 NÜRNBERG DEUTSCHLANDTelefon: Santral:00 49-911 946 76-0Faks: 00 49-911 46 89 62konsulat.nuernberg@mfa.gov.tr http://www.nurnberg.bk.mfa.gov.trGörev Bölgesi: Kuzey Bavyera ve Thuringen Eyaletleri

Fotos Tayyip Kaynar LIMON Grillhaus Diamonds Lounge SahaaRa Suat Güler Bora Y. PhotographyTitelseite AydilgeJeglicher Nachdruck ist nur mit schriftlicher Genehmigung des Verlags gestattet. Das Magazin ist nicht verantwortlich für die Anzeigentexte, Anzeigenbilder und Galariebilder.Die von dem Verlag gestalteten Anzeigen unterliegen dem Urheberrecht.

Yayıncı ve Mehmet BütevYayın Direktörü 0151 - 23003316 vitrin-magazin.de, info@vitrin-magazin.de vitrin magazin Mitglied des Presseverband: DVPJ

Konular Editörü Hilal BütevAvukat Özlem DoğutModa ve Stil Elif Er

Haber Editörü Mehmet Bütev

Sie möchten Ihre Immobilie

Verkaufen?Schreiben Sie uns per Mail oder rufen Sie uns einfach an:

info@vitrin-magazin.de / 0151 23 00 3316