24
Eylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ GAZETESİ Deutsche Holz-Zeitung Deutscher Holzverkaufs-Anzeiger Büyümenin sonu gözükmüyor 5 ila 9 Ekim arasındaki »Ağaç işleme makinesi/Intermob 2013'de« de ziyaretçi sayısında artış beklenmektedir fi. 2013, önceki 2010 (+%9,2) ve 2011 (+%8,8) yıllarında kayde- dilen güçlü büyümelerden son- ra bir rekor yılı niteliğinde de- ğildir. Zaten 2012'de de %2,2'lik fiili artış beklentilerin altında kalmıştı. Türk Hükümeti ve kredi sağlayıcı Euler Hermes 2013'te %4'lük artış beklemek- tedirler. Ülkedeki karmaşa ve Türk Lirası'nın değer kaybı açı- sından bunu gerçekçi bulmayan çok sayıda sesler yükselmekte- dir. Fakat bu Türk mobilya sana- yisini çok etkilememiş gibi gö- züküyor. Sektör bu yıl için %13 üretim artışı beklemektedir. 5 ila 9 Ekim arasında İstanbul’da gerçekleşen „Ağaç işleme maki- nesi/Intermob“ çift fuarına yö- nelik beklentiler de olumludur. Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl için- de ilk on üretici uluslardan biri olmak istiyor. Beyan edilen hedef budur ve ko- şullar buna uygundur. Gelişmekte olan genç ülke nüfusunun ev ve ev eşyalarına ihtiyacı vardır. Fakat büyük kuruluşlar çoktandır yerli pazarla yetinmeyip diğer ülkelerde de pazar arayışına çıkmışlar- dır. Bu nedenle Alferno, Boytaş, Bellona, Çilek, Doğtaş, İpek, İstikbal, Kilim, Tepe ve Yataş gibi isimler çoktandır sınırların ötesinde de tanınmaktadır. Azerbaycan, Irak, İran ve Suriye gibi komşu ülkelere çok ihraç edilmektedir. Bunun yanında Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Rusya gibi yakın ülkelere de ihraç edilmektedir Ama aynı zamanda Avrupa'ya, Almanya başta olmak üzere, Fransa, Hollanda ve İngiltere'ye de teslimat yapılmaktadır. Sektör bunu yaparken güçlü bir teda- rik sanayisine sırtını dayamış durumda- dır. Özellikle ahşap sektörü son yıllarda kapasitesini oldukça yükseltmiştir. Di- ğerlerinin yanı sıra Kastamonu Enteg- re, Yıldız kardeşlerin (Starwood, Yıldız Sunta, Yıldız Entegre) şirketi, Orma ve Teverpan bunların arasındadır. Türk üre- ticiler menteşe alanında da çok güçlüdür. Almanya'da da yerleşkesi bulunan Samet artık dünya çapında bir firmayken, Star Mutfak, Tempo Metal, Mepa, Array veya Mesan gibi firmalar ülke dışında da tanın- maktadır. Fakat Türkiye'nin sunduğu şeyler sa- dece tedarik ürünleri alanı ile de sınırlı olmayıp, boğazdaki ülkenin ahşap işleme makinesi alanında da önemli üreticileri bulunmaktadır. Örnek olarak İstanbul’da- ki Turanlar firmasını vermek gerekir. Şirket kenar ve Postforming ünitelerinin yerli üreticisi olarak başı çekmektedir. İstanbul’daki Törk Makine plaka ayırma makinesi üreticisi olmakla birlikte Alman Wemhöner ve Venjakob gibi yabancı fir- maların da bayiliğini üstlenmektedir. Üs- tünkarli şirketi Türkiye'de testere ünitesi tekniğinde lider konumdadır ve piyasanın zirvesindedir. Aile tarafından yönetilen İzmirli şirket, iki tesisini Almanya'da kur- muştur. Yukarıda adı geçen firmaların hepsi 5 ile 9 Ekim arasında ahşap işleme maki- neleri ve tedarik ürünleri ikili Türk fua- rı „Ağaç işleme makinesi/Intermob'ta“ görücüye çıkacaklardır. Çok sayıda yerli firmanın yanında, özellikle Türkiye pa- zarındaki büyümeden kendine pay çıkar- mak isteyen yabancı firmalar da hazır bu- lunacaktır. Fuar organizatörü Reed Tüyap Endüstri Fuarcılık A.Ş. (Türkçe yazılışına dikkat!), toplam 900 kuruluşun sergiye katılmasını beklemektedir. Bu önceki yıl- lara kıyasla büyük bir artış demektir. 2009 ve 2010'da 714 şirket ürün ve hizmetle- rini sergilerken, 2011'de 23 ülkeden 741 firma ve son yılda 28 ülkeden 855 sergi sahibi fuara katılmıştır. 2012'da sadece Almanya'dan 54 firma katılmıştı ve bu da bir sene öncesine göre altı sayı arttığını göstermektedir. Sergi açan kuruluşlar Homag, Weinig ve Ima gibi üç büyüklerin yanında Pallmann, Wemhöner, Altendorf, Paul, Bürkle, Kuper, Grecon, Siempel- kamp ve Dieffenbacher olmuştur. Tedarik alanında Leitz ve Leuco kendini gösterir- ken, menteşe alanında Häfele, Würth ve yüzey uzmanlığında Surteco, Süddekor ve Impress'i görmek mümkündü. Beklenen ziyaretçi sayısı 65 000'tir ve bu da, 6904'ü yabancı olmak üzere önce- ki yıldaki 61 543 ziyaretçi sayısı ile karşı- laştırınca büyük bir artış demektir (2011: 53 847). Fuar organizatörü beklentilerini fuarın daha çok önem kazanmasına ve Türkiye'deki mobilya sanayisindeki olum- lu gidişe dayandırmaktadır. „Gezi parkın- daki gösteriler bitmiştir ve artık her şey normale dönmüştür.“ Fuar organizatörü bunun ekonomiye olumsuz yansıyacağını düşünmemektedir. „Ağaç işleme makine- si“ 26. kez ve „Intermob“ 16. kez düzen- lenmektedir. 139. basım yılı · Özel baskı Bugün ile Mobilya üretimi Ahşap maddesi Ve tık yaptı Bu yıl ahşap madde alanına, Uni- lin ve Egger'in mobilyadaki yeni tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve Türkiye'den gelen Kastamonu En- tegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi heyecan verici birkaç yenilikle kar- şılaşmış bulunmaktayız. Sayfa 4 Değeri yüksek yakma teknolojisinin önemi gittikçe artıyor Belçika şirketi Vyncke dünya çapın- daki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır. Sayfa 6 Makine teknolojisi DİĞER KONULAR Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş? 2 Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzler 3 »Ligna 2013«: Zor zamanlarda iyi bir sonuç 3 Doğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir 7 Hindistan ekonomisi yükselişte mi? 10 »Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinli 12 Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarım 13 Yeni malzemeler eski doğramacı- nın değişimini gerektiriyor 19 Şekillendirme daire testeresi marangozlu- ğun göz bebeği olma- ya devam ediyor Georgsmarienhütte, Schwarberg Gausann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlen- mektedir. Sayfa 14 Daha çok otomasyona adım adım Assmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimi- ne 13 milyon avro yatırım yaptı. Sayfa 16 „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarı Türkiye'de şüphesiz bir numaradır. Sektörta isim yapmış ve belli bir konumu olup Türk piyasasına girmek isteyen herkesin yolu bu İstanbul fuarından geçmektedir. Şu sıralar sergi sahipleri ve ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmaktadır. Bu nedenle 2014'e kadar iki yeni fuar salonu da hizmete açılacaktır. Aslında ahşap ve ahşap malzemesi alanında Avrupa makine ve tesis yapımında isim yap- mış ve belli konumda olan her kuruluş İstanbul fuarında hazır bulunmuştur. Çoğunu, çok sayıda Alman ve Avusturya şirketlerinin Türkiye'de başarılı işler yapmasını temin eden, Göttingen'li GIM Export'un standında bulmak mümkündür. Wemhöner, Siempelkamp, Grecon, Scheuch ve Pallmann gibi firmalar bundan faydalanıp memnuniyetle şunları söylemektedirler: Hoş geldiniz. Resimler: GIM Export (1), Fischer (3) Özellikle hafta sonu fuar yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir. Altıncı kez Türkçe olarak Alman Sektör Gazetesi “Holz-Zent- ralblatt” altıncı kez Türkçe yayınlanı- yor. 24 sayfada Almanya ve Avrupa’daki orman ve ağaç ekonomisi alanındaki güncel gelişmeler Türk okurlara rapor ediliyor. Bununla birlikte Alman ve Batı Avrupalı şirketler yeni ürünleriyle Türk pazarına tanıtılıyorlar. Bu arada yüzey işleme veya imalat tekniği alanındaki teknik gelişimlere de özel olarak deği- nilecektir. Baskı 7000 adet olarak yayın- lanacaktır ve „Ağaç İşleme Makinesi/ Intermob“ (15-19 Ekim) çifte fuarında stantlara ve ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtılacaktır. Bununla birlikte 3600 nüsha ülkenin önemli mobilya imalatçı- larına ve büyük iç dekorasyon şirketleri- ne birer adet gönderilecektir. „Holz-Zentralblatt“ Almanca konuşu- lan yerlerde orman ve ağaç ekonomisi için en büyük sektör gazetesidir. Hafta- da 1 kez 12 000 adet basılarak yayınla- nır. „Holz-Zentralblatt“ 10 000 aboneye haftalık olarak posta yoluyla gönderilir. www.holz-zentralblatt.com HOLZ-ZENTRALBLATT

Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

  • Upload
    others

  • View
    1

  • Download
    0

Embed Size (px)

Citation preview

Page 1: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Eylül 2013

Türkçe özel baskı

Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ GAZETESİ

Deutsche Holz-ZeitungDeutscher

Holzverkaufs-Anzeiger

Büyümenin sonu gözükmüyor5 ila 9 Ekim arasındaki »Ağaç işleme makinesi/Intermob 2013'de« de ziyaretçi sayısında artış beklenmektedir

fi. 2013, önceki 2010 (+%9,2) ve 2011 (+%8,8) yıllarında kayde-dilen güçlü büyümelerden son-ra bir rekor yılı niteliğinde de-ğildir. Zaten 2012'de de %2,2'lik fiili artış beklentilerin altında kalmıştı. Türk Hükümeti ve kredi sağlayıcı Euler Hermes 2013'te %4'lük artış beklemek-tedirler. Ülkedeki karmaşa ve Türk Lirası'nın değer kaybı açı-sından bunu gerçekçi bulmayan çok sayıda sesler yükselmekte-dir. Fakat bu Türk mobilya sana-yisini çok etkilememiş gibi gö-züküyor. Sektör bu yıl için %13 üretim artışı beklemektedir. 5 ila 9 Ekim arasında İstanbul’da gerçekleşen „Ağaç işleme maki-nesi/Intermob“ çift fuarına yö-nelik beklentiler de olumludur.

Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl için-de ilk on üretici uluslardan biri olmak istiyor. Beyan edilen hedef budur ve ko-şullar buna uygundur. Gelişmekte olan genç ülke nüfusunun ev ve ev eşyalarına ihtiyacı vardır. Fakat büyük kuruluşlar çoktandır yerli pazarla yetinmeyip diğer

ülkelerde de pazar arayışına çıkmışlar-dır. Bu nedenle Alferno, Boytaş, Bellona, Çilek, Doğtaş, İpek, İstikbal, Kilim, Tepe ve Yataş gibi isimler çoktandır sınırların ötesinde de tanınmaktadır. Azerbaycan, Irak, İran ve Suriye gibi komşu ülkelere çok ihraç edilmektedir. Bunun yanında Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Rusya gibi yakın ülkelere de ihraç edilmektedir Ama aynı zamanda Avrupa'ya, Almanya başta olmak üzere, Fransa, Hollanda ve İngiltere'ye de teslimat yapılmaktadır.

Sektör bunu yaparken güçlü bir teda-rik sanayisine sırtını dayamış durumda-dır. Özellikle ahşap sektörü son yıllarda kapasitesini oldukça yükseltmiştir. Di-ğerlerinin yanı sıra Kastamonu Enteg-re, Yıldız kardeşlerin (Starwood, Yıldız Sunta, Yıldız Entegre) şirketi, Orma ve Teverpan bunların arasındadır. Türk üre-ticiler menteşe alanında da çok güçlüdür. Almanya'da da yerleşkesi bulunan Samet artık dünya çapında bir firmayken, Star Mutfak, Tempo Metal, Mepa, Array veya Mesan gibi firmalar ülke dışında da tanın-maktadır.

Fakat Türkiye'nin sunduğu şeyler sa-dece tedarik ürünleri alanı ile de sınırlı olmayıp, boğazdaki ülkenin ahşap işleme makinesi alanında da önemli üreticileri bulunmaktadır. Örnek olarak İstanbul’da-ki Turanlar firmasını vermek gerekir. Şirket kenar ve Postforming ünitelerinin yerli üreticisi olarak başı çekmektedir. İstanbul’daki Törk Makine plaka ayırma makinesi üreticisi olmakla birlikte Alman Wemhöner ve Venjakob gibi yabancı fir-maların da bayiliğini üstlenmektedir. Üs-tünkarli şirketi Türkiye'de testere ünitesi tekniğinde lider konumdadır ve piyasanın zirvesindedir. Aile tarafından yönetilen İzmirli şirket, iki tesisini Almanya'da kur-muştur.

Yukarıda adı geçen firmaların hepsi 5 ile 9 Ekim arasında ahşap işleme maki-neleri ve tedarik ürünleri ikili Türk fua-rı „Ağaç işleme makinesi/Intermob'ta“ görücüye çıkacaklardır. Çok sayıda yerli firmanın yanında, özellikle Türkiye pa-zarındaki büyümeden kendine pay çıkar-mak isteyen yabancı firmalar da hazır bu-lunacaktır. Fuar organizatörü Reed Tüyap Endüstri Fuarcılık A.Ş. (Türkçe yazılışına dikkat!), toplam 900 kuruluşun sergiye katılmasını beklemektedir. Bu önceki yıl-lara kıyasla büyük bir artış demektir. 2009 ve 2010'da 714 şirket ürün ve hizmetle-rini sergilerken, 2011'de 23 ülkeden 741 firma ve son yılda 28 ülkeden 855 sergi sahibi fuara katılmıştır. 2012'da sadece Almanya'dan 54 firma katılmıştı ve bu da

bir sene öncesine göre altı sayı arttığını göstermektedir. Sergi açan kuruluşlar Homag, Weinig ve Ima gibi üç büyüklerin yanında Pallmann, Wemhöner, Altendorf, Paul, Bürkle, Kuper, Grecon, Siempel-kamp ve Dieffenbacher olmuştur. Tedarik alanında Leitz ve Leuco kendini gösterir-ken, menteşe alanında Häfele, Würth ve yüzey uzmanlığında Surteco, Süddekor ve Impress'i görmek mümkündü.

Beklenen ziyaretçi sayısı 65  000'tir ve bu da, 6904'ü yabancı olmak üzere önce-

ki yıldaki 61 543 ziyaretçi sayısı ile karşı-laştırınca büyük bir artış demektir (2011: 53 847). Fuar organizatörü beklentilerini fuarın daha çok önem kazanmasına ve Türkiye'deki mobilya sanayisindeki olum-lu gidişe dayandırmaktadır. „Gezi parkın-daki gösteriler bitmiştir ve artık her şey normale dönmüştür.“ Fuar organizatörü bunun ekonomiye olumsuz yansıyacağını düşünmemektedir. „Ağaç işleme makine-si“ 26. kez ve „Intermob“ 16. kez düzen-lenmektedir.

139. basım yılı · Özel baskı

Bugün ile

Mobilya üretimi

Ahşap maddesi

Ve tık yaptıBu yıl ahşap madde alanına, Uni-lin ve Egger'in mobilyadaki yeni tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve Türkiye'den gelen Kastamonu En-tegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi heyecan verici birkaç yenilikle kar-şılaşmış bulunmaktayız. �Sayfa 4

Değeri yüksek yakma teknolojisinin önemi gittikçe artıyorBelçika şirketi Vyncke dünya çapın-daki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır. �Sayfa 6

Makine teknolojisi

DİĞER KONULAR

Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş? 2

Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzler 3

»Ligna 2013«: Zor zamanlarda iyi bir sonuç 3

Doğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir 7

Hindistan ekonomisi yükselişte mi? 10

»Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinli 12

Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarım 13

Yeni malzemeler eski doğramacı- nın değişimini gerektiriyor 19

Şekillendirme daire testeresi marangozlu-ğun göz bebeği olma-ya devam ediyorGeorgsmarienhütte, Schwarberg Gaus ann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlen-mektedir. �Sayfa 14

Daha çok otomasyona adım adımAssmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimi-ne 13 milyon avro yatırım yaptı. �Sayfa 16

„Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarı Türkiye'de şüphesiz bir numaradır. Sektörta isim yapmış ve belli bir konumu olup Türk piyasasına girmek isteyen herkesin yolu bu İstanbul fuarından geçmektedir. Şu sıralar sergi sahipleri ve ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmaktadır. Bu nedenle 2014'e kadar iki yeni fuar salonu da hizmete açılacaktır.

Aslında ahşap ve ahşap malzemesi alanında Avrupa makine ve tesis yapımında isim yap-mış ve belli konumda olan her kuruluş İstanbul fuarında hazır bulunmuştur. Çoğunu, çok sayıda Alman ve Avusturya şirketlerinin Türkiye'de başarılı işler yapmasını temin eden, Göttingen'li GIM Export'un standında bulmak mümkündür. Wemhöner, Siempelkamp, Grecon, Scheuch ve Pallmann gibi firmalar bundan faydalanıp memnuniyetle şunları söylemektedirler: Hoş geldiniz. Resimler: GIM Export (1), Fischer (3)

Özellikle hafta sonu fuar yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir.

Altıncı kez Türkçe olarakAlman Sektör Gazetesi “Holz-Zent-

ralblatt” altıncı kez Türkçe yayınlanı-yor. 24 sayfada Almanya ve Avrupa’daki orman ve ağaç ekonomisi alanındaki güncel gelişmeler Türk okurlara rapor ediliyor. Bununla birlikte Alman ve Batı Avrupalı şirketler yeni ürünleriyle Türk pazarına tanıtılıyorlar. Bu arada yüzey işleme veya imalat tekniği alanındaki teknik gelişimlere de özel olarak deği-nilecektir. Baskı 7000 adet olarak yayın-lanacaktır ve „Ağaç İşleme Makinesi/Intermob“ (15-19 Ekim) çifte fuarında stantlara ve ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtılacaktır. Bununla birlikte 3600 nüsha ülkenin önemli mobilya imalatçı-larına ve büyük iç dekorasyon şirketleri-ne birer adet gönderilecektir.

„Holz-Zentralblatt“ Almanca konuşu-

lan yerlerde orman ve ağaç ekonomisi için en büyük sektör gazetesidir. Hafta-da 1 kez 12 000 adet basılarak yayınla-nır. „Holz-Zentralblatt“ 10 000 aboneye haftalık olarak posta yoluyla gönderilir.

� www.holz-zentralblatt.com

HOLZ-ZENTRALBLATT

Page 2: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 2 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş?Tropik meyvenin çok yıllık bitkisinden kazanılan, kaplama özellikli tasarımsal yüzeyler

cg. Muzun neden yamuk oldu-ğu artık çoktan biliniyor olmalı. Ancak, iki Fransız'ın yakın za-manda bu bitkinin gövdesinin kullanımına yönelik geliştir-dikleri yöntem, bu yıl Köln'de-ki „Interzum'un“  yenilikleri arasında bulunmaktaydı.  Tett-nang'daki (Almanya) Europlac'ın tasarımsal, doğal plakası „Green Blade – Banana Trunk“, yüksek ürün kalitesinden dolayı bu yıl „Interzum award“ ile ödüllendi-rilmiştir.

Ortaya koyduğu görüntüsü ve kıyas-lanabilir malzeme özelliklerinden dolayı Europlac'ın „Green Blade –

Banana Trunk'ın“ yüzey maddesi, „Muz kaplama“ olarak da adlandırılmaktadır. Fakat klasik kaplama imalatının tersine bunun için ağaçlar kesilmemektedir, çün-kü muz bitkisi (Musaceae) ağaç sınıfın-dan olmayıp çok yıllık otsu bir bitkidir. Odunsu olmayan, fakat alt yaprakların yaprak ayasının boru şeklinde iç içe kıv-rılması ile bir gövde görünümü sunar, ya-lancı bir gövde oluştururlar. Yani, işlenen malzeme yetişen bir hammaddedir ancak, bildiğimiz anlamda bir kaplama da değil-dir. Çünkü DIN 68 330 Alman normuna göre kaplama ahşaptır. Yüzey tasarımında kullanılan „Bambu kaplaması“ gibi diğer doğal ürünler de bu tanım sorusu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunun yanında diğer üretim yöntemi seçenekleri de normda he-nüz açıklanmamaktadır.

Muzun döngüsüMeyve hasadından sonra muz bitkisi

pala ile kesilir. Kök yumrusundan, sadece bir kaç ayda 3 ile 5 veya 8 m'ye ulaşan ve yine kırmızı-mor, kısa saplı bir çiçek ve-ren yeni bir filiz yetişir. Muz tarlalarında farklı yetişme evresinde bitkiler bulunur, zira tropik iklimde meyveler yıl boyunca hasat verebilirler. Bu nedenle yıl boyun-ca, bundan böyle „Green Blade – Banana Trunk'un“ hammaddesini oluşturan, çok miktarda biyo kütle atığı meydana gelir.

Günün birinde, vizyon sahibi Vladimir

Hayot ve Nicolas Cheminon'dan, ham-maddeyi mantıklı bir şekilde kullanma ve ondan, çevreye dost ve tasarımsal bir üre-tim maddesini edinme fikri doğdu. Hayot, ailesinin nesiller boyunca muz üretimiyle uğraştığı Fransız Karayip Adası Marti-nique'de doğmuştur. Mimar olan eşi, ilgili sektörde hem ekolojik hem de estetik mal-zemeye ihtiyaç olduğuna dikkat çekmişti. Daha önceleri Mühendis okulunda ders veren Cheminon ise bilgileri ile katkıda bulundu.

Uzun ömürlü ince katmanlar

Vladimir Hayot ve Nicolas Cheminon 2009'da Martinique'de, küçük Ducos top-luluğunda, Fib & Co. (Fibandco) firmasını kurmuşlardır. İlk önce, hasat edilen göv-deler ücret karşılığında muz tarlaların-dan toplanmaktadır. Ardından, yerinde çürümeye bırakılmadan veya atık olarak yakılmadan değeri yüksek maddesel kulla-nımdan („Upcycling“) geçirilmektedirler. Sonrasında çalışanlar muz gövdelerini şe-ritler halinde kesip, onları renklerine göre dizer ve 0,25 ila 0,35 mm kalınlığında katmanlar olarak birleştirmektedirler. Bir gövdeden yaklaşık 1 m2 „Green Blade  – Banana Trunk“ edinilmektedir. Bunda

böyle her gün 500 ila 1000 muz ağacı göv-desi işlemden geçmektedir. Fibandco'ya göre üretim için ne suya, ne de kimyasal maddeye ihtiyaç yoktur. Süreç için gerekli elektrik enerjisi tamamen fotovoltaik pa-neller ile sağlanmaktadır. Ayrıca, fabrika-nın muz tarlasının merkezinde bulunması, fosil enerji taşıyıcısının (Carbon footprint) nakliye, lojistik ve kullanımını kolaylaş-tırmaktadır. Martinique Fransa'nın deni-zaşırı bir uzantısı olduğundan, örneğin çalışma koşullarına yönelik tüm Avrupa standartları burada da geçerlidir. Fibandco Kurucuları'nın kalıcı büyüme stratejisi ve vadettikleri istihdam nedeniyle üretim AB tarafından teşvik edilmekte ve desteklen-mektedir. Ancak kalıcılık fikri sadece iki Firma kurucusu için değil de, gelişmiş iç tasarım alanındaki müşteri için de önemli bir rol oynamaktadır.

Muzun üst tabakası daha sonra, Europ-lac'ın Topolcany'deki (Slovakya) üretim yerinde, PEFC sertifikalı, siyah MDF üze-rine uygulanmaktadır. Europlac'ın ortak yöneticisi Reinhold Röhr'e göre „Green Blade – Banana Trunk“ tasarım, dokunuş, kullanım olanakları ve kalıcılık konusun-da gerçekten eşsiz bir üründür“. Babası Josef Röhr 1994 yılında mobilya üretimini devralarak şirketi kurmuştur. Bundan böy-

le, özellikle kaplamalar, son model üretim hatlarında sınıflandırılır, plakalar üzerine preslenir, kenarları düzeltilir ve bilenir.

Karayip sezgisi Avrupa'da

Diğer birçok tasarımcı gibi Marie- Christine Dorner, Cedric Martineaud, Ca-rine Hayot, Pigment France, Jean-Francois Dingjian ve Eloi Chafai, Patrick Nadeau, Mathilde Bretillot, Francois Azambourg, FX Ballery ve Germain Bourre de bu mal-zeme ile ürün tasarımı, mobilya tasarımı ve araç tasarımı alanında ilk deneyimleri-ni kazanmış durumdalar. Ürünün görün-tüsü, dokunuşu ve çok yönlü olmasından oldukça etkilenmiş durumdalar.

3Form Europe „Green Blade“ malze-mesini yelpazesine ekleyen ilk şirket ol-muştur. Yerleşkesi Rotterdam'da bulunan 3Form, dünya çapında zanaatkar ve or-takları ile birlikte geliştirilen, örn. iç mi-mari, tavan, duvar kaplamaları ve mobilya için farklı tasarım malzemeleri imal edip dağıtmaktadır. Marangoz, dükkan tasa-rımcıları ve iç mimarlar „Green Blade'i“

Almanya'da ZEG'den (Ahşap ve Suni malz. Merkezi Satın Alma şirketi, Stuttgart) 1250 x 2500 x 19 mm ebatlarında dört ses getiren „Bahamas“, „Havana“, „Aruba“ ve „Saint-Barth“ renklerinde edinmektedirler. Renk gölgeleri kısmen gövdelerin doğal varyasy. oluşmaktadır. Kaplamanın görü-nümü plakaya enlemesine uzanmaktadır. Europlac iç mimarideki özel kullanımlar için „Green Blade'i“ başka taşıyıcı levha-lara, örneğin yangın koruma levhaları veya kontrplak üstüne de bastırmaktadır.

„Interzum award“ jürisi şekil ve işlev açı-sından özel tasarım başarısını tescillemiş ve „Yüksek ürün kalitesi“ ödülünü vermiş-tir. Gerd Fahler, ZEG Dağıtım ve Pazarla-ma Yöneticisi, şunları eklemektedir: „Ah-şap ticareti için bu tür bir ödül şövalyelik unvanının verilmesi gibidir. Bu nedenle ürünümüzün müşterilerin beğenisinin yanında saygın bir jüriyi ikna etmesi bizi daha çok sevindirmiştir.“ İlk aldıkları tak-dir bu değildir, zira ürün 2011'de Paris'teki „Batimat“ Yapı Fuarı'nda ilk tanıtımında da Yenilikçilik ödülü ile taçlandırılmış bu-lunmaktadır.

Türk Orman ve Ahşap Sanayi için özel yayın

ISSN 0018-3792

Yayınevi:DRW-Verlag Weinbrenner GmbH & Co. KG Fasanenweg 1870771 Leinfelden-Echterdingen, Almanya

Yayımcı: Karl-Heinz Weinbrenner, Dipl.-Kfm. †, Claudia Weinbrenner-Seibt, Dipl.-Kfm.

Yayınevi yönetmeni: Uwe M. Schreiner

Sorumlu redaktör: Dipl.-Holzwirt Jens Fischer

Redaksiyon: Dipl.-Holzwirt Jens Fischer, Dipl. Gwl. Christian Gahle, Dr. rer. silv. Michael Ißleib, Dipl.-Holzwirt Karsten Koch, Assessor des Forstdienstes Josef Krauhausen, Dr. Markus Maesel, Dipl.-Holzwirt Leonhard Pirson, Assessor des Forstdienstes Ulrich Schwill, Dipl.-Kfm. Karl Albert Willdermuth

Çeviri, son redaksiyon ve layout:RE-Communikation70469 Stuttgart, AlmanyaE-mail: [email protected]

Reklam yönetimi: Peter Beerhalter (sorumlu)

Reklam satış: Ralf Arnold

Reklam acentalıkları:Italya: Cesare Casiraghi sas, Via Cardano 81, I-22100 Como, Fon 0039 (0)31-261407, Faks 0039 (0)31-261380; E-mail [email protected]

Baskı:Senner-Druck GmbH & Co. KGCarl-Benz-Straße 172622 Nürtingen, Almanya

Reklam fiyatları:Kare başı (45 mm genişlik) milimetre temel fiyatı 4,40 EUR. 1.10.2013 tarihli, 53 no.’lu fiyat listesi geçerlidir.

Tedarik fiyatları:(„B+H İnşaat ve Ahşap“ eki dahil artı yıllık yedi dergi): Almanya’da, Avusturya’da ve İsviçre’de yıllık 278,20 EUR, Yurtdışında (İsviçre ve Avus-turya hariç): 379,60 EUR. „Holz-Zentral blatt“ her hakfa Cuma günleri yaymlanmakta.

Ifa yeri: Leinfelden-Echterdingen, Almanya

Mahkeme yeri: Nürtingen, Almanya

Ust.-Id.-Nr.:DE 147 645 664

Bu derginin içerdiği bütün makaleler ve re simlerin telif hakları saklıdır. Kanuna uygun istisnalar dışında yayımevinin izni olmadan kullanımı, kopyası, ve elektronik medyalarla yayılması ve çoğaltılması yasaktır.

Uzman dergiler ihtisas birliğiAlman dergi yayımcıları birliğine üye

Holz-ZentralblattDRW-VerlagWeinbrenner GmbH & Co. KG

Fasanenweg 1870771 Leinfelden-Echterdingen (Almanya)Posta adresi: Postfach 100157 70745 Leinfelden-Echterdingen (Almanya)İnternet: http://www.holz-zentralblatt.com

E-mail: Redaksiyon:[email protected] Reklamlar: [email protected] Abonelik hizmeti: [email protected] Telefon ve Faks: Ön kod 00 49-7 11 Telefon 75 91-0, Faks -2 67

Reklam siparişi: Telefon 75 91-2 55/2 56/2 57, Faks -2 66Abonelik servisi:Telefon 75 91-2 06, Faks -3 68

Mesleki kitap servisi ve kitap siparişleri: Telefon 75 91-2 08/3 00, Faks -3 80

Kaplamalar

Doku MDF formatına yatay şeklindedir (Tasarım: Europlac/Röhr). Resim: Fibandco/Richard Bord

Muz gövdeleri meyvelerin hasadından sonra yere yakın mesafede el ile kesilir, gövdeler toplanır ve doğrudan yakında bulunan görsel işleme, nakliye edilir. Ardından yapraklar renklerine göre dizilir …

… ve şeritler mobilya yapımı için tasarım-sal bir yaprağa dönüştürülür.

Aynen „Zuri“ mobilyasında olduğu gibi malzemeye uygun kenar da mevcuttur (Tasarım: Carine Hayot).

Bir gövdeden yaklaşık bir metrekare „Green Blade – Banana Trunk“ elde edilmektedir. Resimler: Europlac/Röhr (2), Fibandco (3), ZEG (1)

Karayip esintisini taşıyan dört renkler şun-lardır: Bahamas, Havana, Aruba ve Saint-Barth.sal bir yaprağa dönüştürülür.

Page 3: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 3Eylül 2013

Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzlerFuarda daha çok Türk sergi sahibi – son kat folyoya yönelik yeni fikirler

ck/jk/us/fi. Çoğu ziyaretçi ve ser-gi sahipleri uzun yıllardan beri bu yılki gibi iyi bir „Interzum“ (13 ila 16 Mayıs arası) görme-diler. Köln'deki (Almanya) hava iyi ile çok iyi arasında geçmek-le beraber, yeniliğin sıklığı bir hayli yüksek olup rakamlar da beklentileri karşılamıştır. Hatta alışıldık eleştirel bakışlar dahi neredeyse tutunacak bir nokta bulamamıştır.

İlk geçici değerlendirmeye göre ziya-retçi sayısı 53  000'dir (2011: 52 411), bunlardan yaklaşık %70'i yurt dışından

gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçi-lerde yakl. 18 000 (16 450) artış gözlemle-nirken, yurt dışından katılan uzman ziya-retçilerde 35 000 azalma eğilimi (35 961) görülmüştür. Sergi sahiplerinin verdiği bilgiye göre Asya, Kuzey Amerika ve Doğu Avrupa'dan artışlar kaydedilirken, Güney Avrupalı uzmanlar fuara uzak kal-mıştır. Belirgin bir artış sergi sahiplerinde gözlenmiştir. Rakamlar iki yıl önce 1412 iken, bu yıl sayı 1512'ye çıkmıştır. İtalyan kuruluşlarının 266 katılım sayısı 2011 yı-lındaki 256 katılım sayısı ile yine yüksekti.

Türk sergi sahipleri 84'ten 101'e çıkarak bir atılım daha gerçekleştirdiler. Ayrıca bu kez katılanların arasında Ahşap sanayisi-ne ait bayrak gemileri de mevcuttu, özel-likle Kastamonu Entegre. Aslında genel olarak yıllardır görünmeyen çok sayıda ahşap üreticileri Köln'de kendini gösterdi. Branşın ağır topları Kronoswiss ve Egger dahil olmak üzere Unilin, Pfl eiderer ve M. Kaindl bunlardan birkaçıdır.

Fransa'dan 43 sergi sahibi katılmıştır ve bu da 2011 yılına kıyasla üçte bir ar-tış demektir (30). Devlet destekli „French Timber“ işaretinin çatısı altında 5.1 salo-nunda çok sayıda kaplama kontrplakları ve yaprak ağaç kontrplakları sunucuları kendini tanıtmıştır. Oradaki firmaların bazıları en son on yıl önce Köln'de sergi açmışlardır.

Gittikçe daha çok üreticinin kıyaslana-bilir olma özelliklerinden sıyrılmak için yollar arayıp çözüm arayışına girdikleri özellikle kaplama ve şekillendirme alanla-rında (5.1 ve 5.2 salonları) belirginleşmiş

bulunmaktadır. Örneğin Lohr'lu Owi ter-mik olarak işlem görmüş kaplamaları tut-kallayan bir yöntem geliştirmiştir ve onları su sporu aracı („Skimboard“) veya da dış cephe olarak kullanma imkanını oluştur-muştur. Tettnang'da (Almanya) bulunan kaplanmış plaka üreticisi Europlac, daha değişken ahşap yüzeyleri sunabilmek için haziranda dijital baskı ünitesi kurmuştur.

Yaprak ağaç kontrplakları sunucuları-nın çok fazla sesi çıkmazken Almanya'nın payı yine de AB ortalamasından çok net bir şekilde yüksektir. Meşeye gösterilen ilgi kendini korurken fındık ağacı da önemli bir ahşap konumundadır; Gürgen yine bir atılımına devam edebilir. Dişbudak termal ahşaba talep yine devam etmektedir. Ame-rikan yaprak ağaç kontrplaklarına yönelik bir ekolojik sonuç raporu sunulmuştur. Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya, ah-şabının yasallığını kanıtlamada en önemli araçlardan biri olan V-Yasal-Sertifikasını tanıtmıştır.

Bu kez en büyük gelişmeleri kapla-ma alanında görmek mümkün değildi. Grass'ın yeni „Vionaro“ adlı çekmece çözümünü ise daha çok bir tasarım var-yasyonu olarak görmek gerekir. Ancak birçok üreticide rastlanan girişi gevşetme („Yumuşak kapanış“) „Açmak-için-it“ çö-züm kombinasyonu bir yeniliktir. Renkli kaplamalar ile farklı form ve materyaller ile hazırlanan menteşeler gittikçe öznel-leşmektedir, öyle ki Samet'deki rengarenk ve katlanabilir özellikliden, Salice'deki ti-tan ve Grass'daki 24 ayar altın kaplamaya kadar. Senkron gözenek, dijital baskı ve son kat folyo hakkında çok şeyler bulu-nan yüzey alanı bölümü daha da ilginçti. Gölge tasarımı vizyonundan tutun da ışık kaynağı olmadan parlayan akıllı tasarım vizyonları dikkat çekmiştir. Bir sonraki „Interzum“ 2015'te 5 ila 8 Mayıs arasında, yine „Ligna“ önünde kurulacaktır. Fuar, Hannover fuarına bağlantıyı sağlamak için bu yılda olduğu gibi Pazartesi-Perşem-be günleri değil de Salı-Cuma günleri açık olacaktır. Fuarın daha önceki yıllarda açık olduğu günler çarşamba-cumartesi idi.

Sergiler

Remagen-Kripp (Almaya) menşeeli genç fi rma Acrylic couture'un akrilik plakaları fuarın en dikkat çekici yeniliği idi ve bunun için „Interzum award" tarafından en yüksek derece („Best of the best")ile ödüllendirilmiştir. CEO üzerine olan üç hissedarlı küçük işletme Oliver Raatz neredeyse her materyali akrilik dökümde kullanabilmektedir – yay, metal tel ve ahşap da buna dâhildir. Üretimleri İtalya'daki bir tedarik şirketinden sağlanır.

İlk geçici değerlendirmeye göre ziyaretçi sayısı 53 000'dir (2011: 52 411), bunlardan yaklaşık %70'i yurt dışından gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçilerde yakl. 18 000 (16 450) artış gözlemlenirken, yurt dışından katılan uzman ziyaretçilerde 35 000 azalma eğilimi (35 961) görülmüştür.

Slovakya Topolcany'deki üretim merkezi-ne dijital bir baskı kuran Europlac şirketi(-Tettnang), yeni yollara yelken açmaktadır. Amaç üzerine eski ahşap yapısı basılmış kaplama plakalar üretmektir. Ön kısımda ise yeni, kumlaması çok derin yüzey gö-rülmektedir.

Owi fi rmasının imal ettiği termik ahşap kaplamalı „Skimboard“

Zor zamanlarda iyi bir sonuçHannover'deki »Ligna« tüm beklentilerin ötesine çıkıyor

ib/fi. 6 ila 10 Mayıs arasında 46 ülkeden gelen 1 637 sergi sahi-bi Hannover „Ligna'da“ 124 000 m2 alanda, ahşap işleme ve üre-timi alanındaki yeniliklerini sergilemişlerdir. Alana dünya çapında yön veren fuar, küresel açıdan bakınca, yatırımlara kar-şı çekingen kalınan bir ortam-da gerçekleşmiştir. Fuar öncesi beklentiler de aynı yöndeydi. Bu şartlar altında yine de çoğu sergi sahibinin yüzü gülmüştür ancak tahmin yelpazesi oldukça geniş olmuştur.

Fuarın her zamanki gibi „Ligna“ önce-sinde değil de, sonrasında başlaması ve böylece Köln'deki „Interzum'a“

bağlantısının kalkması, fuarı ilk günün-de bile etkilemiştir: Ziyaretçi sayısı 2011 yılına kıyasla %7 düşmüştür. Bu durum sergi sahipleri için bir dezavantaj değildi, çünkü somut fikirlerle gelen müşteriler ile ayrıntılı görüşme fırsatı bulmuşlardı. Fu-arda, önceden hazırlanmamış çok sayıda anlaşmaların da yapıldığı duyulan bilgiler arasındadır.

İlk günkü düşük ziyaretçi sayısı fuarın ilerleyen günlerinde – en çok ziyaretçi sa-yısı Salı gününe aittir – telafi edilmiştir ve son fuar günündeki geleneksel basın top-lantısında yapılan açıklamaya göre, ulusla-rarası oranı yüksek 90 000'i aşan alan ziya-retçilerinin olduğunu bildirilmiştir. Alman fuarının açıklamasına göre bu kez %40'ı aşan yabancı ziyaretçi oranı oldukça art-mış durumdadır. Bu rakamlar ilgili anket-lerle belirlenmektedir. 2011'de sayı 32 037 olup 2009 kriz yılındaki 27 263'ü geçmiş-tir. Daha önceki yıllarda 45 808 (2007) ve 41 377 (2005) rakamlarına da ulaşılmıştır.

Bazı sergi sahipleri fuarın üçüncü gü-nünde fuarın başarılı olduğundan emin olurken, bazıları da en azından ekonomik yatırımlarının başarılı olup olmayacağı so-rusuyla yoğun bir şekilde ilgilendiklerini paylaşmışlardır. Aynı adlı firmanın hissedar

yöneticisi Heiner Wemhöner'in kapanış basın toplantısında açıkladığına göre, zi-yaretçilerin arasında çok sayıda gerçek ka-rar vericilerin bulunduğu, „canlı bir fuar“ olmuştur. Fakat klasik birkaç müşterinin eksikliği de gözden kaçmamış. Rimini'deki SCM Group'un iletişim yöneticisi Raphael Prati'nin belirttiğine göre özellikle İspanya ve İtalyalı uzmanlar katılmamıştır. Fakat genel olarak olumlu bir sonuca varmıştır.

Bu yıl fuara katılan sergi sahiplerinin sayısı, 1637, iki yıl önceki 1765 (-%7,3) sayısından daha düşüktür. Alman Makine Mühendisliği Federasyonu VDMA, ahşap işleme makineleri bölümü başkanı Dr. Bernhard Dirr'e göre 2009 sonrasında ah-şap alanında yapılan birleşmelerden son-ra bazı sergi sahiplerini kaybetmişlerdir. Ancak bu gerilemeden olumlu sonuçlar çıkarmak da mümkünmüş. „Bir veya iki zımpara taşını kaybetmişsek, bu bizim ya-rarımıza.“ Böylece profilleri daha da geniş-lemiş ve „Ligna'nın“ tamamen bir iş fuarı olduğunun altı çizilmiştir.

Aynen VDMA'nın da olduğu gibi genel olarak Alman fuarının gidişatına yönelik

bir memnuniyet söz konusu ve sonucun oldukça ikna edici olduğunda da hemfi-kirler. Dirr aynı zamanda etraftaki ekono-mik zor şartlardan dolayı „gelirken biraz çekinceli“ olduğunu da vurgulamaktadır. Ancak bu çekinceleri en geç 2. fuar günün-den sonra ziyaretçi sayısının da artması

ile birlikte kaybolmuştur. Dirr „Ligna'da“ yine „Dünya pazarının buluşma noktası-nı“ görmüştür. ABD, Rusya ve Güneydoğu Asya piyasalarındaki olumlu gelişmelere paralel olarak bu ülkelerden çok sayıda ziyaretçi gelmiştir. ABD'den 3000 sergi sahibi katılmıştır ve bu da 2011 yılına kı-yasla %52 artış demektir. Bazı sergi sahip-leri çekici ABD piyasaları ile iyi iş kurma beklentilerine girdiklerinden, Dirr şu öne-rilerde bulunmuştur: „ABD için hiç çekin-meden birkaç satıcı daha ilave edin, çünkü iş ciddi olarak başlamak üzere.“ Deutsche Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Jo-chen Köckler'e göre anket sonuçları Rus-ya'dan gelen ziyaretçiler için de %60 civa-rından bir artış göstermektedir.

Testere makineleri ile birlikte salon 27'yi paylaşan ahşap üretim tesisleri sunucu-larındaki hava iyi ile çok iyi arasındaydı. Komple sistemler sunan büyük tedarik-çilerin, Siempelkamp ve Dieff enbacher, 2014 yılına kadar siparişleri tamamen dolmuştur. Dieff enbacher Rus sunucu Tomlesdrev ile Pazartesi günü bir anlaşma imzalamıştır. Sibiryadaki (Tomsk) sun-ta plaka tesisinin kapasitesi tahminlere göre 300  000  m3 olup 2015 yılına kadar üretime başlayacaktır. Yönetici Wolf Gerd Dieff enbacher topak alanından da çok ümitlidir. Gelecekte kendi laboratuvarla-rında piroliz alanında araştırmalar yap-mak istiyorlar. Bu süreçte topaklar sıkış-tırılır ve aslında sadece kömür ile çalışan büyük tesislerde kullanılabilirler. Firma-nın müdürü dijital baskı tekniğine devam edeceklerinin onayını vermiştir. Geçici bir süre için „Colorizer“ geliştirmesinin dur-durulacağının ilanı, müşteriler arasında büyük bir tepkiye yol açtığından karardan vazgeçilmiştir. Dieff enbacher sistemini bü-yük plaka genişliğine, su bazlı mürekkebe ve yüksek çözünürlükle eş zamanlı olarak, yüksek geçirgenlik üzerine kurmuştur. Tesisin biri şimdiye kadar Homanit, Po-lonya'da çalışmaktadır ikincisi ise henüz proje aşamasındadır.

Peder Dieff enbacher fuarı 30 yaşındaki oğlu Christian'ı tanıtmak için kullandı. Oğlu mühendislik ve sanayi işletmesi me-zunudur ve 2014 yılında şirkette çalışmaya başlayıp gelecekte de firmanın başına geç-

mesi bekleniyor. Wolf Gerd Dieff enbacher (61) 65. doğum gününde sorumluluğu dev-retmeyi planlıyor.

Gerçi Niederrhein'dan gelen rekabet, Krefeld'deki Siempelkamp firması topak alanında etkin değildir fakat programına, arkalı önlü olarak üç boyutlu kabartma yüzeyleri („Embossed in register“) imal eden kısa vurgulu presleri dahil etmiş du-rumdadır. Ahşap deseninin baskı resmini izleyen arkalı önlü senkron gözenekli ya-pısı „Ligna'da“ çok konuşulmuştur.

Fuarda ahşap işletmecilerini en çok he-yecanlandıran pres öncesi minderin önce-den ısıtılma konusuydu. Aslında bu çok eski bir yöntemdir ve Siempelkamp ve Dieff enbacher gibi büyük üreticiler bunu kısmen başarılı bir şekilde yıllardır uygula-maktadırlar. Doygun buharla nem uygula-yarak, yani „Buharın püskürtmesi“ ile pla-kanın ortasında 100° C üzerindeki gerekli sertleştirme sıcaklığına daha çabuk ulaşıl-ması sağlanır. İtalyan firması Imal/Pal iki yıl önce bu tür bir sistemi „Dynasteam“ ilk olarak tanıtmıştı ve ısıtmayı %30'a kadar hızlandırdığı vadinde bulunmuştu. İtal-yanların ifadelerine göre bu ünitelerden, aralarında alanın en büyük tedarikçileri dahil olmak üzere, 40 adet satmış bulun-maktadırlar.

Bu konuda duyulan heyecan ve şaşkınlık aynı seviyededir. Bazıları rakamların yük-sekliğine şaşırırken diğerleri, plakanın ta-mamı değil de, sadece plakanın üst kısmı-nın işlemden geçtiğini düşünürler. Imal'ın bu söylentilere itirazı vardır. En azından Siempelkamp firması tepkisini göstermiş-tir ve „Steam booster“ vasıtası ile buharı kullanarak sadece plakanın üst katmanı-nı ısıtan, fakat ürün çıktısını yine de %30

artıran bir sistem sunmuştur. Gözlemcinin biri branşın şaşkınlığını tipik bir sürü hare-ketine benzetmektedir.

Fuarın ahşap madde alanındaki en büyük yeniliği Springe'li Binos firmasının sınıfl andırılmış soyucusu olmuştur. Soyu-cu özellikle MDF / HDF üniteleri saçma makinelerinde kullanılmaktadır.

Yani, fazla materyalleri dışarı taşıyan düzleştirme ünitesi söz konusudur. Bi-nos'un fikri o kadar basit ki, birçok uzman bu sistemin neden daha önce bulunmadı-ğını merak etmektedir. Binos paralel di-zilmiş, tek olarak kumanda edilebilen ve yükseklikleri ayarlanabilen birçok soyucu silindiri kullanmaktadır. Bunlarla tamam-lanmış plakaların yoğunluğundaki düzen-sizliklere doğrudan müdahale edilir veya maddesi daha az veya çok daha yoğun olan bölgeler oluşturmak mümkündür.

Enerji fiyatlarının yüksek olmasının ver-diği yükten ve dünya çapında yenilebilir enerjiye artan ilgiden dolayı ahşap enerjisi bölümümü beklenildiği gibi iyi geçmiştir. Bu sırada topaklama ve kazan tekniği te-darikçileri uluslararası fuar ziyaretçilerin-den faydalanma şansı buldular.

Hava tekniği ünitesi üreticileri çalışma-larını tekniklerinin gelişmesine ve akım fiyatlarının yükselmesi ile birlikte, değeri oldukça artan enerji verimliliğine yoğun-laştırmış bulunmaktadırlar. Bu nedenle bu alanda yenilikten çok var olan yapının geliştirildiğini görmekteyiz.

Örn. Heesemann gibi yüzey tekniği üreti-cileri fuarı birçok yeniliklerini sergilemek için fırsat bilmişlerdir. Gelişmeler, perfor-mans özellikli tekniğin yatırım gücü düşük olan kullanıcıların da hizmetine sunulma-sının hedef alındığını göstermektedir.

Yapay ahşap üretimi için ekipman sağlayıcılarının 27 no’ lu salonu kereste makinesi üre-ticileri ile paylasmaşına rağmen atmosfer iyi veya çok iyi idi.

Springe’ li Binos fi rmasının fuardaki en yeni yapay ahşap işleme ürünü dilimlenmiş scalper testeresi idi. Resimler: Fischer

Page 4: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 4 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013Sayfa 4 · Holz-Zentralblatt

Ve tık yaptıTürk ahşap üreticileri Almanya'da boy gösteriyor

fi. Bu yıl ahşap madde alanına, Unilin ve Egger'in mobilyadaki yeni tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve Türkiye'den gelen Kastamonu Entegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi heyecan verici birkaç yenilikle karşılaşmış bulunmaktayız. Ürünle-rin çoğunu Şubat'ta Bad Salzuflen'deki büyük branş fuarı „ZOW'da“ ve Mayıs sonrası Köln'deki „Interzum'da“ görmek mümkündü. Türk ahşap madde üreticileri katılacakları bir sonraki "Intermob'da“ yine çok konuşulacaktır. Köln'de, ahşap madde alanında Türk üreticiler şimdiye kadar hiç görülmemiş bir katılım sergilemektedirler. AGT, Teverpan ve Kastamonu Entegre bunlardan biridir.

Avusturya St. Johann'daki Egger ve Belçika Wielsbeke'deki Unilin adlı iki ahşap üreticisi birbirinden

bağımsız olarak mobilya yapımında kulla-nılan tık bağlantısı üzerinde çalışmışlardır, Egger 2004'ten itibaren, Unilin 2008 ila 2009 arası çalışmıştır. Mobilya parçalarını montaj aletleri, tutkal veya kaplama ol-madan birleştiren, oluk ve yaydan oluşan bir teknoloji söz konusudur. Belçikalı'lar zaten 2011'de „Uniclic“ adında benzer bir ürün geliştirmiş ve aynı yılda bu teknoloji-yi kullanarak „Didit“ adını verdikleri ken-di mobilya koleksiyonlarını piyasaya sun-muşlardır. Belçikalı'lar bu konuda 1997'de lamine yer döşemesi alanı için geliştirilen tık sistemindeki („Uniclic“) deneyimlerin-den yararlandılar.

Mobilyadaki yeni tık

Egger'in 2011'in başlarında pazarda he-nüz uygun bir ürünü yoktu. Bu iki mal sahibi yıl içerisinde görüşmelere başladı-lar ve Şubat 2012'de teknolojinin pazar-lanmasına yönelik stratejik bir ortaklık kurdular. O günden itibaren mobilya üre-ticilerine birlikte lisanslar verdiler. Lisansı ilk alan Danimarka Faarvang'daki Tvilum A/S olmuştur ve bu sisteme dayanan ilk mobilya koleksiyonu 2013 yılında Köln'de-ki „IMM“ mobilya fuarında sergilenmiştir.

Egger bu yıl düzenlenen „Interzum'dan“ tıklı, yani „Clic“ bağlantılı kendi mobilya işletmesini kurmak için faydalanmıştır. Parçaların kendisi 2012 sonbaharından bu yan St. Johann'da bulunan ana işletme-de üretilmektedir. Ürünlerin piyasada sa-tışı başarılı olduğu takdirde grubun ikinci üretim yerleşimi Bünde'de, ikinci bir tesis kurulacaktır. Egger Grubu'nun Pazarlama Müdürü Hubert Höglauer fuardaki basın toplantısında bu teknoloji ile müşterinin değişen tüketim anlayışına cevap verdikle-rini açıklamaktadır. Bugünün mobilyaları sağlam ve yalın olmalı, özellikle inter-netten de mobilya sipariş eden, modern medya ile yetişen „doğuştan dijital“ hedef grubu için. Yeni dünyada talep edilen özel-likler modern tasarım ve taşıma kolaylığı-dır.

İnternet'te büyüyen mobilya ticaretiİnternet'teki mobilya ticareti sessizliğini

çoktan bozmuş hızlı büyüyen bir alandır. Egger'in ifadesine göre 2011'de Avrupa'da, toplam değeri 8 milyar avroyu aşan, ku-rulumu basit ve nakliyesi gelişmiş, mo-bilya üretilmiştir. Son belirlemelere göre Amazon ve Ebay İnternet devleri en çok

kazanan 30 kuruluşun arasında, 2012'de mobilya, tasarım ve ev kumaş ürünleri gibi mekan düzenleme eşyaları, aksesuar veya elektrikli cihazlar (beyaz eşya) ile Avrupa çapında 450 milyonu aşan kar ile 4. ve 6. sıraya yerleşmiş bulunmaktadırlar. Buna göre Amazon'un bu alandaki yıllık kazan-cı 2,9 milyar avro olurken, Ebay'ın kazancı 2,6 milyar avrodur. Bu verilere göre Ama-zon Avusturyalı XXX-Lutz Grubu'unun önünde, Ebay ise yine kendisi gibi katalog satış şirketi olan Alman Otto grubunun önünde yer almaktadır. Höffner (Krieger Grubu, 9. sıra) veya Kika/Leiner (13) gibi tanınmış Alman mobilya kuruluşları daha arka sıralarda yer almaktadır. 5,49 milyar avroya sahip Güney Afrikalı Steinhoff gru-bunun (Conforama, Poco-Domäne) önü-ne, 1. sıraya, 27,6 milyar ile büyük bir fark atarak İsveçli Ikea grubu yerleşmiştir.

Höglauer'e göre yeni birleştirme tekniği pazarda devrim yaratabilir ve en azından „küçük bir devrim“ beklentisi içindedir. Egger fuara yanında sergi objesi olarak sürgülü petek plaka „Eurolight“ ile imal edilmiş, pratik nakliye paketinde oldukça hafif (<5 kg) ve küp bir mobilya getirmiş-tir. Basit takılma ve sökülmesini Köln'de Höglauer göstermiştir. Höglauer „Deney-ler, tekli parçaların aşınmadan defalarca birleştirilip tekrar ayrılabildiğini göster-miştir“ diye açıklamaktadır.

Egger ve Unilin sisteminin arasındaki fark sorulduğunda, Pazarlama/Dağıtım Müdürü Ulrich Bühler „Aramızdaki fark asgari düzeydedir“ diye cevap vermektedir. „İpi beraber göğüslüyoruz“ diyen Höglau-er'i „fakat kazancını sağlamak için herkes

kendi yolunda gitmektedir“ diye Bühler ta-mamlıyor. Bu yol da her grup için farklıdır. Egger, ahşap madde ve mobilya hazır par-ça üreticisi olarak, mobilya üreticisi olmak gibi bir hırsının olmadığının altını çizmek-tedir. Asıl mobilya üreticisi nihai tüketici değil de, Egger'den hazır parçaları sipariş eden müşteridir. Tüm taşıyıcı maddeler tık bağlantısı için kullanabilirler, ancak plaka-nın kalınlığı en az 16 mm olmalıdır.

Unilin'deki Belçikalılar da ahşap mad-de üreticileri olduklarının, Avusturyalı ortaklarından sadece birkaç adım önde olduklarının, altını çizmektedirler. Unilin İngiltere'de zaten „Clic box“ adı altında düz paketlenmiş bir mutfak koleksiyonu sunmaktadır. Zanaatkara www.clicbox.eu video mesajı üzerinden gövde montajının bu şekilde 5 kat daha hızlı olduğu sinya-li verilmektedir. Fuardaki bir konuşmacı, mutfağın Almanya'ya kıyasla özel mutfak bayilerinde değil de doğrudan marangoz-dan, yani seyyar montajcıdan sipariş edil-diği için konseptin özellikle adada çok tutulduğunu bildirmektedir. Marangoz müşteri için bileşenleri tek tek alıp onları sonradan birleştirerek takmaktadır. Du-rum böyle olunca da fiyatı uygun ve takıl-ması kolay bir çözüm tercih edilmektedir. Almanya'da da „Kutu“ sistemini piyasaya kazandırma planları yürütülmektedir.

Buna karşı kendi „Didit“ (bkz. ü.) Al gö-tür mobilya koleksiyonlarından vazgeçmiş bulunmaktalar. Neden olarak da işletme yapısını oluşturmanın zor olması ve fiyat-ların oluşturduğu baskıyı göstermektedir. Mobilyalar Benelux ve Büyük Britanya pazarlarına gönderilmektedir.

Ancak Unilin bunun dışında da üretici-lerin hayatını kolaylaştırmaya çalışmakta-dır. „Interzum award“ ile ödüllendirilmiş „Uni-Snapper“ ile kaplamalar, çekmece-ler, sürgülü kapı kılavuzları ve diğer metal parçaları da alet olmadan montajlamak mümkündür. Sistem kendi kendini sabitle-yen iki parçadan oluşmaktadır. İlk önce A parçası panelin deliğine bastırılması gere-kir. B parçası ilk parçaya gömüldüğünde A parçasının esnek elemanları, aynen dübel-deki gibi, eklemenin tamamının paneldeki kaplamayı sabitleyecek şekilde, açılır.

Geliştirilen diğer tek parçalı „Turnfas-tener“ ile tutma çubukları (örn. mutfak dolaplarındaki), sabit raf zeminleri (arka tarafı) yazı masası kızakları veya mutfak-lar aletsiz montajlanabilmektedir. Bunun için „Turnfastener'in“ bir tarafını mobilya panelinin deliğine, diğerini de rafta veya kızakta bulunan destek deliğine oturtmak gerekiyor. 90°'lik bir dönüşle bağlantı ken-di kendine sabitlenmektedir.

Çift taraflı gözeneklerde hareketlenmeYapay madde yüzeylerinde işlenmiş şe-

killer ile ahşap yüzeylerin görünümünü oluşturma işlemine senkron gözenek veya yüzeye kabartma denmektedir. Bu konu on yıldır piyasalardadır ve ilk olarak la-minat zeminlerde kullanılmıştır. Artık günümüzde bu tür bir ürünü programına almayan önemli bir üretici kalmamıştır. Yer döşemesi bu şekil baskısı vazgeçilmez olmuştur. Düz yüzeyler sadece ilk fiyat sı-nıflarında mevcuttur.

Hem şekillerin hem de senkron göze-neklerin mobilya yüzeyine yansıması, çok daha fazla zaman almıştır. Bunun asıl nedeni yer döşemesindeki aynı dekora sahip yüzey boyutlarının, yani parça sayı-sının, mobilyaya kıyasla farklı olmasıdır. Bunun yanında alan içinde rakiplere fark atabilmek için yenilenme baskısı gittikçe artmaktaydı. Mobilya alanında da aynı durum söz konusudur ancak (şekillen-dirilmiş) yüzeydeki farklardan daha çok tasarım veya daha esnek kaplama veya aydınlatma elemanındaki farklara önem verilmektedir.

Buttenwiesen'li (Surteco Grubu) Bausch Decor haklı olarak kendini bu alanın ön-cüsü olarak göstermektedir. Hem yer dö-şemesi hem de mobilya yüzeylerinin ilk örnekleri 2003'te oyma işçiliği kuruluşu Wetzel, Grenzach-Wyhlen, ile press sac üreticisi Hueck Engraving, Viersen, işbir-liğiyle geliştirilmiştir. Aynı yıl Fransız yer döşemesi üreticisi Alsapan ile senkron ka-bartma gözeneklerine sahip ilk döşemeler üretilmiştir. Bausch Decor da 2005'te Şile Masisa Grubu ile mobilya yüzeyi olarak ürettikleri „Stromberg Esche Synchro“ için bir ortak bulmuştur. Gelişme ilk kez 2007 „Interzum'da“ gösterilmiştir.

Fakat görünüşe göre Avrupa piyasası o zamanlar bu gelişim için henüz hazır değildi ve Salzburg Wals'daki M. Kaindl 2010 yılında senkron gözenek konusunu mobilya alanında tekrar ele alana kadar üç yıl geçecekti („Doğal dokunuş“). Genel olarak mobilya sanayi ve mobilya ticareti yüzey girintileri konusunda dikkatli dav-ranmaktadır, çünkü bunlar zayıf noktalar olarak görülüp içine kir girdiği için pek sevilmemektedirler – ev hanımları düz yüzeyleri severler. Yer döşemesi konusuna

gelince branş burada da öncelikle şüpheci-leri ikna etmek durumunda kalmıştır.

Ardından 2011'de „düz“ fındık ağacın-dan „kaba“ meşeye bir dönüş başladı. Schattdecor'un Bad Salzuflen'deki „So-noma“ meşesi gibi „kaba zımparalanmış“ tasarımları, görücüye neredeyse aynı za-manda çıktı. Ondan sonra branş içinde şekillerden ve kesim izlerinden geçilmez oldu. Fırçalama, planyalama, frezeleme veya kaplamaların bıçak ile ayırılmasına kadar her şey mevcuttu. Bu tür şekiller yü-zey branşında ya görsel olarak taklit edildi (3D etkileri), pres sacı ile bastırıldı (Me-lamin) veya kimyasal karışım yardımı ile (son kat folyo – Realpore) asitlendi.

Başarılı şekiller

Senkron gözenek de bu dalga ile birlikte başarıya yelken açtı. Ancak 2012 yılında branş içinde yarım senkron gözenekle-rin de yeterli olup olamayacağı tartışıldı. Burada dokunsal şekil yapısının sadece bir kısmının tasarım görüntüsüne uyum sağlaması söz konusudur. Ancak, aynı gö-rüntüye sahip birden çok tasarıma uyacak şekilde hazırlanmıştır. Baskı saclarındaki fiyatların yüksekliğine bakılırsa paradan tasarruf edilebilir. Yarı senkron şekiller Kaindl'da denenmiş „ancak daima kalite-ye bir sınırlama getirdikleri“ için bundan vazgeçilmiştir. M. Kaindl Ürün geliştirme Müdürü Gerhard Dürnberger bu konu hakkında „Yarım işler yapmak istemiyo-ruz“ demektedir. (bkz. 10 Mayıs tarihli HZ no. 19). 2013'un başlangıcında Kaindl bir adım daha atarak çift taraflı senkron gözenekleri piyasaya sürüp yine öncü ol-duğunu göstermiş bulunmaktadır („Doğal dokunuş 2“).

2012'de Egger de mobilya alanında senkron gözeneğe girmeye karar vermiş-tir ve Hexham (İngiltere), Rambervillers (Fransa) ve Unterradlberg yerleşim mer-kezlerinde yeni baskı teknolojisine yatırım yapmıştır.Kenarlar Egger'in yan kuruluşu Roma'dan Ahşap kesitli ve senkron göze-nekli plastik Türkiye'den Türk üretici Kas-tamonu Entegre'nin standında sergilenen oldukça parlak Hot-coating yüzeyler(A-vusturya).

Bu yıl Brilon ve St. Johann da, derin yü-zey şekline sahip ve ister tek taraflı ister çift taraflı senkron gözenekleri mümkün kılan, melamin ve reçine kaplı plakaların üretimini gerçekleştiren yeni KT üniteleri ile donatılacaktır. 2013'ün başlarında Bad Salzuflen'deki „ZOW“ ve „Eggerzum'da“ senkron gözenekli ilk „Feelwood“ plaka-ları (tek taraflı) sergilenmiş bulunmakta-dır. Avusturyalılar bundan böyle „Inter-zum'da“ çift tarafında gözenek bulunan plakalar da sergilemişlerdir. Ona uygun kenarları da Türk iştiraki Roma Plastik sağlamaktadır. Programdaki derin „fır-çalanmış“ yüzey de yenidir („Brushed wood“).

Menznau'da bulunan Kronoswiss'deki gelişim de aynı yöndedir. İsviçre kuruluşu senkron gözenekleri lamina parkelerde 2007'de kullanmaya başlamıştır. Grubun öncüsü Heiligengrabe yerleşkesi olmuş-tur. Bu arada, üretim İsviçre, Polonya ve ABD yerleşkelerine uzanmış durumdadır. Tek taraflı senkron gözeneklere mobilya plakalarında 2012'de Zary'de başlanmış-tır. Artık Polonya yerleşkesinde çift taraflı senkron gözenekli ilk plakalar imal edil-mektedir. Piyasaya, yaz tatilinden sonra sürülmeleri bekleniyor. Bunun için Polon-ya'da başka bir kısa süreli prese daha yatı-rım yapılmıştır. Menznau yerleşkesine yeni bir KT ulaşmış durumda. İki ay içerisinde senkron gözenekli mobilya plakasının üre-timine başlanması beklenmektedir. Bu iki yeni presi Herford'lu üretici Wemhöner tedarik etmiştir.

Fakat Wielsbeke'li Mohawk iştiraki Uni-lin şimdiden tek taraflı olarak yoldadır. Aynen diğer üreticilerde olduğu gibi Bel-çikalılar da lamina parke imalatındaki

senkron gözenekler ile yeterince deneyim kazanmışlardır. „Interzum'da“ mobilya alanında ilk „Perfect match“ mobilya plakalarını tanıtmaktadırlar. Konuşmacı-lardan biri çift taraflı şekillerin şimdilik programa dahil olmayacağı teminatını ver-mektedir.

Neumarkt'lı Pfleiderer Grubu'nun şu an için bu yönde hiçbir girişimi bulunmamak-la beraber fuarda „Montana“ ve „Rustica“ ile yine de iki yeni şekil sergilemektedir. Diğer üreticilerin aksine Alman grubunda lamina parke uzmanlığı eksik kalmıştır. Son yılların yeniden yapılanma kapsa-mında hem Kuzey Amerika iştiraki (Uni-board) hem de İsviçre Pergo Grubu satıl-mıştır. Homann Holzwerkstoffe GmbH, Herzberg, veya Losheim am See'deki Homanit Holding GmbH üretim şirketi-nin de bu yönde herhangi bir girişimi bu-lunmamaktadır.

Meppen'li Glunz veya Portekiz Ma-ia'daki Sonae Industria fuara katılma-mışlardır fakat senkron gözenek ile lami-na parke alanında deneyim sahibidirler, örn. Heusweiler-Eiweiler'daki (Saarland)

Laminate-Park ortak girişim şirketi ve Frankenthal'daki Tarkett ile birlikte. Şirket konuşmacısının yaptığı açıklamaya göre günümüz itibari ile ne Almanya'da ne de diğer iştiraklerde tek taraflı veya çift ta-raflı senkron gözenekli mobilya plakaları üretilmemektedir. „Gelecekte de bu yönde herhangi bir şey planlanmış değildir.“

Avusturyalı Kronospan'ın da Köln'de sergiye katılmamıştır ancak aynen Glunz gibi laminat parke alanında senkron gözenekler konusunda yıllara dayanan deneyimleri vardır, örneğin Lampertswal-de'deki Alman işletme Kronoflooring gibi. Grup, mobilya alanında bu tür plakaları henüz programına almamıştır. Gelen ta-lepleri Salzburg'lu M. Kaindl kuruluşuna yönlendirmektedirler.

Şirket Kaindl ailesine aittir, Ernst ve Matthias Kaindl sorumlu yönetici iken Peter Kaindl, Matthias Kaindl'ın oğlu sı-nırlı yetkilidir. Genelde Kronoswiss (Ernst Kaindl, Ines Kaindl), Kronospan (Peter ve Matthias Kaindl) ve M. Kaindl farklı grup-lar olarak görülüp piyasada da bu şekilde hareket etmektedirler.

2008'den itibaren bazı Türk üreticilerine de senkron gözenekleri bastıran KT tesis-leri kurulmuştur: Öncelikle Yıldız Sunta MDF'de, sonraları Kastamonu Entegre ve Yıldız Entegre'de ve en son da Camsan Entegre'de. Bu preslerin 70 ila 75 kp/cm2 (700 - 750 mm) arasında özel bir basınç-ları bulunur. Bu ünitelerden şimdiden bir-kaç adet daha sipariş edilmiştir. Aynen Al-manya'da olduğu gibi, önceleri sadece yer döşeme alanında kullanılmışlardır fakat ilk üreticiler artık senkron gözenekli mo-bilya plakalarını üretmeye başlamışlardır.

Yüksek parlaklığa sahip yüzey

Köln fuarında ahşap madde alanında Türk AGT, Teverpan ve Kastamonu En-tegre de katılımcılar arasındaydı. Kasta-monu Entegre „Hotcoating“ yüzeylerini Köln'de ilk kez sergilemektedir. Hem sert-

Unilin'in Tık mobilya örnek gösteriminde kuyruk. Resimler: Fischer

Kronoswiss'in senkron gözenekli tasarım yüzeyi. Atölye resim

Artık sakin aile babalarının kılavuzlarda yazdığı gibi kolay montajlanmayan mobilyaları takarken bir canavara dönüştüğü zamanlar geride kalmıştır. Egger ve Unilin „Interzum“ kapsamında, laminat yer döşemesi ilkesine göre basit bir şekilde birbirine geçirilip yine aynı şekilde çözülebilen „Clic“ (veya tık) mobilyalarını sunmaktadırlar. Egger ahşap madde üreticinin basın toplantısı sırasında Pazarlama müdürü Hubert Höglauer mobilya takmanın ne kadar kolay olduğunu uygulamalı olarak gösterdi – ve görünüşe göre ken-disi de çok eğlendi.

Ahşap maddesi

Unilin Köln'de sadece meşhur „Uniclic“ sistemini göstermekle kalmadı, iki yeni mobilya bağlantısı „Uni-Snapper“ ve „Turnfastener'i“ de tanıttı.

Devamı 5. sayfada

Page 5: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 5Eylül 2013

liği hem de parlaklığı kolay ve kademesiz bir şekilde ayarlanabilen, özel dayanıklı-lığa sahip bir yüzeydir Bu prensibe göre poliüretan (PUR) sıcak eriyik yapışkan, yapıştırmak için değil de, yüzey olarak kullanılmaktadır. Yontma sınıfı yüzeyin kalınlığı ile kolayca belirlenmektedir. Yü-zeye işlem uygulanmadığında görüntüsü kadifemsi ve mattır. Eğer parlak olacaksa uygun bir cila yüzeyi sürülür. Bu teknik Weingarten'li Kleiberit yapıştırıcı üretici-si tarafından geliştirilmiştir. Kastamonu plakalarını Castelldefels'deki (Barcelona) İspanyol Barberan makine üreticisinin tesislerinde „Glossmax“ adı altında imal etmektedir. Hirschhorn'lu 4ST firması da fuarda benzer plakalar ile 4.2. salonun-da sergisini açmıştır. Kuruluş 1 Mayıs tarihinde Almanya ve Avrupa için Yöne-tici Ortağı Donald Schaefer üzerinden AV Design GmbH, Wunstorf, firmasının „Hotcoating“ yüzeyine sahip tasarımsal ahşap madde plakaların dağıtımını üstlen-miş bulunmakta. Plakaların öncelikli ola-rak mobilya ve kapı üreticilerine satılması düşünülmektedir.

Bu branşı yakından izleyenlerin çoğu bu sistemin piyasada daha büyük pay elde edeceğine güveniyorlar. Orta Avrupalı bü-yük ahşap madde üreticilerinden henüz bir katılım olmasa da – bunun 2014'e ka-dar değişeceği söylentiler arasındadır.

Daha çok renk

Mobilyalar daha da renkleniyor. Ahşap madde üreticileri bu konuda neredeyse hemfikirdir. Fakat ahşap konusunda ifa-deler farklı: İlk akım uzmanları şekli yo-ğun ahşap üretiminden zaman üstü ifadeli ahşaba geçileceğini tahmin etmektedirler. Sanayinin tasarım koleksiyon seçimi, gele-cekte akımın nereye doğru gittiğini belirle-mede önemli bir paya sahiptir.

Kronoswiss „İşin içine renk katıyoruz“ diyor. Beş farklı koleksiyonda 600 farklı tasarım bulunmaktadır, buna müşteriye özgü 800 çözüm daha eklenmiştir. Uni-lin „Formica Unilin“ koleksiyonuna, renk birleşiminde HPL ve melamin kaplı pla-kalar bulunan 30 yeni tasarım daha ilave etmiştir. Koleksiyon Ekim sonrası kulla-nıma hazır olacaktır. Meşe çok kullanıl-mıştır fakat renk yelpazesine de oldukça yer verilmiştir. Harz Herzberg'deki kap-lama maddesi üreticisi, ABD'li Formica Grubu'nun iştiraki Homapal, akım rengi olarak „Şiraz kırmızısı“, „Elma yeşili“, „Mango sarısı“ ve „Leke'yi“ keşfetmiştir ve bunu Köln'de mıknatıs sabitleme plakaları ile sergilemektedir. Pfl eiderer'de tasarım uzmanı olan Sabine Spitz'e göre „Geniş yelpazeli tekli renklerden bu sıralar sarı ve yeşil başı çekmektedir“. Bunların arasında yeşil – taze ilkbahardan kapatıcı renklere kadar – akım araştırmacıların göz bebeği durumunda imiş.

Egger koleksiyonunda renk yelpazesinin tamamından, ifadesi güçlü tekli renkler („Vino“, „körü“, „kiwi“ ve „okyanuz“) ve zaman üstü (meşe, ıhlamur, Nothofagus dombeyi/güney kayın, huş ağacı) ahşap-lar yenidir. Kendisi dekorasyon uzmanı olan Egger tasarım ve dekorasyon yönetim müdürü Klaus Monhoff , akımın önceki yıllara oranla değişeceğini düşünmektedir: „Son yıllarda genelde nötr renkler canlı ahşap ile kombine edilmiştir. Artık desen için tekli yoğun renkleri de kullanabiliriz. Ayrıca akım tam bir dönüşün olduğunu da göstermektedir: Vurgusu güçlü ahşapların yerini yine dengeli ve zaman üstü ahşaplar alacaktır. Sonra bunlar nötr ve/veya hafif vurgulu renkler ile kombine edilecektir.“

Kompaktlar ve akustik plakaları

Kronoswiss 2011'den bu yana kompakt ahşap plakaya altenatif olarak kompakt

sunta üzerinde çalışmıştır. O zamanlar he-nüz araştırma evresinde iken Şubat 2012 Bad Salzufl en'deki „ZOW'da“ tanıtıma açılmıştır. Artık „CDF – Compact density fibreboard“ pazara uygun bir hale gelip „Interzum“ kapsamında kendine yakışır büyüklükte sergilenmiştir. Bu, 1000  kg/m3 'yi aşan bir yoğunluktaki ve iki ila dört kat arasında değişen melamin yüzeye sa-hip siyaha boyanmış bir HDF'dir. Tippel-skirch'li Max, Krono Holding'deki CMO değeri yüksek fakat aynı zaman danışman-lığı yoğun olan bir ürün sergilemektedir. Kullanım alanı yaratıcı mobilya ve obje yapımıdır, özellikle yüzey ve plakanın ka-balığına yönelik talepler söz konusu oldu-ğunda. Grup ürün portfolyo değerini artır-mak için, hammaddeden uzaklaşıp değeri daha yüksek ürüne geçmek suretiyle, daha çok Batı Avrupa'ya güvenmektedir.

Egger Grubu'nun uzun zamandan beri çekirdeğinde sertleşebilir reçinelere bulan-mış güç kâğıtları bulunan klasik kompakt plakaları programına dâhil etmiş bulun-maktadır. Bu plakalar ticaret yelpazesine ilk kez dâhil edilmiştir ve „Zoom“ kolek-siyon tasarımı üzerinden iki yarım format-tan itibaren (2790 x 2060  mm) çift adet sayısı şeklinde siyah veya beyaz çekirdekli olarak sipariş edilebilmekte.

Bireysel perforasyona sahip yeni Egger akustik panel çözümü de yenidir. Zaten „ZOW 2012“ Bad Salzufl en'de de sergi-

lenmiştir. Fakat yine de „Interzum award 2013“ „Best of the best“ ödülüne layık görülmüştür. Akustik çözümleri jüri uz-manlarını „şekli ve işlevi açısından ala-nına yeni ölçütler getiren mükemmel bir tasarım başarısı“ olarak ikna etmiştir. Müşterilerin istedikleri resim motifl eri, uygun delik ve delik çapları ile akustik elemanlara aktarılabilmektedir. Bu aktarı-mın temelinde müşterinin isteklerine göre şekillendirilmiş CAD veya resim verileri bulunur. Avusturyalılar bunu Wächtersba-ch'lı Alman Akustik Plus ile birlikte geliş-tirmişlerdir.

Fakat Unilin'in „Unistructure MDF'si“ gerçekten yenidir. Pazarlama Yöneticisi Thomas de Fruytier'in ifadesine göre fu-ardan ancak iki ay önce geliştirilmiştir. Unilin'in verdiği bilgilere göre burada, daha sonradan bireysel olarak işlenen, şe-killendirilmiş folyaya sahip bir MDF söz konusudur: Endüstriyel boyamanın yanın-da püskürtme veya sürerek uygulama da mümkündür. „Ahşabın yapısından dolayı plakayı işledikten sonra masif ahşap, bo-yanmış veya fırça ile boyanmış kontraplak görüntüsü oluşmaktadır.“ Unilin şunları da eklemektedir: „İşlemler doğru yapıl-dığında, Unistructure MDF'yi‘ ,Gerçek ahşaptan‘ ayırt etmek neredeyse imkân-sızdır.“

Pfl eiderer her zamanki gibi kendinden emin bir şekilde fuarda dünya çapında bir

yeniliği tanıtmıştır: Lamina malzemeleri için yeni bir „HPL Xtreme“ kaplama. Re-inhold Hinterhölzl'un ifadesine göre mü-kemmel bir görünümün yanında parmak izleri – ister mat ister parlak olsun – ne-redeyse görülmemektedir. Ayrıca yüzeyin dokunuşu sıcak ve yumuşaktır. Laichin-ger'li tasarım baskıcı Süddekor tarafından geliştirilmiştir. Güney Almanlar yeni pazar girişimcisine belli bir süre ve bölge için ay-

rıcalık tanımışlardır. Pazara açılma tarihi olarak yılın son dört ayı planlanmıştır.

HPL alanındaki son yenilik, çekiç vuruş-larını anımsatan ve bu nedenle de bu ismi alan Pfl eiderer'in şekil baskısıdır. Onu Ocakta „IMM“ mobilya fuarı kapsamında görmek mümkündü. Orada „Interior inno-vation award 2013“ ile ödüllendirilmiştir. Şekil HPL lamina olarak 4100 x 1300 x 0,8 mm boyutlarında mevcuttur.

Egger'in standındaki senkron gözeneklere yakından bakmak gereki.

Ahşap maddesi

Ve tık yaptı4. sayfanın devamı

Türk üretici Kastamonu Entegre’nin stan-dında yüksek parlaklığa sahip Hot-coating yüzeyleri

����������������� ���������������

VYNCKE N.V. | Gentsesteenweg 224, 8530 Harelbeke - BELGIUM | Tel. + 32 56 730 630 | www.vyncke.com

RECALOR, S.A. | Santa Creu d’Olorda, 90, E-08750 Molins de Rei, Barcelona - SPAIN | Tel. + 34 93 668 39 67 | www.recalor.com

IMAL s.r.l. | Via R. Carriera 63, I-41126 San Damaso ( MO ) - ITALY | Tel. + 39 059 465 500 | www.imalpal.com

PAL s.r.l. | Via delle industrie, n. 6/B, I-31047 Ponte di Piave ( TV ) - ITALY | Tel. + 39 0422 852 300 | www.imalpal.com

��������������������������������������������

����������������������������������������������

��������� ��!"����� �� �

������� ����

Page 6: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 6 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Değeri yüksek yakma teknolojisinin önemi gittikçe artıyorVyncke dünya çapındaki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır

300 personeli bulunan firma Vyncke NV Brezilya, ABD, Kanada, Belçika, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Hindistan, Malezya, Tay-land ve Çin gibi dünya çapında ülkelerde 100 yıldır varlığını sür-dürmektedir. Merkezi yerleşimi Harelbeke Belçika'da olan şirket, katı biyo kütlenin veya yedek yakıtın 1 - 100 MWth ısı enerjisine ve 0,5 -15 MW elektrik enerjisine dönüştüren, çevre dostu enerji ünitelerini tasarlayıp imal etmektedir. Isı taşıyıcısı olarak sıcak su, buhar, termik yağ, sıcak gaz veya kullanım durumuna bağlı olarak karışımlar kullanılmaktadır. Vyncke dünya çapında 4000'den fazla referans tesisler inşa etmiştir!

Vyncke hızla büyüyen Türkiye pa-zarına yönelmektedir: İtalya'daki Imal/Pal ve İspanya'daki Recalor

ortakları ile ahşap sanayisi için anahtar teslim dâhili çözümler sunabilmektedir-ler. Müşterinin avantajı, her bir uzmanlık alanındaki en son teknolojiyi geçiş soru-nu olmadan paket olarak alabilmeleridir.

En uygun şekilde yakma

Vyncke'nin yakma üniteleri, masif ah-şap endüstriyel odun artıklar, kontrplak, sunta, MDF, ağaç kabuğu, eski ve yıkım ahşap gibi katı biyokütle çeşitleri için tasarlanmıştır. Tarım ve gıda sanayinde diğer şeylerin yanı sıra pirinç, ayçiçeği ve kakao kabukları, kahve ve zeytin artıkları ile palmiye yağı artıkları ve saman yakıt-lar olarak yakılmaktadır. Vyncke hibrit ön besleme ızgarası (Grafik), kalorisi yüksek ve düşük yakıtları tek bir sistemde yakma imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dal-galanmalarına karşı esneklik avantajını sunmaktadır.

Uzun vadeli ekonomik işletimi sağlamak için, her tesis müşterinin tam ihtiyaçları-na göre tasarlanmaktadır. Bu bağlamda yakıt esnekliği, en yüksek etki derecesi, asgari salınım, düşük işletme maliyeti ve azami işletme güvenliği çok önemlidir. Vyncke müşterilerine yerel merkezlerden destek verip, gerekli onarım ve servis işle-rini yürütmektedir.

Ahşap sanayinde Vyncke yıllardır kendi-ni enerji tesisinde piyasanın lideri olarak kanıtlamıştır. Vanachai, Duratex, Fibrap-lac ve Sonae gibi tanınmış müşterilerin tekrar tekrar sipariş vermeleri bunun ka-nıtıdır. Bu sıralarda Malacky/Slovakya'da-ki Swedspan, Taquari/Brezilya'daki Dura-tex, Çin'deki Feng Lin ve Malezya'daki Besgrade projeleri hazırlık aşamasında-dır.Hibrit teknolojisi uygulamada kazançlıdırDuratex grubu Güney Amerika'nın en

büyük ahşap üreticisidir. Vyncke bu gru-bun ikinci enerji tesisini Agudos yerleş-

kesine 2008 yılında kurmuştur. Burada, hem kuru hem de yaş yakıtların değer-lendirilebildiği, hibrit teknolojisine sahip Vyncke-„DWS“ ön besleme ızgarası kulla-nılmaktadır. Enerji tesisi plaka ünitesine gerekli ısıyı sağlayan iki parçalı bir buhar kazanından oluşmaktadır. Ünitenin aza-mi yükü 59 MW'dir. 50 t/h seviyesine kadar buhar oluşturmak mümkündür. Kalan enerji sıcak gaz olarak doku kuru-tucusuna sunulmaktadır. Ayrı bir termik yağ kazanı bulunduğundan, Vyncke ener-ji tesisinde ilave bir TO kazanına gerek kalmamıştır.

Üretimden artan kaba kalıntılar iki ayrı silolara verilmektedir. Bunlar kabuk, ha-talı plakalardan artan parçalama madde-leri, arıtma süreci ve ahşap kenar alma-dan çıkan ahşap atıkları ile presten çıkan hatalı toplu liflerdir. İhtiyaca göre harici olarak gönderilmiş orman çer çöpleri de ahşap yakıt olarak eklenebilir. Homojen olarak dağıtılmış yakıt, kazıyıcı zincir taşıyıcı ve vidalı konveyör ile çift kapak sistemi üzerinden iki dağıtıcı konveyöre atılır. Bunlar yakıtı iki dozaj silolarına gönderir. „DWS Hybrid“ tipindeki iki şeritli Vyncke merdiven ön besleme ız-garası ile taşınması devridaim ayarlı kon-veyörlerle sağlanır. Konveyörün perfor-mansı yanma potansiyeline bağlı olarak ayarlanır.

Izgara hattı, su soğutmalı eğimli ızgara ve hava soğutmalı yatay ızgaradan oluşur. Izgara hattının yanakları su soğutmalıdır. Her ızgara hattı beş ızgara bölümünden oluşur. Her ızgara bölümünün ön besleme hızı kademesiz olarak ayarlanmıştır. İki ızgara hattının tahriki, ortak bir hidrolik grubu tarafından sağlanmaktadır. Birincil hava bölmesi ve ikincil hava bölmesin-deki yanma hava miktarı da yüke bağlı olarak kademesiz ayarlanabilmektedir. Izgara şeridinin sonunda külün ve cüru-fun tahliyesi için bir cüruf hunisi bulunur. Izgara şeridinin altına ızgara kalıntısı olarak düşüp biriken kalıntılar her bir bölümden, kül itme tabanının yardımı ile mekanik olarak çekilir ve ıslak kül arındı-rıcıya gönderilir.

Yanma odası tamamen su soğutmalı olup seramik kaplıdır. PSS üfleme ateşle-me memeleri, su soğutmalı buhar kazanı parçasının kısmında bulunan, yanma oda-sının duvarlarına takılmıştır. Art yakıcı odası yanma odasına dikey düzenlenmiş-tir. Buna üst kısmında duran toz yakma mufel ocağı bağlanmıştır. Burada çoğun-lukla zımpara tozu ve plaka ünitesinden geriye kalan kenarlıklar yakılmaktadır.

Duman gazı, performans talebine bağlı olarak çevirme odasından sonra, sıcak gaz üretimi için buhar kazanı veya karı-şım kazanına iletilir. Buhar kazanı, dikey

düzenlenmiş fıskiye parçası ve ardından devreye giren taşınım ısı değiştiricisin-den oluşur. Duman gazından gelen kaba parçalar, ikisinin arasındaki U şeklinde-ki çevirme odasında seçilip ayrılır ve su soğutmalı vidalı konveyörle tahliye edilir. Taşınım ısı yüzeylerinin temizliği basınçlı hava kurum fan ünitesi ile sağlanır. Sıcak gazlar karışım odasında temiz hava ile istenen sıcaklığa getirilir. Merkezi bir du-man gazı denitrifikasyon ünitesi birincil NOx azaltımı için toz yakıcının ikisini de duman gazı denitrifikasyonu ile besler.

Buhar kazanından çıkan duman gazları karışım odasındaki sıcak gaz ile birleştiri-lir. Sıcak gaz toz arındırma, çoklu siklon toz arındırma ile sağlanır. Uçuşan tüm küller toplayıcı konveyörler ile ortak bir kül silosuna taşınır. Sıcak gaz sabit ısı ve basınçla çalışmakta olan kurutucuya ak-tarılır.

Enerji ünitesi lif plaka tesisinin kontrol odasından yönetilir. Her bir ünite eleman-larının çalışması görsel içinde önceden seçilir. Ünitenin kumandası ve ayarı öyle tasarlanmıştır ki, kesintisiz üretim süre-cinde gereken sıcak gaz ve buhar sıcak-lığı, performans ayarı üzerinden sağlan-maktadır. Sıcak gazın kurutucu önündeki ön basıncı bir basınç ayarı ile sabit tutul-maktadır. Ünite kurutucunun başlatma ve kapalı işletiminde, mümkün olduğunca hızlı üretim faaliyetine geçecek şekilde ayarlanabilmektedir.

Tüm tesisinin yapısı ve tasarımından dolayı, çıkan üretim kalıntıları, farklı

oranlarda olsa dahi, enerji üretimi için kullanılabilmektedir. Bunun için büyük hacimli silolar mevcuttur. Diğer taraftan performansı, farklı ateşleme sistemleri vasıtası ile yakıt malzeme miktarına göre ayarlamak mümkündür. Yakıt malzeme-si eksikliğinde, doğal gaz yerine maliyeti daha düşük olan doğal odun kullanılabil-mektedir.

İlk yıldan itibaren tam kapasite

Enerji ünitesi ilk yıldan itibaren yüksek bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Ti-pik cüruf oluşumu veya yanma odasının „büyümesi“ Vyncke hibrit ön besleme ızgarası ve tamamen soğutulan yanma odası ile neredeyse imkânsızdır. Su soğut-masının olumlu etkisi kendini 3 yıl çalış-ma süresinden sonra yanmaz kaplamanın çok düşük aşınması ile göstermektedir. Alaşım ızgara çubuklarının durumu da oldukça iyi olduğundan, yenileme sıra-sında neredeyse hiç değiştirilmemişler-dir. Soğutma ısının tamamı sürece dahil olduğundan, etki derecesi hemen hemen %100'lerdedir. Kullanılacak birincil ener-ji asgari düzeye indirilmektedir. Enerji ünitesi en üst çevre taleplerine uygundur. Toz, CO, NOx ve toplam hidrokarbon-ların sınır değerlerinin oldukça altında kalınmaktadır. Kesintisiz çalışmada gaz veya yağ gibi yardımcı yakıtlara hiç gerek yoktur. Bu günlerde Taquari'de Duratex için dördüncü Vyncke enerji ünitesi faa-liyete açılmaktadır.

Ahşap maddesi

Vyncke „DWS“ hibrit ön besleme ızgarası (üstte), kalorisi yüksek ve düşük yakıtları tek bir sistemde yakma imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dalgalanmalarına karşı esneklik avantajını sunmaktadır. Tahrikin işlev şekli alt resimde gösterilmiştir.

MDF sanayisinin tipik enerji ihtiyacını karşılayan Vyncke enerji yapısının akım şeması. Sıcak gaz, termik yağ ve doymuş buharın ba-ğımsız enerji üretiminin yanında üretim açısından esneklik kazandırma özellikleri bulunmaktadır. Doğrudan doymuş buhar üretilmesi ve bunun sonucunda termik yağ pompasının taşıma performansının azalması, işletim maliyetini azaltmaktadır. Üretimden geriye kalan tüm atıklar yakılabilir (çamurlu su da bunlardan biridir). Bu yapı 10 yıldır kullanılmaktadır ve kendini çok yönlü olarak kanıtlamıştır. Çalışması çok çabuktur ve ünite çalıştığında neredeyse kesintisiz hizmete hazırdır (yılda bir kez soğuk kapatılır).

Frydek-Mistek Çek Cumhuriyetindeki Vyncke yerleşimi.

Enerji ünitesinin Slovakya Malacky'de bulunan Ikea Industrial Solutions'ta (önceleri Swe-dspan) kurulması. Resimler ve grafikler: Vyncke

Page 7: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 7Eylül 2013

Hiçbir şey aslını geçemezDoğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir

fi. O zamanlar durumu daha iyi gösteren kimse yoktu. Kaplama sektörü dünyanın diğer bölgelerinde de olduğu gibi bir gerileme ile savaşmak durumundadır. Küçülmenin devam edeceğinden herkes emindir. Fakat kimse tası tarağı toplamak için bir neden görme-mektedir. Tam tersine. Sektör mayısta Köln'deki „Interzum“ tedarik fuarında uzun zamandır olmadığı kadar yenilikçi ve canlı idi. Dört dün süren fuar boyunca daha çok dayanışma ve savaş ruhunu his-setmek mümkündü. Kaplama sektörü İstanbul'daki „Intermob'da“ daha küçük bir rol üstlenmişti.

T artık kaplama sektörü birbirinden farklı silahlarla savaşmaktadır. De-kor ve folyo sektörü ahşap madde

sanayisi ile birlikte ahşap üretiminde mil-yarlarca kazanç sağlamaktadır. Örn. Avus-turyalı firma Egger, çoğunluğunu dekoras-yon ürünlerin oluşturduğu, önceki ticaret senesinin nisan sonunda, yaklaşık 7100 çalışanı ile 2,2 milyar Avro (+%10) gelir elde etmiştir. Alman dekor baskıcı Schat-tdecor 2012'de 480 milyon Avro elde eder-ken, Arnsberg'li Interprint 1000 çalışanı ile 260 milyon Avro kazanç sağlamıştır. Kar-şılaştırmak için: İsviçre Baar'da bulunan, dünya çapındaki en büyük kaplama üreti-

cisi Danzer Grubu 2012'de, çoğu kereste olmak üzere, 2200 çalışanı ile 215 milyon Avro gelir elde etmiştir.

Genelde ahşap sektöründeki personel sayısı daha azdır ve kazançlar daha düşük-tür: 350 çalışanı ile en büyük şirket ABD'li IVC Grubu'dur, Karlstadt'dan Fritz Kohl (Almanya) dünya çapında yaklaşık 160 ça-lışanı istihdam etmektedir, fakat Krefeld'li (Almanya) Wilfried Koch gibileri 30'un al-tında personel çalıştırmaktadır.

Şirketlerin farklı büyüklükte olması Köln'e de yansımıştır: Egger ve Süddekor gibi firmalar 500 veya 450 m2'lik bir ala-nı kaplarken, Fritz Kohl yaklaşık 72 m2 ile kaplama sektöründeki en büyüklerden biriydi. Her şirketin dekorasyon sektörün-de kendi pazarlama bölümü bulunurken, kaplama sektöründeki basın ve tanıtım işi biraz geri kalmıştır. Eksik olan gerçi para-dır fakat birçok şeyi harekete geçirebilme inancı daha çok eksiktir: Sektördeki müş-teriler zaten tanınmış.

Daha çok doğallık

Akım şu sıralar kaplama sektörünün ku-cağına düşmüş durumda. Doğa, saf doğa, gerçeklik, eşsizlik, bunların hepsi şu an mobilya ve iç yapımda çok tutulmakta-dır. Lieschen Müller üç odalı evinde geri kalmış olsa da mağaza ve nesne yapımı şu sıralar özgünlük ve modern sağlamlığı harıl harıl aramaktadır. Böylece başarı as-lında tam caddenin üstünde veya büroda bulunuyor, sadece ona götüren ipi tutup çekmek gerekiyor.

Köln fuarı bunun için bir şanstı. Orada özel bir şey arayan, çok sayıda mağaza ve nesne ve hatta yat yapımcıları ile mimarlar da hazır bulunmuştu. Aradıklarını Köln fuarının birçok salonlarında bulmuşlardı. Özellikle 6, 4.2 ve 5'de. Ulaşım yolları maa-lesef aynı sıralamada olduğundan, belli bir ihtiyacı olmayan bazı müşteri/ziyaretçiler 5'e kadar ilerleyememiş veya ilerlese bile artık algılayamaz duruma gelmiş olması mümkündü. Aslında yazık oldu, çünkü sektör, taklidin her ne kadar iyi de olsa her zaman bir taklit olarak kalıp hiç bir zaman aslının yerini tutmayacağını etkileyici bir şekilde kanıtlamıştı.

Bunu en çok Mehling & Wiesmann standını ziyaret edince anlamak mümkün-dü. Lohr'lu şirket kendini yine çikolata kuyusu ve çok sayıda ahşap ile tanıtmıştır. Sundukları son yenilik, eskitilmiş 0,9 mm kalınlığındaki meşe kaplamasına işlenen „Vintage silver edition“ olmuştur. 605. say-fadaki fotoğraf, ürünün verdiği görsel ve dokunsal hissin maalesef sadece çok azını yansıtabilmektedir. „Takdis ahşabı“ ve „Ay-rık ahşabın“ ondan altta kalır yanı yoktu (605. sayfadaki fotoğrafl ar).

Karlstadt'lı Fritz Kohl'un standındaki konu da eşsizlikti. Siyah olarak hazırlanmış standın iç ve dış duvarları iyi aydınlatılmış özel kaplamalar ile donatılmıştı: Figured Queensland Walnut, Ziricote, Cocobolo veya Imbuya Pommele. „Rough cut oak“ veya „Rough cut larch“ işlenmiş kaplama-lar da çok iyiydi, Kohl'un programında fümelenmiş kaplamalar da bulunmaktadır.

Wehmeyer Furnier'in, Havixbeck, ticari yöneticisi Heiner Wehmeyer Güney Asya ile yeni bağlantılar kurmuştur ve onun söylediğine göre dört gün süren standa çok sayıda Türk ziyaretçiler de uğramıştır. Wehmeyer'in kısa güncel değerlendirmesi-ne göre değerli olan her şey iyi gitmekte-dir, örneğin Makassar, iyi dal meşesi, genel olarak kalın kesimlerin çoğu ve yine kayın gibi.

Yeni nesil

Bir zamanlar Aşağı Franken'de Elt-mann'lı Bühl'ün temel ticareti kayındı, fakat artık Kuzey Amerika'nın ahşap tür-leri ve dünya çapındaki özel ahşapların karşısında değerini kaybetmiş durumda-dır. Yine de Bühl aynen Wehmeyer gibi, kayın konusunda Almanya'da akla gelen ilk adrestir. Münster yakınlarındaki şirket bunun yanında, Almanya'da hala kayın iş-leyen az sayıda şirketlerden biridir. Frank Bühl için bu fuar iki yıl öncesinden daha iyiydi. İşler zor olsa da genç adam ümit-lidir. Sektör gittikçe kenetlenmektedir ve bunun sebeplerinden biri daha genç bir kuşağın düğmenin başına geçmesidir.

Bu Hamburg'daki R. Ulrich şirketi için de geçerlidir. Pitt ve Tim Neukirchner yılın başında babaları Lutz Neukirchner'in işini devralmışlardır. Fuarda, yumuşak dalga-lardan geometrik şekillere kadar uzanan yoğun desenli yüzeye sahip kaplama plaka koleksiyonlarını, yeni ürünleri „Motions'ı“ tanıtmışlardı.

Schorn & Groh'ın programına dokuma-sız kumaş kaşeli standart ölçüler yıllardır dahildir. Akımları önceden kestiren ve ona göre hareket eden Karlsruhe'li şirket, sektörün en yenilikçi şirketleri arasında sayılmaktadır. Axel Groh'un, Rheinfel-den'deki kendi kaplama işletmesini 2007 yılında kapattığında da iş sezgisinin güçlü olduğunu göstermiş ve işlerin sektörde git-tikçe zorlaşacağını tahmin etmişti.

Schorn & Groh yeni düzenlenmiş büyük yüzeyli fuar standında hatırı sayılır ürün yelpazesi sergilemiştir. Yukarıda bahsi

geçen dokumasız kumaşa sahip standart ölçülü, „Fleece ve Flex“ ile Schorn & Groh-Shop'ta tek yaprak şeklinde de si-pariş edilebilen „Easiwood“ bunların ara-sındadır. „Fleece ve Flex plus'un“ farklı desenleri de mevcuttur örn. „ağaç kabu-ğu“,„kırık tahtası“ veya „eski ahşap“. Aile şirketi, sekiz özel tasarım varyasyonundan oluşan ve yine dokumasız kumaş kaşeli olarak satılan enine kesilmiş tomruğuna „Butt cutt“adını vermiştir. Tek bir yaprak olarak sipariş edilebilir.

Baden'liler son yenilik olarak batak-lık meşesini andıran farklı kahverengi tonlarındaki meşe kaplaması „Coco'yu“ takdim ettiler. „Coco'nun“ „rengi sadece kısa bir süre içerisinde doğal bir şekilde değiştirilip ardından tamamen boyanmak-tadır“. Fümelemeye kıyasla bu yöntemde ara renkleri de oluşturmak mümkündür (resim). Üretimi büyük olasılıkla buhar-la Avusturya'daki bir tedarik şirketinde gerçekleşmektedir. Fakat ayrıntıları pay-laşmaya niyetli değiller. Schorn & Groh ürünü Almanya çapında özel olarak dağıt-maktadır. Şu an „Coco'nun“ „Taupe'den“ „Nero'ya“ kadar dört farklı renk çeşidi bulunmaktadır. Göze çarpan konu, kap-lamayı arkadan ışıklandırarak daha çekici hale getirmeye çalışan „Light und Shine“ olmuştur.

Kaplamalara çevrimiçi göz atmak

Kaplama fuar sektöründeki yabancı sergi sahipleri daha çok Avusturyalı şirketler ol-muştur. En önde gelen şirket Stockerau'lı Frischeis Grubu olmuştur. „Ahşap bizim dünyamız“ parolası ile büyük ve çok açık tutulan fuar standında tanıtımlarını ger-çekleştirmişlerdir. Konuşmanın odağını, 210 ahşap türünden oluşan 12 milyon m2'yi aşan kaplamaların yüksek çözünürlü resimlerini sunan yeni çevrimiçi mağazası „Veneer world“ oluşturmuştur. Her kapla-ma paketinin ön ve arka tarafı görüntü-lenmektedir. Paketin biri ısmarlandığında dizinden otomatik olarak çıkmaktadır. Başlayalı henüz üç ay olmuştur.

Kaplama

Fritz Kohl kaplamaların güzelliklerini sahnelemeyi çok iyi biliyor. Resimler: Fischer

Schorn ve Groh'nun standındaki arkadan aydınlatılmış kaplamalar.

Gerçek mi değil mi? Lohr'lu Mehling ve Wiesmann'nın standındaki her şey daima ger-çektir. Burun, göz ve duyu ile algıladıklarımız bunun kanıtıdır. Yukarıdaki resimde „Life tree“, altta „Ayrık ahşap“.

Fritz Kohl'a ait „Rough cut larch“.

„Motions“, R. Ulrich'in desenli plaka kaplamaları çok beğenildi.

Gerçekten de, hiçbir şey aslının yerini tutamaz: Bunu Eggerwohl fi rması 6. salonda bu-lunan sergisi ile istemeden de olsa açıkça kanıtlamış bulunmaktadır. Avusturya St. Jo-hann'lı ahşap madde üreticisi aslını (üst sıra) ve taklitlerini karşılıklı (alt sıra) sergilemiştir. Gerçi taklitlerin görünümü ve dokunuşu iyi, ancak dekor (Allah'a şükür ki) gerçek çıkıntı görüntüsünü (sol sıra) oluşturmaktan hala çok uzaktır.

Page 8: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 8 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Kaplama piyasası inişteİtalya Avrupa'nın en büyük kaplama üreticisidir

Alman kaplama pazarı 90'lı yılların ortasında Avrupa'nın en büyük pazarı durumunda idi. Pazar hacmi (yerli üretim artı ithalat eksi ihracat) 1995'den 2011 yılına kadar, yaklaşık beşte dörde ve şimdi neredeyse 65 milyon Avro'ya düşmüş durumdadır. İspanya ve Fran-sa'nın önünde yer alan İtalya, 187 milyon Avro'luk pazar hacmi ile Avrupa'nın en önemli kaplama pazarını temsil etmektedir. Almanya 58.4 milyon Avro ile Polonya'nın hemen önünde yer almaktadır. Al-man Furnier und Natur (IFN), Bad Honnef, girişimine göre kaplama genellikle diğer Batı Avrupa ülkelerinde de önemini kaybetmiştir. Dış ticaret (ihracat artı ithalat) değeri ile ölçüldüğünde, Almanya İtalya ve İspanya'dan daha büyük bir ticaret merkezidir.

Almanya

Alman kaplama üretimi 1995 ila 2011 arasında 250 milyon Avro'dan %64 gerileye-rek 88 milyon Avro'ya (Şekil 1) düşmüştür. Değer özellikle 1995 ila 2002 arasında hızlı bir şekilde gerilemiştir. Birçok Alman tesisi kapanmış ve / veya yurt dışına taşınmıştır. 2002 yılı sonunda, üretim değeri 100 milyon Avroya ulaşmıştır. Daha sonra 2003 ile 2008 arasında iniş sona ermiş ve küçük artışlar bile görülmüştür. Sonra 2009 küresel dur-gunluk kapsamında, üretim değeri ilk kez 100 milyon Avro seviyesinin (- %28 oranında 92.8 milyon Avro'ya) altına düşmüş ve ista-tiksel olarak hesaplanan son 2011 yılında 88.3 milyon Avro'ya gerilemiştir.

1995-2011 yılları arasındaki yurt içi tüke-timi üretim değeri gelişimini büyük ölçüde paralel izlemiş ve bugün itibariyle 64 milyon Avro'luk bir değere ulaşmıştır. Bu 309 mil-yon Avro 1995'deki tüketimin beşte biridir. 2011'de %7'lik bir artış olmuştur. 90'lı yıl-ların kalan üretici ve tüccarları azalan yurt içi tüketimini, ihracat faaliyetlerini artırarak dengelelemişlerdir. İhracat 1999 ve 2007 yıl-ları arasında neredeyse 300 milyon Avro'yu geçen bir değere ulaşmıştır. 2008 ve özellikle 2009'da 200 milyon Avro'dan daha düşük bir değere ciddi bir gerileme olmuştur. 2010 yı-lındaki artışın ardından 2011'de %22 azalma ile 167 milyon Avro'ya düşülmüştür.

Benzer bir gelişme, 90'ların sonlarında üre-timin durdurulması sırasında, önce bir yük-selme gösteren ve 2000 yılındaki 300 milyon Avro zirvesinden sonra 2007 yılına kadar yine ortalama 255 milyon Avro'ya düşen ithalatta da olmuştur. 2008 ve 2009'daki ge-lişme ihracattaki gibi ciddi olmuştur. Değer 2011'de bir diğer %9,1 oranındaki düşüş ile 2010'a kıyasla 143,7 milyon Avro'ya gerile-miştir – bu rakam 2000 değerinin yarısından daha azdır.

2011 yılında en önemli tedarikçi ülkeler 22.3 milyon Avro ile ABD, 13.1 milyon Avro ile İtalya ve 10.4 milyon Avro (Şekil 2) ile Çek Cumhuriyeti olmuştur. 2011'de Alman-ya 167.4 milyon Avro (- %11.3) değerinde kaplama ihraç etti. En önemli ihracat pazar-larının (Şekil 3) arasında 14.8 milyon Avro ile ABD, 13,5 milyon Avro ile Avusturya ve 13,51 milyon Avro ile Çek Cumhuriyeti ol-muştur. Çin 6.8 milyon Avro değeri ile açık arayla alt sıradayken bir önceki yıla göre %52.6 büyüme göstermiştir.

2011 dış ticaret değeri ile ölçüldüğünde Almanya 313.1 milyon Avro (1995: 499.1 milyon Avro) ile; 254 milyon Avro'ya (1995: 227.6 milyon Avro) sahip İtalya, 163.8 mil-yon Avro'ya (1995: 79.8 milyon Avro) sahip İspanya ve 153.9 milyon Avro'ya (155,0 mil-yon Avro) sahip Fransa'nın hemen önünde yer alarak Avrupa'nın en büyük kaplama ti-caret merkezi durumundadır.

İtalya

İtalya en önemli Avrupa kaplama pazarı (1996 yılından beri) olmaya devam etmek-tedir (Şekil 4 ve 5). İtalyan kaplama tüke-timi doksanlı yıllar boyunca yılda 153.8 milyon Avro'dan (1995) 481.7 milyon Av-ro'ya muazzam bir şekilde yükseldi fakat o tarihten beri – 2004 yılındaki istisna dışın-da – yine aynı hızla düşüşe geçti. Bugünkü değeri 187.4 milyon Avro'dur ve yine de 1995 yılının değerinden %20 daha yüksek-tir (karş. bkz. Almanya)

Üretim değeri 2011'de %17 oranında ge-rileyerek 116 milyon Avro'ya düşmüştür. İtalya 1995'den sonra en yüksek değerini 331,3 milyon Avro ile 2000 yılında elde et-miştir. O zamandan beri – 2004'deki istisna olan yükseliş (320,4 milyon Avro) ve 2010 yılındaki (2009: 121,7 milyon Avro; 2010: 139.4 milyon Avro) toparlanma dışında sürekli gerilemektedir. İthalat şu anki 162 milyon Avro değeri ile neredeyse 1995 yılı ile hemen hemen aynı seviyeye ulaşmıştır. İthalat faaliyetlerinin zirvesini 2006 yılın-daki 259.1milyon Avro etmiştir. Ihracat de-ğeri ise2011'de ortalama 91 milyon Avro'ya ulaşmıştır.

İspanya

İspanya'daki kaplama tüketimi 1995 (98,4 Mio. Euro) ila 2006 arası düzenli bir şekilde yükselmiş (289,5 Mio. Euro) ve ancak 2008 ve 2009'da mali ve ekonomik krizden dolayı önemli ölçüde gerilemiştir (Şekil 6). Güncel pazar hacmi 124 milyon Avro, iç üretim değeri 104 milyon Avro'dur (en yüksek değer 2000'de 159,6 milyon Avro olmuştur). İthalat 2006 ve 2007 yıl-larında İspanyol ekonomik kalkınma bağ-lamında 49,7 milyon Avro'dan (1995) 224 milyon Avro'ya yükselip, ciddi bir şekilde 91,9 milyon Avro'ya düşmüştür. İhracat değeri 2011'de 72 milyon Avro olmuştur.

Fransa

2011 yılında Fransız iç tüketimi 95 mil-yon Avro değerine (1995: 62.9 milyon Avro) ulaşırken 51 milyon Avro'luk ihracat değeri 43,9 milyon Avro'luk iç üretim değerini ge-çip genel olarak 103 milyon Avro'luk ithalat değerinden beslenmiştir. (Şekil 7). 2007 yı-lındaki (2007: 148 milyon Avro; 2008: 123,6 milyon Avro; 2009: 85,8 milyon Avro) ithalat gerilemesinden sonra 2010 ila 2011 arasında toplam %19,5 artış olmuştur.

Avusturya

Avusturya'nın 2011 yılındaki 37 milyon Avro pazar hacmi, 1995 yılındaki 6,4 mil-yon Avro'luk hacmine kıyasla oldukça yüksekti (Şekil 8). Ancak 2010 yılına kı-yasla %18 oranında gerileme göstermekte-dir. 2011 yılındaki iç üretim değeri önceki yıla oranla üçte birin altına, 11,5 milyon

Avro'ya düşmüş, fakat. 1995 yılındaki 400 000 Avro'dan yine de yüksek olmuştur. İthalat 2011'de ölçülü bir şekilde %2,8 oran-da 75,4 milyon Avro'ya gerilemiştir (1995: 36,7 milyon Avro). İhracat değeri 50,3 mil-yon Avro ile 2010 yılının 49,7 milyon Avro değerinin üstünde olmuştur. İhracat 2004 yılında 96,8 milyon Avro ile zirveye çıkmış-tır. Genel olarak Avusturya kaplama pazarı, özellikle iç tüketimin azalmasından dolayı 2011'de %18 küçülmüştür.

Büyük Britanya

Büyük Britanya'daki kaplama pazarı 2011'de %6,9 artış göstererek 37,4 milyon Avro ile yılı kapatmıştır. 4 milyon Avro iç üretim değeri gibi 6 milyon Avro ihracat değeri de çok önemli değildir; Önemli olan İthalatın 40 milyon Avro seviyesine çıkmış olmasıdır. İthalat en yüksek rakamına 83,9 milyon Avro ile 1997 de ulaşmıştır.

Şekil 1 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Alman kaplama piyasası Grafikler: IFN

Kaplama

Şekil 2 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ithalatı

Şekil 3 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ihracatı

Bochum'lu Alman Firma Hans Hahn'ın son „Interzum“ standında sergilediği bataklık meşe kaplaması büyük coşku uyandırdı.

Şekil 4 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avrupa kaplama piyasası

Şekil 5 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İtalyan kaplama piyasası

Şekil 6 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İspanyol kaplama piyasası

Şekil 7 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Fransız kaplama piyasası

Şekil 8 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avusturya kaplama piyasası

AlmanyaFransaBüyük BritanyaİtalyaİspanyaHollandaFinlandiyaDanimarkaİsveç

Page 9: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 9Eylül 2013

»Xylexpo« şimdilik Milano'da kalacaktırSektör derneği Acimall ve Milano fuarı 2016'ya kadar anlaşmayı hedefl emektedirler

Cepraspa ve Fiera di Milanoo spa henüz 2012'nin sonunda „Xylexpo“ İtalyan makine fu-arının 2016'ya kadar Rho'daki Milano fuar alanında sergilen-meye devam edileceği yönünde anlaşmaya varmışlardı. Aslında Ocak için planlanan anlaşma-nın imzalanması Mayıs sonun-da Ambrogio Delachi ve Enrico Pazzali tarafından gerçekleşti-rilmiştir. Ayrıca 2018 yılı için de bir opsiyonda anlaşmaya varıl-mıştır.

Acimall sektör derneğinin opertatif kolu, fuar organizatörü Cepra, son yıllarda da Rimini, Bologna ve Verona gibi fuar mer-kezlerinin alternatif yerleşim olarak ince-letmiştir. Sonuçta Milano uluslararası fuar için en iyi yerleşim olarak değerlendirildi.

Acimall ve Cepra yöneticisinin belirttiği-ne göre „Bu anlaşma tabii ki Acimall üye-

leri ile fuarımızı ziyaret eden çok sayıda sergi sahipleri ve uzmanların çoğunluğu-nun verdiği bir karardır.“ „İtalyan üreti-ciler derneği – organizasyonun asıl sahi-bi – sürekliliği temel alan bir politikada karar kılmıştır ve büyük Milano şehrinin merkezi konumda olması ve mükemmel uçak, tren ve karayolu bağlantılarından dolayı ulaşımının dünyanın her yerinden kolay olmasını dikkate almıştır. Buna bir de Milano'ya dünya çapında en modern fuar özelliği kazandıran verimli lojistiği de eklenmektedir.“

Delachi ayrıca, somut ortak pazarla-ma ve sektörün dünya çapında en büyük alan işletmelerine yönelik tanıtım ve davet programını içeren bir fuar projesini oluş-turduklarını ilan etmektedir.

„Fiera Milano-Rho'nun bu önemli sanayi alanının en önemli ulusal ve uluslararası temsilcileri ile karşılaşabilmesi için, şim-diye kadar olduğu gibi, aklınıza gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Son beş yıl çoğu için zor bir dönemdi ve bize göre, fu-arımızın dünya çapında buluşma noktası, İtalyan ve uluslararası yüksek teknolojinin prestijli vitrini olmaya devam etmesi için

günümüzde, birlikte çalışma ve mükem-mel birliği gerçekleştirmek için daha çok istek gerekiyor.“

Makine fuarının son sayısı 13 - 17 Mayıs 2014'te çıkacaktır. 2016 için Mayıs ayı be-lirlenmiş durumda ancak tam tarihi sonra-dan kararlaştırılacaktır.

8 - 12 Mayıs tarihli son „Xylexpo'ya“

43 295 ziyaretçi katılmıştır, iki yıl öncesi-ne kıyasla %15,9 daha azdır. 2010 yılında 652 olan sergi sahiplerinin sayısı 515 ol-muştur. 90ların sonu ve 2000lerin başında 80 000 ila 90 000 ziyaretçi, 800 üzerinde sergi sahibini ziyaret etmiştir.

�www.xylexpo.com

»ZOW«: İçerikler iyi – fakat boşluk da çokFuar yönetimi kendi hedefl erine ulaşamamıştır – Dekorlar tekrar Bad Salzufl en'e götürülecektir

fi. Fuarlarda bakan kişiye ve odaklanmaya göre değişen, bir-çok yüz ve birçok hikaye vardır Özellikle bu „ZOW“ çok yönlü olmuştur. İçeriğine gelince, iyi ve çok iyi arasındadır – hem de sektör devlerinin çoğunun bulunmamasına rağmen, bunu sonraki sayfalar kanıtlamakta-dır. Bir şeylerin eksikliğini du-yan az sayıda ziyaretçinin yanın-da beklediklerinden daha çok şey bulanların sayısı oldukça çoktu – üstelik normalde fark etmedikleri firmalarda. Sergi sa-hiplerinin ziyaretçiler konusun-daki memnuniyeti de iyi ve çok iyi arasında olurken, fuar işlet-mesinden memnun kalınmamış-tı. Karşılaştırınca fuara yönelik rakamlar iyi değildi.

Daha fuarın ikinci günü öğle vaktinde Clarion Survey, Almanya, Bielefeld, hedef-lenen 13 000 - 13 500 ziyaretçinin gelece-ğinden ümitli iken, sonuçta toplam ziyaret-çi sayısı 11 800 civarındaydı ve bunun üçte birini yurt dışından gelenler oluşturmuştu. Bu, 2011 yılındaki 14  425 ziyaretçiye kı-yasla %18 düşüş anlamına gelmektedir.^

Sergi sahiplerinin sayısı da bu yıl düzen-lenen „ZOW'da“ (18 - 21 Şubat) beklen-tilerin ve 2011 yılın değerlerinin altında kalmıştır. 490 sergi sahibi beklenirken, rakam 402'de kalmıştır, 2011'de 495 şir-ket sergi açmıştır. Bu %18,8'lik bir düşüş demektir. Bu nedenle organizasyon sahibi bazı salonların belli kısımlarını ayırmış ve bazı geçişleri genişletmiştir. 19. ve 23. sa-lon açılmamıştır. Kayıp özellikle 22.1 (alt-ta) ve 22.2. salonunda çok belli oluyordu. Üst salonun yarısından fazlası küçültüldü fakat buna rağmen çok boş alan ve genişli-ği fazla olan geçişler kaldı. Sadece 14 sergi alanının tamamı doluydu.

Fuardaki az sayıda büyük folyo tedarikçi-lerden Hornschuch halinden memnundu. Her gün gösterilen yoğun ilgiden dolayı etraftaki alanı ve stantları kendi sergisine dahil etmişti. Weißbach’lı şirketin ürün gelişim müdürü Ralf Imbery'nin yorumu „ZOW bundan daha iyi olamazdı“ şeklin-dedir.

Büyük boşluk

Alt salonda durum (22.1.) daha da kötüy-dü. Orada çok sayıda firmanın RFID özel sergisi ve altı firma ile birlikte Leichtbau (Igel) topluluğunun ortak standı bulunu-yordu. Bunların arasında IHD, Dresden, Ostwestfalen-Lippe Yüksekokul, daha doğrusu OWL hafif yapı girişiminin de aralarında bulunduğu 7 sergi alanı daha doluydu (!). En büyük stanta Menznau'lu ahşap madde üreticisi Kronospan sahipti. İsviçre’liler sergileri için yıllardır hemen sağ döner merdivenin arkasındaki bu nok-tayı kullanmışlardır.

Pazartesi gün içinde fuara gelen, boşluk-la karşılaşıyordu. Ziyaretçi yok, az sayıda sergi sahibi ve yiyecek bölümünde boş san-dalyeler (bakınız alt sol resim). Biraz daha arkalarda kirpi kulesi ile karşılaşıyorsu-nuz, görülebilir bir işlevi olmayan, üzerine kirpi ekranı bağlanmış, nihayetinde hafif yapı sergi sahiplerinin büyük bir bölümü-nü kapatan bir küp. Daha önceki yıllarda bu küp kahve ikram noktası olarak kulla-nılmıştı. Fuarın ilk gününde salona bakan biri talihsiz bir izlenim edinmiştir. Görün-tü ikinci ve üçüncü gün tamamen değişti, geçişler ve sergi alanları birçok insan ile dolmuştu (alt ortadaki resim). Kirpi ser-gicileri sonuçta memnundu fakat mutlu değillerdi. Dolaysıyla Kirpi Kurulu'nun Yöneticisi Dr. Olaf Plümeri'in fuardan son-ra yayınladığı açıklaması çok yerindedir: „IPM, Leitz, Leuco, Makers, Pfl eiderer, Swap ve Vomo gibi işletmeler Bad Salzuf-lenli sergi ile genelde memnundurlar fakat fuar topluluğu açısından 2014'te birlikte sergileme konusunda düzeltmelerin yapıl-ması kaçınılmazdır.“

Almanya Clarion Events Yöneticisi Horst Rudolph salı günü fuarın geleneksel basın toplantısında bir soru üzerine 22. salonu veya onun bir kısmının kapatılmasını ha-raretli bir şekilde tartıştıklarını açıklamak-tadır. Sonuçta geri dönülmez durumları oluşturmamak için bundan vazgeçmişler.

Clarion Events'te de hatalar yapılmış, fa-kat bunlar sadece İtalya pazarı ile ilgiliy-miş. Oradaki pazarı iyi gözlemleyemedik-leri için İtalyan üreticilerinin ciddi ölçüde çekilmesi onları şaşırtmış. Rudolph'un belirtmesine göre 50 yerine 38 sergi sahibi katılmış ve bunların arasında 18'i ilk kez sergi açmışlar. Özellikle büyük cephe üre-ticileri yokmuş.

Rudolp hem fuar esnasında hem de fuar sonrası yıllık ritme uyacaklarının altını çizmektedir: „Alno, Rauch, Staudt veya Ikea gibi önde gelen Alman ve Avrupa şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin yine katılmaları, bize piyasanın yıllık sergiyi ta-lep ettiğini göstermiştir.“ Ancak, kesinlikle bir şeylerin yapılması gerekiyormuş: Fuar yöneticisi dekorasyon sektörını tek sayılı yıllarda tekrar fuara çekmek gerektiğinden bahsetmektedir. Tasarımcılar yıllık moda ritmine tabi olduklarından bu fuarın on-lara ihtiyacı varmış. Büyük mutfak ve mo-bilya üreticileri Rudolph'a göre „tasarım odaklı sergi sahiplerinin daha çok katılı-mını talep etmektedir“. Verl, Nobiliai'daki ürün gelişimi yöneticisi „ZOW“ kurul üye-si Andreas Bielefeld de bunu onaylamakta-dır: „ZOW'u çekici kılan, doğru zamanda doğru ortaklarla karşılaşmaktır. Önemli olan tedarik edilecek ürün yelpazesinin mümkünse tamamını görselleştirmektir.

Bu durumda bu alanda harekete geçmek gerekir – özellikle yüzey veya tasarımı göz önünde bulundurmak şartı ile. Bana göre bu ürünlerin sürekli bir beğeni ve tasarım değişikliğine tabi olmalarından dolayı, iki yılda bir gerçekleşen sergi aralığı çok uzundur.“

Sonuç

Bazı ziyaretçiler eski „ZOW“ duygusunu tekrar keşfetmiş bulunuyorlar. Aralarında ilk kez sergiye katılan çok sayıda sergici-lerin bulunduğu yerel sergi sahiplerinin küçük stantları, atölye karakteri ve ara-lıklarda Löhne, Herford veya Rheda-Wie-denbrück şehir festivallerinde de gördüğü-nüz aynı insanlar. Ost-Westfalen mobilya topluluğunun odak gösterisi. Güçlü ve çok yönlü. Gerçi alanın Egger, Hettich, Schatt-decors gibi büyükleri eksikti ve salonlarda hava boldu fakat – şöyle bir nefes almak için de bol hava vardı. Normalde dikkate alınmayan bazı sergicilerin, hiç olmadığı kadar ziyaretçileri oldu. Ve zamanı olan daha ayrıntılı inceleme fırsatı bulmuştu. Ve görülmesi gereken gerçekten çok şey vardı. Bu yılki ZOW'un iyi yönü buydu.

Bunun kötü yanı da var. Bazı sergi sahip-leri „Interzum'dan“ dolayı katılmamıştı. Bazıları kendini çok iyi hissetmediği için katılamamıştı. Aralıklarda ve şehirde ön-ceki yıllara bakınca fuar yönetimine karşı çok sayıda eleştiri dolaşıyordu. Organi-zasyon kimi yerlerde başarısızdı, bazı sa-lonların yerleşim planları geç gelmiş veya hemen öncesinde değiştirilmişti, bazı nok-talarda önceden pakete dahil olan hizmet-ler için ücret istenmişti. Henüz sessiz fakat duyulabilir bir söylenme.

Boş izlenimi veren fuar iyi değildir, hiç bir fuar için iyi değildir. Köln'lülerin bun-dan („IMM“ ve „Interzum“) ağzı yanmış durumda. Bunu Bad Salzufl en'dekilerin henüz öğrenmeleri gerekiyor. Fuarın „In-terzum“ yıllarında daha ne kadar zamanı vardır? Basın konferansındaki bir gazete-ci haklı olarak, masrafl ar gittikçe daha az omuzlara (sergi sahipleri) yüklendiğinde, kazanç barajının ne olacağını sormuştur. Anlayacağınız üzere bu soru cevaplanma-dı. Başını kuma gömmenin faydasız oldu-

ğu biliniyor fakat fuar sonrası raporlarda-ki bazı ifadeler tam da bunun yapıldığını düşündürüyor. Sergi sahipleri ve ziyaret-çilerin 2011'e kıyasla %18 düşmesini Ru-dolph, bazı yurt dışı pazarlarının zor çev-resinden dolayı kendi beklentilerine uyan, hafif bir gerileme olarak nitelendirmekte-dir. „Ziyaretçi sayısındaki hafif azalmanın genel olarak bir ağırlığı yok.“ Belki ağırlığı yoktur fakat „Interzum“ yıllarından bu dünyanın Schattdecor, Süddekor ve Inter prints’lerini fuara getirmekle iş bitmeye-cektir. Zaten bu da yeterince zor olacaktır.

Fuarlar ve toplantılar

20. salondaki bu yüzey çok güzel yapıl-mıştı. O kadar güzel ki, (resimdeki kişiler tesadüfen çekilmiştir) sergisi bulunmayan bazı kişiler burada müşterilerini ağırladı.

İtalya'dan 50 yerine bu yıl sadece 38 sergi sahibi katılmıştır, bunların arasında ilk kez katılanların sayısı çoktur. Resimler: Fischer

„ZOW“ kurul üyesi fuar Yöneticisi Horst Rudolph (soldan 3.) ve VHK Yöneticisi Dr. Lucas Heumann (sol) ile birlikte Salı günü geleneksel olarak fuardaki ve fuarla ilgili gelişmeler hakkında açıklama yapmaktadırlar.

PAUL Maschinenfabrik GmbH & Co. KGMax-Paul-Straße 1 88525 Dürmentingen / GermanyPhone: +49 (0) 7371 / 500-0Mail: [email protected]

technology_systems_solutions

madeinGermany

�� �������� ��������������������������

�� ����������������������������������������������������

�� ������������������������������������������������

�� !���������������"��#�������������$����%���������������������&'&����������

�� *��������$��������� ����������������������"������������

������������$����������� :�����������������;����<� ������;�

�����%����$��������� =�>�� ������ ����?������@��F

c11.paul.eu

Ak#ll# Boylama ÇözümleriSistem ile Ba%ar#ya.

C11_MKL

€ 63.900,-

22.1 salonunda fuarın ilk günü, saat 16.40 Fuarın ikinci günü, aynı salon, aynı konum saat 14.15

„Xylexpo 2012“ hem sergi sahipleri hem de ziyaretçi sayısının azalması ile başa çıkmak durumunda kalmıştır. Resim: Fischer

Page 10: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 10 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Hindistan ekonomisi yükselişte mi?Hindistan'daki Avusturyalı ekonomi temsilcisi Dr. Wolfram Moritz

ba. Zamanın Hint Ticaret ve Sanayi Bakanı ve şimdiki Adalet Bakanı Ashwani Kumar'ın ifadesini ciddiye alırsak, Hindistan'ın dünya ekono-mik devlerinin arasında yerini almasının sırası gelmiştir. İfadelerinin ne kadar geçerli olduğu şimdiki Avusturyalı Ekonomi Temsilcisi Dr. Wolf-ram Moritz ile değerlendirilecektir. Bizlere, özellikle ahşap sanayini göze alarak güncel ekonomik durum hakkındaki soruları cevaplayacaktır.

Holz-Zentralblatt: Hindistan ekonomisi hakkında bize genel bilgiler verebilece-ğinizi düşünüyoruz. Burada genelde bir kalkınma bekleniyor mu yoksa konuya yakından mı bakmak gerekir?

Dr. Wolfram Moritz: Hindistan'ın mu-azzam potansiyel içinde çok önemli ve yükselen bir pazar olduğu tartışmasızdır. Bu yirmi yıl önce sönük Hint pazarının açılması ile birlikte başlamıştır. Son on yılda %8, 9, 10 ekonomik büyüme ile mu-azzam bir gelişme yaşanmıştır. Şu anda, özellikle geçen sene ekonomik büyümede hafif gerilemeler olmuştur; bunun hem uluslararası hem de yerel nedenleri vardır. Nedenlerden biri tabii ki Hindistan'ın pa-zarları kaybetmesi ile sonuçlanan küresel ekonomik krizdir.

Mali kriz bu kez Hindistan'ı 2008'den daha çok etkiledi fakat büyümeyi yavaş-latan yerel nedenler de söz konusudur. Alt yapıdaki sınırlılıkların bunu etkilediği açıktır; zira yollara, tren ağına, hava ala-nına, limanlara baktığınızda büyümeyi na-sıl zorlaştırdığını görebilirsiniz. Bir diğer nokta yetersiz enerji tedariği ve ortalama %10 ile oldukça yüksek olan enflasyon oranıdır.

HZ: Halk nüfusunun artması bir ger-çektir. Normal olarak inşaat sektörünün buna ayak uydurması gerekir. Panel, ben-zer şeyler veya iç mimari ürünleri gibi in-şaat malzemelerinin daha fazla gönderil-mesi, Avrupa ihracatını etkileyebilir mi, yoksa bu yöndeki imkanlar sınırlı mıdır?

Moritz: Nüfusun arttığı kesin ve Hindis-tan'ın yakın bir zamanda Çin'i geçeceği yolunda görüşler de vardır. İnşa edilen ger-çekten çok şey var, fakat alt kesimde daha yapılması gereken çok şeyler var. Gittikçe şehirlere göç eden yoksul halk kesiminin sayısı da çoktur. Bunlara yönelik yaşam alanları oluşturulmalı. Yani lüks yaşam alanları değil de, daha çok temel ihtiyaç-lara yönelik bir alan. Bu alandaki tekno-loji ve malzemelerimiz çok pahalı. Sadece

daha üstlere hitap eden kesimde şansımız vardır. Özellikle büyük şehirlerde bu kesi-me yönelik de inşaatlar yapılmaktadır. Ol-dukça lüks olan bu yapılarda gittikçe daha çok ahşap ürünler kullanılmaktadır.

HZ: Viyana'daki Ticaret Odası'nın BRIC Ülkeleri'ne yönelik ağırlık konferansın-da Hindistan'da bir orta kesimin oldu-ğundan çok bahsedildi. Eve yönelik üst düzey ürünlerin gelecekteki tüketicileri bunlar mıdır?

Moritz: Hint standartlarına göre yıllık geliri 10  000 ABD Doları'nın üstünde olanlar orta kesime aittir. Bu da burası için iyi bir konum demektir. Ancak ithal ürünlere önem veren çok sayıda zengin bir kesimin olduğunu da unutmamak gerekir. Bu insanların sayısı 30 ila 40 milyon ara-

sındadır. Bu nedenle kendi konumunuzu belirlemeniz gerekir. „Delhi Wood 2013“ fuarı bunun için biçilmiş bir kaftan duru-mundadır.

HZ: „Delhi Wood'taki“ sergi sahiple-rinin listesine baktığınızda, yerlerinde yatırım ürünleri sunan Orta Avrupa'lı girişimcileri görürsünüz. Bu birincisi. Sonra fuar sonrası iş gelir ve en sonun-da başarıya götüren birden çok etken-ler vardır, örn. işletim ağı, yedek parça garantisi ve gözler önüne serilebilir bir servis. Hindistan pazarında başarılı ol-mak için gerçekten önemli olan sizce nedir?

Moritz: Birden çok unsur vardır. Hin-distan pazarının tamamının Avrupa ürün-lerine uygun olmadığını bilmek gerekiyor. Örn. Hindistan'da teorik olarak bin alıcı varsa, bunlardan %70 - 80'i, kendi ülkele-rinde üretilen ucuz ürünleri veya Çin'den çok daha ucuza ithal edilen ürünleri ter-cih edeceklerdir. Geriye kalan %20 - 30'u sadece fiyatına değil, kalite ve servisine de bakmaktadır. Bunlar Avusturyalı fir-maların lehine çevirebilecekleri şeylerdir.

Uğruna çaba gösterilmesi ve doğal ola-rak da tüm tedarikçiler tarafından kaza-nılmaya çalışılan potansiyel pazar budur. Buna rağmen bu pay çok büyüktür.

Hafife alınmaması gereken ikinci unsur da, buradaki iş anlayışıdır. Sadece bir fua-ra katılıp, oradaki yapılan görüşmelerden bir ortak seçip, kendi bakış açınıza veya Hintli ortağınızın bakış açısına göre işe başlamanız yeterli değildir. İşe girişme-den önce gerçek anlamda yeterince ön bilgi toplamanız gerekir.

HZ: Firmanın Hindistan'da sürekli bir temsilci bulundurması mantıklı mıdır?

Moritz: Her şey mümkündür çünkü içinde bulunduğunuz duruma bağlıdır. Normalde bir firma bir temsilci veya ürünleri ithal eden Hintli bir ortak firma ile işe başlar ve işler iyi olduğunda şube konusunu düşünür.

Bu irtibat bürosundan üretim yapan gi-rişim ortaklığına kadar gidebilir. Genelde yerel üretim gerekliliği de ortaya çıkar. Makinenin tamamını ithal etmek genelde pahalıya gelir. Hint pazarı fiyat odaklan-ması hala yoğun olan bir pazardır. Fiyat aslında en önemli ölçüttür, sonra kalite, servis, kullanım ömrü vs. gelir.

HZ: Son Pro-Holz pazar araştırma seya-hatinin sonuçları, Avrupa ahşabının Hin-distan'da pek bilinmediğini göstermiştir. Bunu Hintlilere nasıl tanıtılacağı konu-sunda bir fikriniz var mı?

Moritz: Kereste ithalatının çoğunlukla Asya, Endonezya, Malezya ve hatta Yeni Zelanda'dan geldiğini görmek zorundayız. Avrupa'dan ithalat ise ihmal edilebilir. Fa-kat tam da bu konuda Hindistan'da bakış açısının değiştiğini görüyoruz. Örneğin şim-diye kadar ahşap yer döşemeleri pek sevil-mezdi. Genelde buranın havasından dolayı fayans veya taş kullanılmaktadır. Yüksek nem oranına sahip muson yağmurları veya oldukça kuru olan büyük sıcaklıkları düşü-nün. Ahşap ile neler yapılabileceğini yavaş yavaş fark etmeye başlamışlardır. Bir izle-nim oluşturmak için bence doğrudan müş-teriden başlamak yerine örneğin iç mimar veya tasarımcı üzerinden işe başlamak ge-rekir. Tanınmış bir iç mimar belli ahşapları tavsiye ettiğinde zengin müşteri belki bu bir kez daha düşünüp, örneğin meşe gibi ilginç bir Avrupa ahşabı alacaktır. Etkinin daha büyük olmasını sağlamanın bir yolu budur.

HZ: Avusturyalı'lar bunu Pro Holz ile bazı Avrupa ülkelerinde oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. Fakat bunun için gerekli eğitimi almış personel gere-kiyor. Bu durum Hindistan'da nasıldır?

Moritz: Eğitimin Hindistan'da yeri çok büyüktür, özellikle yabancı firmalar eği-tim ve öğretime çok para harcamaktadır-lar. Buradaki şirketlerin bana bildirdiğine göre uzman personel bulmak çok zor de-ğildir. Çünkü buradaki yerel eğitim fena değildir. Sorun daha çok personelin değiş-mesidir. Maaş burada tabii ki en önemli

unsurdur ve bir kişi eğitim almışsa piyasa değeri doğal olarak yükselir. Bu rakamı ilk firmadan alamazsa, onun biraz üstünde veren rakip firmaya gitmektedir. Eğitilmiş bir personeli elinde tutmak firmalar için daima bir sorundur. Orta yönetimde bu daha da zordur.

HZ: Emniyet kapıları bu enlemde çok tutulmaktadır. Hindistan'da buna ilgi var mıydı?

Moritz: Hindistan'ın orta kesiminde bu henüz çok yaygın değildir. Bunun için daha çok erken fakat ben bunun artacağını dü-şünüyorum. Bu belki ancak en üst %0,1'i ilgilendiren bir konudur. Onlar da emniyet kapıları taktıracaklardır. Fakat şehrin dışı-na çıktıklarında standartların nasıl olduğu-nu göreceklerdir. Bir kapıları olduğuna bile şükredeceklerdir. Hindistan'da çok hizmet-li çalıştırılır, yüksek standartlara sahip her ev aralıksız 24 saat gözetlenir.

HZ: Yeni Delhi Dış Ticaret Merkezi adındaki organizasyonunuz, ahşap sana-yi ihracat alanı için Hindistan'da ne gibi tanıtım faaliyet imkanlarına sahiptir?

Moritz: Bölümümüzün öngördüğü tüm servisleri sunuyoruz. Gittikçe büyüyen orta kesim, gelecekte artacak olan alım gücün-den dolayı, ihracatımızın doğal olarak bü-yük bir bölümünü oluşturan sanayi ürün-lerinin yanı sıra, yaşam tarzını oluşturan ürünler ile tüketim ürünlerine daha çok yer vermeye karar vermiş bulunuyoruz. Örne-ğin fiyatları 20 000 - 30 000 Avro arasında değişen Avusturya mutfakları vardır. Bu ürünler Hindistan'da büyük çapta satılmaz fakat yine de müşterileri hazırdır. İşte tam da bu kesime yatırım yapmak istiyoruz.

»Delhi Wood 2013«: Hindistan gelişmesine devam etmek zorundadır»Çok sayıda sorunu olan önemli bir pazar« – Hintlilerin tasarımcılardan beklentileri Avrupalılardan farklıdır

ba. Hint ekonomisinin büyümesi ile birlikte yaşam seviyesi de art-maktadır. Gelecekteki pencere, kapı ve mobilya pazarı oldukça büyüktür. Düşük üretim maliyeti sayesinde Hindistan küresel pa-zarda da bu ürünlerle boy göste-recektir. Bu nedenle Alman şir-ketlerinin „Delhi Wood 2013'e“ katılmaları açıktır. 31 Ocak'tan 3 Şubat'a kadar Yeni Delhi yakınla-rında gerçekleşmiştir. Toplam 350 sergi sahibi katılmıştır, bunlardan %10 Almanya'dan katılmıştır.

Minden'deki Alman Altendorf firmasından Jörg Mayer'in dediğine göre, Hindistan'daki ahşap işleme şirketlerinden bahsederken önce oradaki sanayi veya ticaretin ne anla-ma geldiğini açıklığa kavuşturmak gerekir. Avrupa'nın anlayışındaki sanayi Hindistan'da henüz çok gelişmemiştir. Hindistan'da Avru-pa'dan bildiğimiz şirkete benzeyen 10 ila 20 arası şirket vardır ve bilindiği üzere Hindis-tan hala kıtanın büyük bir parçasıdır. Onun desteklemesi ile, doğrudan fuar ticaretinin gittikçe azalan Avrupa'ya kıyasla, „Delhi Wo-od'un“ kendisinde, hem doğrudan fuar tica-reti hem de fuar sonrası ticaret mümkündür.

Bir taraftan kaliteli Alman makinelerini te-darik etmek ve diğer taraftan Hintlilerin bun-ları ucuza almak istemeleri dairenin karesini almak gibi bir şey olup olmadığı sorusuna Mayer'in cevabı şudur: „Hidistan'da ticaret yapmak bir bakıma zordur. Hintli müşteri

tabii ki uygun fiyata satın almak istemektedir. Şahsen ben, fiyat söz konusunu olunca, on-lardan daha çok pazarlık yapan bir halk ta-nımıyorum. Fakat aynı zamanda Alman üre-ticilerden aldıklarının kalite olarak çok üst seviyelerde olduğunu biliyor ve gerekli fiyatı da vermeye hazır oluyorlar. Fakat bu onların pazarlık yapmalarını engellemiyor“.

Doğal olarak Hindistan'da servislerin de olmasını sağlamak gerekiyor. Bunu Altendorf kendi Hintli organizasyonu ile hayata geçir-miştir. Çünkü orada servisten de sorumlu olan %100 iştiraki bulunmaktadır. Alten-dorf'un Hindistan'da sattığı makinelerin ço-ğunun fiyatı uygun olup mekanik özellikleri vurgulanmıştır. Bunlar, Altendorf'un sunabi-leceği en yüksek teknoloji seviyesinde olma-yıp sağlam yeni makinelerdir.

Hintlilerin genelde teknolojiye çok ilgile-rinin olduğunu garanti etmektedir. Bu ne-denle teknolojiye yönelik sohbetler oldukça uzayabilmektedir. Bunun nedenlerinden biri, Hindistan'daki eğitimin Avrupa'dan çok farklı olmasıdır. „Avrupa'daki eğitime benzeyen bir eğitim veren bir masa marangoz atölyesine he-nüz rastlamadım. Yani müşteri ile konuşunca ilk önce teknik bağlantılar hakkında çok açık-lama yapmak gerekiyor“ diyor Mayer.

Worms folyo üreticisi Renolit SE satış mü-dürü (Almanya) Tossmann Thomas, oldukça etkileyici fuar standında, Hintli müşterilerin, bir taraftan kaliteli ve kapsamlı bir tasarıma sahip olurken, diğer taraftan rekabet edebi-lir fiyatlar ile satın alma başarısını gösterdik-lerini belirtmektedir. Hindistan'da, mutfak, oturma odası mobilyası ve yatak odasındaki ihtiyaçlarının beş veya on sene öncesine göre oldukça farklı olan bir orta kesimin büyüdü-ğünü vurgulamaktadır.

Hintlilerin tasarım taleplerinin de farklı ol-duğu belirtilmektedir. Örneğin Hindistan'da koyu ahşap ve egzotik tasarıma çok değer verilmektedir. Avrupa'da mutfaklarda eskiden de olduğu gibi parlak yüzeyler tercih edilmek-tedir. Küreselleşmeden dolay birçok Hintli bu akıma geçmektedir. Bugün bile çok sayıda Hintli Milano ve Köln Mobilya Fuarı'nı ziyaret edip bu akımları Hindistan'a götürmeye çalış-maktadırlar. Bu nedenle parlak yüzeyler artık Hindistan'da da gündemdedir. Ancak Avru-pa'daki akımların Hindistan'da benimsenmesi için iki ila dört yıl arasında bir gecikme söz konusudur. Renolit firmasının Hindistan'da uzun yıllara dayanan deneyimleri mevcuttur ve mobilya sanayinde Renolit Markasını tanıt-mıştır. Bu fuara sekizinci katılımıdır.

Tossmann'a göre Hindistan çok sayıda so-runu olan, gelecek potansiyeli büyük, önemli bir pazardır. Bu nedenle bu gelişimde yer al-mak gerekir. Renolit dışında yüksek değerli folyo neredeyse yok. Renolit mobilya folyola-rını genelde Avrupa'da üretmektedir. Ancak, Çin'deki işletmeden de Hindistan pazarına kaliteli folyolar tedarik etmek de mümkün-dür. Tossmann'a göre böylece hem üst hem de orta fiyat sınıfına hitap etmek mümkün-dür. Pazara iştirak eden diğerleri için bu söz konusu değildir.

Renolit'in Hindistan Delhi'de kendi dağı-tım bürosu ve Mumbai'de mobilya folyoları için distribütörü mevcuttur. Renolit „Delhi Wood'ta“, müşterilerinin çoğu ile karşılaşma şansını elde etmiştir. Temel hedef tabii ki yeni müşteriler kazanıp pazarı incelemek.

„Delhi Wood'ta“ sergi açan bir başka Alman firması Grecon, Alfeld, 20 yıldan beri Hindis-tan'da varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle pazarı çok iyi bildiği söylenebilir. Grecon

2009 yılından bu yana „Delhi Wood'ta“ katıl-maktadır. Bu arda, Asya satış müdürü Roman Lichomski'nin satış hakkında söylediği kural çok ilginçtir. „Çin'deki satışların sadece üçte biri buraya ayarlanabilir“. Fakat Grecon bunu yapmaktan henüz çok uzaktadır.

Önleyici yangın koruma ve ölçüm sistemle-rini kullanmak için gerekli güvenlik ihtiyaç-ları henüz çok fazla gelişmediğinden, bunu gelecek yedi yıl içinde gerçekleştirmek de zor görünmektedir. Grecon'un „Delhi Wood'ta“ sergilediği temel ürünü kıvılcım söndür-me ünitesidir. Diğerlerinin yanında lamina, kontraplak ve MDF imal eden Greenply gibi büyük Hintli işletmeler bu üniteleri kul-lanmaktadır. Küçük işletmelerde de bunun mantıklı bir yatırım olduğu artık bilinmekte-dir. Elektronik, yiyecek ve tütün sanayisi gibi

diğer işletmeler de Grecon'un kıvılcım sön-dürme ünitesini kullanmaktalar fakat bunlar genelde bunu güvenlik yapılarına dahil eden yabancı yatırımcılardır.

Lichomski'ye göre Hintli şirketleri bu konu-da kesinlikle aydınlatmak gerekiyor. Güven-liğe yatırım yapma duygusu henüz mevcut değildir. Bu nedenle bu fuarda bu konuları açıklama ihtiyacı doğuyor. Bunun yanında, bu tür üniteleri gerekli kılan yasal yönergele-rin Hindistan'da henüz yeterli seviyede olma-dığını belirtmek gerekir. Grecon'un Asya'da yerel servis ekibi mevcuttur; ancak şu sıralar sadece Hindistan'a hizmet verecek kendi ser-vis teknisyenlerini aramaktadırlar.

�Sonraki „Delhi Wood“ 2015'te 2 ila 6 Şubat arasında sergilenecektir.

Hindistan yakında ekonomi devlerinin arasında mı girecektir? Resimde Yeni Delhi'deki Nilüfer Tapınağını görüyorsunuz Resimler: Amschl

Altendorf firmasında büyük kuyruk. Ön kısımda şekillendirme daire testeresi „WA 8 T“ bulunmaktadır Resim: Amschl

Yeni pazarlar

»Son on yılda %8, 9, 10 ekonomik büyüme ile muazzam bir gelişme yaşanmıştır.«Hindistan'daki Avusturyalı ekonomi temsilcisi Dr. Wolfram Moritz

Page 11: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 11Eylül 2013

Muhtemelen Le Corbusier'in şimdiye kadar yazmış olduğu en çok alıntı yapılan cümlelerden biri „Ev yaşam için bir makine-dir“ cümlesidir. Bir Emayeci'nin oğlu indirgenemez. Ressam, heykeltıraş, mimar. Bu Adam bir üretim makinesiydi. Şehir plan-laması, oranlar hakkında çok sayıda yayın. Ve tasarım tarihi yazan mobilyalar yapmıştır.

İsviçre Kanton Neuenburg'lu dikkat çekici gözlüğü bulunan adam kariyerine gravür ve metal kabartma işinde çıraklık yaparak başlamış ve sonrasında boyacılık ve mima-ri / mimarlik ile ilgilenmişti. Memleketi La Chaux-de-Fonds'ta 1905 yılında bir sanat okulu öğretmeni için yaptığı ev, tasarladı-ğı ilk binasıydı. Aslında / Asil adı Char-les Edouard Jeanneret-Gris olan bu genç adam, İtalyayı baştan sona dolaşıp, Buda-peşte ve Paris'e gidip, bir süre Berlin'de ya-şadı. 1959'da Kassel'de „Documenta II'ye“ grafikçi olarak katılan Le Corbusier, seya-hatleri sırasında bölgenin evlerini çizdi. Et-kili mimar ve teorisyenler ile tanıştı, şehir planlayıcılar ile bağlantısını sürdürdü, Gu-ggenheim müzesinin kurucusu olan Frank Lloyd Wright'ın gittikçe ünlenen mimarisi ile ilgilendi ve Viyana'lı mimar ve tasarımcı Josef Hoff mann ile tanıştı.

Ve böylece görkemli ve sade sanatçı is-mine sahip olan adam kendini mimar, yapı sanatçısı ve mimar kuramcısı olarak kanıtladı. Vogesen kıyısındaki Notre-Da-me-du-Haut de Ronchamp ses getiren Ka-tolik kiliseler yaptı. Zamanın hac kilisesi 1913 yılında bir yıldırım sonucu yandı, yeni gotik tarzındaki yapı ise, 1944 sonbaharın-da askeri saldırı sırasında, tahrip edildi. Fa-kat burada, yani Ronchamp'da, sonradan inşa için herhangi bir mühendisi değil de, Le Corbusier'i kazanmışlardı. Başlangıçta „ölü bir kuruluş için çalışmaya“ çok istek-li değildi. Fakat deniz seviyesinden 472 m yükseklikte olan korumasız konumu, müt-hiş olanaklar sunmaktaydı. Kuzeyde Voge-sen'i, güneyde Jura'yı, batıda Saone Neh-ri'ni ve doğuda Belchen Zirvelerini gözler önüne seren yükseklikteki yapım yeri. Etkileyici bir manzara ve çok uzaklardan görülen bir mekan.

Bina kaba / pürüzlü beton yardımı ile içbükey ve dışbükey duvarlar ile oynamak-tadır. Sunak betondan, renkli pencerelerde temel renkler ve az sayıda süsler ile sınır-landırılmış durumda. Kapı indirgenmiş bir motif ile sanatsal bir şekilde kabartılmış. Beton çanaktan oluşan tavan dış duvarın dışına taşıyor. O sadece şekillendirme ola-naklarından dolayı betonda karar kılma-mıştır. Malzemenin yanmaması ve Ronc-hamp üzerinden tepeye kolay taşınması da etkili olmuştur. „Ekselansları, güvenilir betondan oluşan bu şapeli size devrediyo-rum“ demişti o. Ahşap yapı malzemesi bu-rada çok az kullanılmıştır. Oturma sıraları Afrika'dan gelen Milicia ağacının İroko ah-şabından, ihtişamlı haç ise karaağaçtandır.

„Deliliği doruk yapmış yuvarlak gözlüklü kurbağa“Le Corbusier mimarlık okumadığı halde

20.yüzyılın en önemli mimarları arasında sayılmaktadır. Yapıtları ile, adını görünen beton kelimelerinin Fransızca karşılığı olan „beton brut“ kelimesinden alan Brütalizm mimar akımının önemli temsilcilerinden-dir. Geometrisi belirgin olan, çimento karı-şımının düzensizliklerini gizlemeyen yüzey-leri bulunan bir akım.

Fakat, o beğenilen bir tasarım kariyeri yapmadı. Tartışmalı olmak, eserinin ayrıl-maz bir parçasıdır. Sadece kiliseleri değil, şehirleri baştan sona planlayan, kendi işini kendi gören bir mimar. Estetik ilkelerinin yanında sorgulanır siyasal fikirler getiren bir mimardı. Mimarlik alanında profesör

olan Hans Kollhoff'a göre Le Corbusier'in „katı, şehir planlayıcı büyük projelerinde“ „totaliter karakterin“ olduğu reddedilemez. Kendini Hitler'in yapı ustası Albert Speer kadar kullandırmamış olsa da: Estetik ko-nularda dâhi olan kafası. Kültür muhabiri Daniele Muscionico „Zeit“ gazetesinde dâhi sınıflandırmasının yanında yapılacak ikinci yorum „Deliliği doruk yapmış yuvar-lak gözlüklü kurbağadır“ diye yazmıştır.

Muhtemelen Le Corbusier'in şimdiye kadar yazmış olduğu en çok alıntı yapı-lan cümlelerinden biri „Ev yaşam için bir makinedir“ cümlesidir. Emayeci'nin oğlu indirgenemez. Ressam, heykeltıraş, mimar. Kendisi bir röportajında, her evde resim yaptığını, öğle çalıştığını ve akşamları yaz-dığı anlatmıştır. Fakat, şaşılacak derece-de oynak büstler yaratmış olsa da, mimar olarak yakaladığı ün, ressam ve heykeltıraş olarak kabul edilmesinin önüne geçmiştir.

Bu Adam bir üretim makinesiydi. Şehir planlaması, çok sayıda yayınlar. Genelde büyük çapta fotoğrafçılık ile uğraşıp, sadece mimari fikirleri filme almakla yetinmeyip, buradaki resimlerde de göze batan kompo-zisyonları arıyordu. Yüzlerce tablo çizip, taş baskı ve heykeller yapıyordu. Ve inşa edi-yordu, evler, villalar, sinemalar. Bir seferde çok sayıda apartmanlar sağlayan blok evler. Fabrikalar, manastırlar, müzeler. Evi olarak kullandığı bir kulübe: „Le Cabanon“, mü-kemmel orantıdan oluşan kendi geliştirdiği sisteme göre tasarladığı kütüklerden yapıl-mış bir evdir. „Modulor“ ile insan ölçüleri-ni temel alıp, içinde az yer kaplayan ahşap mobilyası bulunan, 3,66 x 3,66 m ölçüle-rinde, kütükten yapılmış bir ev tasarlamış-tır. Riviyera'da, dalgalardan sadece bir taş atımlık uzakta, basit bir küp. Ayrıca 1965 yılında 78 yaşında iken yüzerken kalp krizi geçirip boğulacagı yer.

Özel sınıf mobilya

Mobilyalarının sayısı çok fazla değildir. Ancak inkar edilemez klasikler oldukları kesin. Le Corbusier'in bazen tartışmalı ba-zen de sade yapıtlarını artık Thonet kardeş-lerin bükme ahşap sandalyeleri gibi hazır mobilya ile donatmaktan vazgeçmesini sağ-layan, genç bir hanımla tanışmasıdır. Genç mimar Charlotte Perriand, Le Corbusier'in Paris'teki yazıhanesinde kendini tanıtıp mobilya tasarımcısı olarak iş başvurusunda bulunduğunda, 24 yaşında idi. O zamanlar tanınmış olan 40 yaşındaki mimarın tepki-si çok kabaydı. Le Corbusier „Biz burada yastık dikmiyoruz“ diyerek ona kapıyı gös-termişti.

Fakat bu eğitimli iç mimarı yıldırmamıştı. „Bar sous le toit“, yani „Tavan altında bir bar“ tasarlayıp bu yapıyı bakır, alüminyum ve cam ile kendi evinde gerçekleştirmişti. „Salon d’Automne“ 1927'de sergilenen özel sınıf ev çalışması. Le Corbusier aşağılayıcı yastık yorumunu yanlış kişiye yönelttiğini hemen anlamış olacak ki, genç tasarımcıyı işe almıştı. Mobilya dünyasına bıraktığı mi-rası, oldukça etkileyecek bir karardı.

Çünkü döşeme sanatının baş yapıtı dö-ner sandalyesi „B 302“ ve sade Chaiselon-gue „B 306“ ile birlikte „Fauteuil Dossier B 301“ koltuğu da tasarımın ölümsüz yapı taşları arasına girmiş durumdalar. Sadece gerçek klasiklerde gördüğümüz, mütevazi-lik ile ayırt ediciliğin türüne az rastlanır ka-rışımı. Perriand Le Corbusier'in belirlediği açık ilkeleri izliyordu, ör. mobilyaların üç

kısma ayrılması kuramı. Gözlüklü ustanın değerlendirmesine göre farklı türde mo-bilyalar vardı; ihtiyacı karşılayan, 1887'de Charles-Edouard Jeanneret Gris olarak İsviçre'de doğmuş, 1965'de dünyaca ünlü mimar ve tasarımcı Le Corbusier olarak ölmüştür.

Bır alet gibi görülmesi gereken ve bir de „uzuvlarımızın bir uzantısı“ gibi görünme-si gereken mobilyalar. Le Corbusiers'in o „düzenli ihtiyaçlar“ hakkındaki yazılarını okuyunca, kullanışlılığı huy edinmişlerin aklına karmaşanın gelmesi kaçınılmazdır. Ancak, başka tasarımcıların örnek tasarım-larını şiirsel kelimeler ile öven veya evleri „yaşama makineleri“ ve sandalyeleri „otur-ma makineleri“ olarak betimleyen yüksek perdeli kuramsal metinlerinin oldukça kul-lanışlı başka bir yönü de vardı. Mobilyalar sadece kendi içinde uyumlu olmayıp, insan ölçülerine de uyarlanmalıydı. Mobilyalar sadece güzel değil, yararlı da olmalıydı.

Ör. Le Corbusier'in tutarlı betimlemeye yatkınlığı ile „Rahatlama makinesi„ olarak adlandırdığı, çerçevesi kromlanmış çelik ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue belki en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım kla-siği. Ve gerçekten kullanışlı, rahat ve eğimi ayarlanabilen bir parça.

Yavan, iyi düşünülmüş tasarımın başarı-sı hala devam etmektedir. Öyle başarılı ki, taklitleri gerçek bir sorun haline gelmiştir. Bakışları üzerine çeken şeklinden dolayı, yüksek sınıf tasarımcılarda uzmanlaşmış İtalyan, Le Corbusier mobilyasının üreti-cisi, Cassina mobilya şirketine de sorunlar çıkarmaktadır. Çünkü tutumlu, açık ve ayırt edilebilir şekle sahip mobilyalar ürün korsanları için en uygun kurbandır. Ber-lin'deki bir otelin, orijinallerin fiyatlarını ödemeden Corbusier koltuk mobilyaları-nın mütevazi zarafetini lobisi için kullan-mak istediğinde, adı çıkmıştı. Fakat eser-lerin telif haklarının bulunduğu için, otel kopyaları kaldırmak ve tazminat ödemek zorunda kaldı. Özellikleri şudur: Tasarım-ları ulaşabilecekleri en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu yüzden, bir çelik boru divanı mahkeme önünde bir kullanım eşyası de-ğil, bir sanat eseriydi ve böylece yıllarca korunmaya alınmıştı.

Le Corbusier ölümünden sadece bir kac ay önce, günümüzde Poltrona Frau Grubu'na ait İtalyan Cassina şirketine tasarımlarını üretme hakkını vermişti ve Cassina hala bu üretim haklarını elinde bulundurmaktadır. Mobilyalara günümüz-de çok sayıda armalar eklenmiştir ve onlar sayesinde aslını taklidinden ayırmak için uzman olmak gerekmiyor: Logolar ve seri numaraları, orijinalden çıkarılınca kendini imha eden sertifikalar.

Modulor ile ölçmek

İşlevsellik, mantık, bunların hepsi Corbu-siers'in eserine yansımıştır. Matematiksel ilkeleri de temel alan tasarıma. Matematik-sel düzen ilkesinin kullanımı, henüz erken bir dönemde fahri doktora ile ödüllendiril-mişti. Onun „Modulor'u“, 15. yüzyılın so-nunda insanı bir kare ve daire ile birleştirip uyumlu orantıların günümüzde hala geçer-li olan önemini gösteren resmini oluşturan Leonardo da Vinci'nin „Vitruvius Adamı„ çiziminin devamı gibidir. Le Corbusier in-sanı, „Her nesnenin ölçüsü“ olarak „Mo-dulor“ ile uygulamaya geçiriyor.

Önceleri 175 cm ve 1950'de 8 cm ekle-yerek düzelttiği standart ölçülerden yola çıkarak, tasarımını belirleyerek, ör. göbek deliğinin yüksekliği veya kollar açıkken bedenin boyu gibi, bir dizi ölçü tanımladı. Le Corbusier „Altın kesim“ gibi estetik il-keleri de işine dahil ederek, Marsilya'daki 337 apartmanlı „Yaşama makinesini“ veya Berlin, Charlottenburg-Wilmersdorf şehir semtindeki „Corbusierhaus“ gibi kendi ev birimlerini tasarladı. Çarpıcı bir cepheye sahip yapı. Öyle çarpıcı ki, bazı ev sakin-

lerinin manzarasının büyük bölümü dikey beton blendajları ile kapanmış durumda.

17 katlı bu evde önemli bir noktada Le Corbusier'in yönergelerine uyulmamıştı. „Uluslararası Yapı sergisi 1957“ için ta-sarlanan binanın yüksekliği „Modulors“ ilkelerine göre hesaplanmıştı ve boyu 226 cm olacaktı. Fakat Almanya Federal Cum-huriyeti matematiksel düzenlenmiş yapı sanatına yapı yasasını tercih etti. Evlerin yüksekliği şu an 2,50 m.

Sandra Makowski

Çerçevesi kromlanmış çelik ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue, Le Corbusiers'in en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım klasiği.

„Le Cabanon“, mükemmel orantıdan olu-şan, kendi geliştirdiği sisteme göre tasarla-dığı, kütüklerden yapılmış bir evdir. Resimler: Cassina

Le Corbusier'e göre mobilyalar kendi için-de uyumlu olmakla kalmayıp, insan ölçü-lerin göre uyarlanmalıydı („LC 8“).

1887'de Charles-Edouard Jeanneret Gris olarak İsviçre'de doğmuş, 1965'de mimar ve tasarımcı Le Corbusier olarak ölmüştür.

Mobilya

WEINIGWORKSWOOD���������� ��� ������������ � ���������� �� ����

��������������� ��� �������������������������� ������������

������������������

��������������

����������� ������!���������� "��#�����������

������ ��!� $�%���� "&���'(����

���#�����) ��*�+����, ��(-�����#%������)��!!��, #����".�/�'(����

��� �������� � ���! "#�

�������$����%�&'�(����()��*

Matematiksel düzen ilkeleri sadece yapılarına geçmeyip bu komodin gibi („LC Cassiers standard“) mobilyalarına da geçmiştir.

İsviçre'den gelen üretim makinesiLe Corbusier az sayıda mobilya ile tasarım tarihi yazmıştır – Cassina bugüne kadar özel hakları kendinde tutuyor

Page 12: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 12 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

»Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinliBu yıl Milano’da yapılan mobilya fuarında ziyaretçi sayısında artış – Akım yönündeki ifadeler çok net değil

fi. Milano mobilya fuarının İtalya’daki „I Saloni” deki (9’ undan 14 Nisan’a kadar) ziyaret sayısı tüm kriz söylentilerine rağmen iyiydi. Ziyaretçi sayısı beklentilerin üstündeydi; 300  000 yerine 324 093 ziyaretçi gelmiştir. Özellikle alanında baskin olan büyük İtalyan firmalarinin bulunduğu Poltrona Frau ve alt firmaları Cassina ile Cappellini ve bunun yanında Edra, Magis ve Molteni gibi geri dö-nenlerin yer tuttuğu 20. Salonda izdiham yaşandı. Toplam 2  725 sergi sahibinin gösterdikleri yenilikleri açık bir şekilde ortaya koy-mak mümkün değildir. Aslında yüzeylerin, malzemelerin ve kumaş-ların mevcut tüm yelpazesi gözler önüne serildi – Ahşabın buradaki görevi önemli boyutlarda olmamakla birlikte meşe kendini neredey-se hiç gösterememiştir.

2011’deki fuara kıyasla toplam ziyaretçi sayısında %1 (2011:321  320) ve uzman ziyaretçi sayısında ise %1 oranla 285 698 kaydedilerek hafif bir artış görülmüştür. Küçük bir gelişme olmasına rağmen yine-de bir rekordur. Tek sayılı yıllarda* daha önce bu sayıda ziyaretçi ve uzman ziya-retçinin katıldığı görülmemiştir. Aslinda kiyaslama yılı sadece 2005 yılına kadardır. O yıl önceki yıldan farklı olarak büyütül-müş fuar alanı Milano şehrinin girişinde kurulmuştu. Daha önceki yıllarda şehir içindeki eski fuar alanında (2004 ve 2002) 200  000- sınırı sadece iki kez aşılmıştı. 2001 ve 1977 yılları arasında rakamlar 100  000 ve 200  000 arasında seyretmek-teydi. 1961 yılındaki ilk fuara katılan ziya-retçi sayısı 12 100 idi.

Yabancı sergi sahibi daha çok

2725 sergi sahibi sayısı (bunun 700’ü „Salone Satellite“) önceki tekli yıllara kıyasla (2011: 2720; 2009: 2723) olduk-ça yüksektir. Ev Mobilyası „Salonu’nda“ („Salone del complemento d‘Arredo“ teda-rik kısmı hariç) katalogdaki bilgilere göre 1284 kuruluş sergi açmıştır, bunların 970 tanesi İtalya’dandır. Böylece yerli sergicile-rin hafif düşüş eğilimi devam etmektedir. 2149 kuruluşla 1984 yılı zirve yaparken 1987 yılından itibaren fuar 2000 sınırının altına düşmüş, 1992’de rakam 1500 değe-rinden düşüp 2012’deki gibi bu yıl da ra-kam ilk kez 1000’in altına inmiştir. Firma-ların ayrılması ve birleşmesiyle piyasada iz bırakan gelişmelere bakınca, şaşılacak ge-lişme değildir bu. Almanya’daki gelişmeler de bu yöndedir.

„Salon’daki“ yabancı sergicilerin sayıla-rı çok daha farklıdır. Sayılar 1991 yılına kadar yaklaşık 258’e kadar artana kadar yıllarca 100 ve 200 arasında gidip gelmiş-tir. İlk kez 2008 yılından bu yana artışlar düzenli olarak devam edip 200 değerleri-ne kadar çıkmıştır. Milano „Mobilya Fua-rı“nın 50 yılı aşkın geçmişinde ilk kez bu yıl 314’le 300 değerinin üstüne çıkılmıştır. Bunda şaşılacak bir şey yoktur, çünkü Cos-mit Organizasyon Birliği tüm yurtseverliğe rağmen, kazancını büyük oranda „Salone“ cirosundan temin etmektedir. Eskiden ya-bancı sergicilerin sayısını sınırlarken artık bu lüksten vazgeçmek zorunda kalmışlar-dır. „Salone“ bölümünde Hülsta, Interlüb-ke, Walter Knoll, Paidi, Venjakob, Vitra ve W. Schilling gibi 29 alman firması görücü-

ye çıkmıştır.Fuarın resmi bilgilerine göre Milano’da-

ki 2025 sergiciden 1440’ı ev mobilyası ve tedarik ürünleri („Salone“ ve – „Salone del complemento d‘Arredo“), aydınlatma (Euroluce: 479) ve büro mobilyası („Sa-lone ufficio“: 106) alanında kendini gös-terirken yaklaşık 700 tasarımcı „Satellite Salon’unda“ hazır bulunmuştur. Kataloğa göre rakam alt sergicilerin sayısı ile bir-likte yaklaşık 2100’ün (1284, 227, 486 ve 105) üstündeydi. „Salone ufficio“ yine yerli üreticilerin sönük kalan pazarı duru-mundayken „Euroluce’nin“ konumu daha güçlüydü (bkz. S. 472).

Moral kötü – rakamlar kötü

Piyasadaki güncel durum hakkında fikri-ni söyleyecek çok az kişi vardır. Konuşan-lar da hem yurtiçi piyasasının hem de ih-racatın durumunun çok kötü olduğundan bahsediyor. Bu, İtalyan İhracat Acentesi ICE’in fuarda Çarşamba günü sundukla-rı rakamlardan da anlaşılmaktadır. Buna göre İtalyan mobilya üreticilerinin payları dünya çapında 2004 tarihinden bu yana ihracatta %13’den 7,3’e (2012 yılının Ocak ayından Eylüle kadar) düşmüştür. Buna karşı Çin’in payı aynı dönemde %12’den 33,9’a yükselmiştir. İtalyanlar Alman-ya’nın durumunu da kıskanarak izlemek-tedirler. Oranlar 2004 ve 2012 arasında da aynı şekilde (-1 yüzdelik puan) düşmüştü, ancak üçüncü yılın sonunda %7,9’la İtal-yanları geride bırakmıştır.

İstatistik Kurumu Istat’in sayılarına göre İtalya 2012 yılında 8,13 milyar Avro değe-rinde mobilya ihraç etti ve bu 2011’e göre %1 artış demektir. 2009 yılındaki en güçlü kırılmadan sonra, %11 artış ile branşlar-da sürekli bir iyileşme görülse de 2007 yılındaki 9,59 milyar Avro’luk en yüksek değerin, %15 altında kalmıştır. İtalya’nın ana ihracat ülkeleri Fransa, Almanya, Bü-yük Britanya, Rusya ve ABD’dir. En büyük üç tedarik ülkesi Çin, Almanya ve Polon-ya’dır. Bunların ardından daha büyük bir farkla Fransa ve Avusturya gelmektedir. Tüm ithalat gelirleri son yılda %11 geri-leyerek 1,595 milyar Avro’ya düşmüştür. Mobilya endüstrisindeki kötü durum te-darik sanayisini de etkilemiştir. Birçok küçük işletme işçiler çıkarılmış ve daha çok aile üyeleri işletmelerde çalıştırmaya devam etmek durumunda kalmıştır. Ahşap sanayinde olduğu gibi büyük işletmelerde de durum kötüdür. Bazı üreticiler MDF ve sunta plakasında 2012’de %15’lik bir ge-rilemenin yaşanmasından sonra 2013 yılı için üretimin iki haneli rakamlara düşece-ğini tahmin etmektedirler.

Güzel mobilyalara bakmak

Yurtiçi ve yurtdışından gelen tüm kötü haberlere rağmen Milano’da görülecek yeni ve güzel şeyler tabiiki vardı. Dört fuar bölümünde sergilenen mobilyaların yelpazesi muazzamdı. Fakat önceki yıllara kıyasla akımın hangi yönde ilerleyeceğini kestirmek daha da zordur; aslında genel olarak yüzeyler, malzemeler ve kumaşlar gösterildiğinden belli bir şey çok ön plana çıkmamıştır. Meşeyi görmek mümkündü ama Köln’de ve „Saloni 2012’de“ sergile-nenden daha azdı. O zamanlarda çok yön-lü cephe ve yüzeylere sahip olan „Eurocu-cina“ mutfak sergisi çok daha zengindi. Milano Fuarı geleneksel olarak ev mobilya alanında („Salone“) stil ve döşeme koltuk-ta güçlüdür. Ancak kasa mobilya alanında, „IMM“ Köln’dekilere kıyasla çok sönük kalmıştır.

Koltuk takımı alanında sürekli mavi renk öne çıkarılmıştır, ancak günlük satış-larda beyaz, kahverengi ve siyah gibi diğer tonlar ön plana çıkmaya devam etmekte-dir. Ayrıca koyu ve açık toprak renklerinin satışı da iyidir. Döşemelerdeki biçimsel zenginlik keskinden taşacak kadar kaba-rıklara kadar uzanmaktadır. Francesco Binfare’nin Perignano’dan İtalyan üretici Edra spa için imal ettiği yeni „Standard“ modeli göz dolduruyordu. Sırt bölgesinin üst kısmı oldukça açık ve üç boyutlu ola-rak şekillendirilebilir nitelikte olup isteğe göre genişletilebilen öğelere çok farklı şekiller verilebilmektedir. Edra’dakiler bunun tam olarak böyle görülmesini iste-mektedir, yani „dönüşümü sonsuz olan“ dönüştürülebilir modüler sistem olarak. 1993’te „Sofa L’Homme et la Femme“de değişken unsurlar ilk kez kullanılmıştır ve „Standard“ yirmi yıl devam eden bu sürecin sentezi ve yapı taşıdır. Fuarda ser-gilenmeyip sadece şehirdeki Showroom’da sunulan – „Campana beds“ firmanın ilk yatak koleksiyonudur. Şirketin Fernando ve Humberto Campana tarafından tasar-

lanan beş yatağı bulunmaktadır. Brezilyalı tasarımcıların ikisi de özel ve çoğunlukla doğal malzemelerin kullanılmasına yoğun-laşmışlardır: „Favela“ yatağı, elle rastgele birbirine yapıştırılıp çivilenen, doğal hali-ne bırakılmış fıstık çamı çıtaları ile imal edilmiştir. Özel işlem sayesinde alev önle-yici iç kabukla sarmalanan „Cabana’nın“, kıvrımları sabitlemek için mıknatıslı klip-leri ve deri kemeri bulunur: „Grinza“ ise derisinde yumuşak, dolgun ve boş kıvrım-ları olan metal aksesuara sahiptir.

Poltrona Frau döndü

Poltrona Frau grubu bu yıl uzun yıllar-dan sonra Milano’ya döndü ve ziyaretçile-rin çoğunu 20. Salon’a mıknatıs gibi çekti. Grubun aynı binada fakat ayrı ayrı sergi-lenen üç şirketi, daha doğrusu markası,

Poltrona Frau, Cassina ve Cappelini etkili bir giriş sundu. Milanolı firma kendini ye-nilemeye devam etmektedir. En son 2012 yılı sonunda ışıklandırma reyonu Nemo der Cassina S.p.A.’yı tasfiye etti ve Mila-nolu ışık sistemi üreticisi olan Omikron Design’e hisselerin %51’ini sattı. Böylece 2006 yılından beri Milano borsasında ka-yıtlı olan firma, kazanç hedeflerinde iyileş-me beklemektedir. Şu anda Ebitda-Marge önceki yıldaki %10,2’ye kıyasla %10,5’te seyretmektedir. %1,8 oranındaki satışlar ile birlikte 247 milyon Avro gelire sahiptir. Net kazanç 4,6 milyon Avro’dan 886 000 Avro’ya düşmüştür. Yönetim Kurulu buna sebep olarak 3,9 milyon Avro tutarındaki yeniden yapılandırma masraflarını ve Ne-mo’nun satışını göstermektedir. Işıklan-dırma reyonunun kaybı 2012 yılında 3,7 milyon Avro zarar göstermiştir.

Bu yıl Milano’da ahşabı bayağı aramak gerekiyordu. Onu Forli’den Fendi’nin Makasar ve Zebrano kaplamalı yemek masası „Serengeti“ (yukarıda) veya Grezzana’dan Oliver B. Group’un meşe ev grubunda bulmak mümkündü.

Rheda-Wiedenbrück’den Cor ve Interlüb-ke kardeş firmaları Milano’da her zamanki gibi ortak bir stantta sergilerini açmışlardır. Bu koltuğun sadece petrol mavisi rengi etki bırakmıyor, daha çok tek parça olarak çıkarılan kılıfı ilginçtir. Ön kenarda bir fer-muarın olduğunu sadece tahmin ediyor-sunuz.

Tekstil kolu bu yıl kadınların çiçek giyeceklerini söylemektedir. Akım konusunda her şeyi bilen kişiler, pantolonunda sardunya çiçeği veya petunya olmadan gelenlerin modanın dışında kalacağını söylüyor. Sürekli eleştiren kişiler, streç pantolonundaki desenlerin fazla kiloları vurgulayacaklarını söylüyor. Mobilya endüstrisinde genel olarak bu tür problem-ler önemli değildir, çünkü çiçek desenli süslemeyle ilgili büyük bir trendden söz edilemez. Revanna’dan Sicis srl’nin eşyaları (Tasarım: Cappellini e Licheri) ve Grezzana’dan Oliver B. Group’un kumaş kaplı çiçek desenli cepheye (resim aşağıda) sahip komidini güzeldi.

Fuar bu yılki sergileriyle birlikte yeni bir rekor elde etmiştir. „Avrocucina“ mutfak sergi-sinin olmamasına rağmen ziyaretçi sayısı hiç olmadığı kadar yüksek olmuştur. Gösterilen ilgi İtalya’nın durumuna uygun olmakla beraber biraz durgundu.

Mobilya

*Çift sayılı yıllarda „Salone“ Ev Mobilya Fu-ar’ının yanı sıra cazip mutfak sergisi „Avrocu-cina“ gerçekleştirilmektedir. 2012 yılında fuara 331 000’den fazla ziyaretçi gelmiştir.

Page 13: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 13Eylül 2013

Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarımFelsefeden uygulamaya: Ahşap temeline dayanan rüzgâr enerjisi – »Timbertower« 2012 yılının sonundan beri ağa katılmış durumda

150 yıl önce Almanya’da 25  000‘den fazla rüzgâr değir-menlerinin kanatları dönmek-teydi. Binaların büyük çoğunlu-ğu ve her şeyden önce iç yaşam teknolojisi büyük oranda ah-şaptan oluşmaktaydı. Güncel olarak modern rüzgâr enerji-si-tesislerinin yapımında önem-li bir yer edinecek yapıyı Tim-bertower kuruluşu göstermiştir. Hannover-Marienwerder’de (Al-manya) 100 m yüksekliğindeki ahşap kulenin üstüne monte edilen pilot tesis 2012 yılından beri ağa dâhil olmuştur ve orta-lama 1000 evin elektrik ihtiyacı-nı üretmektedir.

Holger Giebel’in açıklamalarına göre: „Timbertower“in temelini, doğal ahşap maddesine kelime

anlamında taşıyıcılık yükleyen, kurulu-şun süreklilik felsefesi oluşturmaktadır. İktisat Yüksek Mühendisi, Sosyal İktisat Yüksek Mühendisi ve Timbertower’in iki yöneticisinden biri olan.

Ve devam etmektedir: „Nihayetinde ah-şabın makine imalatında dahi kullanılabi-leceğini … ve bu işleme ve yapı maddesini termik değerlendirmede harcamanın çok yazık olduğunu göstermekteyiz.“ Ahşa-bın, rüzgâr enerjisi tesisleri gibi büyük makinelerin yapılandırılmasında kullan-ma düşüncesi yeni değilmiş. Bu bağlamda güncel olarak sürdürülen yerleşimi ve çev-reye etkisi hakkındaki tartışmalar, yeni bir konu değilmiş. Çünkü: 150 yıl önce rüzgâr değirmenleri sadece Almanya’da bulunmuyordu. „Ayrıca bu değirmenler tamamen ahşaptandı.“

Holger Giebel devam ediyor: Bunların kullanım alanları (buğdayın öğütülmesi veya sulama tesislerinin pompalama ci-hazını çalıştıran tahrik olarak) bugünün rüzgâr enerjisi tesisleriyle kıyaslanabilir nitelikte olmuştur. „Yani ahşap yapı mad-desine eskiden daha çok güveniliyordu.“

Bu güven Timbertower’in şimdiki ikin-ci şirket yöneticisi Gregor Prass’ın doğal yapı maddeleriyle çalışması ile birlikte tekrar büyümüştür. Yüksek mühendis 2008 yılına kadar kendi bürosunda çalış-mış ve öncesinde de kulelerin geliştiril-mesinde ve rüzgâr tesislerinin yurtiçi ve yurtdışında kurulmalarında çalışmıştır.

Büyük boyutlu rüzgâr türbinleri için kullanılan çelik kulelerin statik yüklen-me ve ekonomiklik sınırını zorladıklarını tecrübe eden şirketin iktisadı ve pazar-lamasından sorumlu Holger Giebel ta-şıyıcının yapısı için yeni çözüm arayışı-na girmiş. Gregor Prass öncelikle farklı taşıyıcı yapılarının fiziksel özelliklerini gözlemlemiştir. „Çünkü taşıyıcı direkle-rin yükseltilmesiyle bağlantılı olarak per-formansın geliştirilmesinde daha güçlü kuvvetler dikkate alınmalıdır. Beton ve çelik ağ direklerinin sunduğu imkânın sınırlı olmasından dolayı meslektaşımın biri şu öneride bulundu: „Bunu ahşap-la denesene.“ Memnuniyet verici birçok denemenin sonucu Timbertower’dır. „Bu gerçek yeşil enerji için bir temel taştır, çünkü yenilenebilir enerji üreten bir tesis için %99 sürekliliği olan bir hammadde kullanıyoruz.“

Holger Giebel, tasarı bankalar tarafın-dan onaylandı ve kulelerin ön hazırlık çalışmalarına 2009 yılında başlandı diye devam ediyor: Yapı, toplam altı yıl süren geliştirme süresiyle 2010 yılında sonlan-dırılmıştır ve bazı durumlarda izinler ve onaylar da alınmıştır. „Bu bakımdan ah-şap yapılanmanın avantajı projemizi ko-laylaştırdı“ diyerek devam eden Giebel’in açıklamaları şöyledir:

Üretim masrafl arı, çelik alternatifl eriy-le karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Çelik fiyatı sürekli yükselirken, ilgi, per-formansı daha yüksek rüzgâr türbinlerine yönelmiş durumdadır, yani daha büyük ve daha yükseklerine. Yaygın çelik kule-ye sahip tesisler 120 m göbek yüksekli-ğini geçtiğinde, ünite üreticilerin bunları ekonomik kullanışlı tesis olarak tanıtma şansı kalmıyor. Ayrıca korozyon oluşumu gibi metalin fiziksel zayıfl ığı, ekonomik olma özelliğini kısmen engelliyor. Buna karşın „Timbertower’in“ temeli, sürekli yetişen, çok yönlü yapılandırılabilen ve statik konusunda çok iyi özellikler ser-gileyen ahşap hammaddesine dayanmak-tadır. Yöneticinin konuya yönelik açıkla-ması devam etmektedir: Öncelikle beton bir zemin üzerine önceden montajlanmış basamak kısmından oluşan, üzerinde aydınlatma, elektrik, merdiven çıkışı ve çalışma platformları bulunan bir iskelet yapı kurulur. 10 x 10 cm kalınlıktaki ki-rişlerin çevresine – hava koşullarından koruyan, kaynaklanmış plastik madde oluklarına sahip – sağlamlaştırıcı bir dış kaplama yerleştirilir. Sekiz katlı, çapraz-lama yapıştırılmış masif ahşaptan oluşan dış kaplama kulenin tüm yükünü taşır. Bu örnek modelde 15 x 3 m’lik (30 cm kalınlığında ve fabrika çıkışı tüm bağlantı parçalarıyla donatılmış) 54 kalas bulunur. 140 m yükseklikte çalışabilen araç vinçi ile on günde inşa edilen 400 m³’lık ahşap yapının altında. „Uyguladığımız sisteme göre ahşap yapı şeklinde 200  m göbek yüksekliğini ekonomik bir şekilde gerçek-leştirebileceğimizi düşünüyoruz“ diyor Holger Giebel. Firma şu anda 140 m din-gil yüksekliğinde bir kule geliştirmektedir. Açıklamaya diğer avantajlar ile devam et-mektedir: Azami 4,20  m çapındaki kule tabanlarının köprülerden geçebildiği için, şimdiye kadar rüzgâr türbinleri için özel ağır nakliye araçları gerekiyordu. Yüksek kulelerin doğal olarak ayak çapları da ge-niştir – lojistik olarak neredeyse çözüm-süz bir sorun.

Buna karşın „Timbertower“ kulesinin nakliyesi için normal kamyonlar yeterli-dir ve 100m’lik „Timbertower“ için azami 10 tanesi yeterlidir. „Timbertower’ın“ yapı şekli sadece nakliyesini kolaylaştırmak-la kalmamış, aynı zamanda yaygın çelik varyasyonuna kıyasla CO2 sonucunun da daha iyi olmasını sağlamıştır. „Ve böylece gelecek için önemli bir ekolojik faktör du-rumundadır.“

Holger Giebel şimdiye kadar gelen de-ğerlendirmelerden bahsederken „ahşap sektörü bizi çoktan alkışlıyor“ (olası malzeme ihtiyacı yönünden) diyor. Bu-nun dışında ulusal ormancılar ve özel orman sahipleri, rüzgâr türbinleri için yer açacaklarına veya enerjiye yatırım yapa-caklarına dair sinyaller vermişlerdir. Ve ahşap nihayetinde yatırımcıların onayını artırmaktadır. Taklitlerden korkup kork-madığı sorusuna Holger Giebel’in cevabı şudur: „Bunu önlemek için kurulan proje-mizin patentini önceden temin ettik.“

Werner Hoppe

Ahşap Yapı

„Timbertower“ projesindeki montaj ortağını Rotenburg/Wümme’den Ahşap Yapım Mühendislik kuruluşu Cordes GmbH C Co. KG üstlenmiştir.

Kulenin her yüksek bina gibi sallanabilir özellikte olması gerekir. 100 m yüksekliğindeki Timbertower’in ucundaki azami açılım 1,40 m’dir. Plastik yüzeyin altında bulunan ahşap 400 m3 büyüklüğündedir. Resimler: Hoppe

Ağır nakliyelere gerek kalmamıştır. Modü-ler yapı şeklinden dolayı lojistik sorunlar hemen hemen kalmamıştır.

Yüksek teknoloji ve sağlam marangozlu-ğun uyumu. Kulenin içi klasik bir rüzgâr değirmenini hatırlatmaktadır.

Dahası da var: Timbertower-Firma Müdü-rü Holger Giebel (yukarıda) ortağı Gregor Prass’la birlikte 140 m göbek yüksekliğin-de bir kule bile planlamıştır.

Cordes ahşap konusundaki özel çözüm-leriyle tanınmaktadır ve Timbertower’in gelecekteki projelerinde de yer alması mümkündür.

Page 14: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 14 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Şekillendirme daire testeresi marangozluğun göz bebeği olmaya devam ediyorGeorgsmarienhütte, Schwarberg Gausmann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlenmektedir.

ck. Georgsmarienhütte (Almanya), Schwarberg Gausmann'daki marangozluk geniş bir alana yayılmaktadır. Ürün ve hizmet yelpa-zesi sistem mutfağından, anaokulu donanımları, satış mekânları, bireysel mutfaklar ve sandal yapımı çözümlerine kadar uzanmak-tadır. Esneklik her şeydir, çünkü iş almak isteyen kişi her şeyden önce hızlı olmak durumundadır. Modern bir makine parkı bunun için şarttır. Kulağa ne kadar basit geliyorsa gelsin: Şekillendirme daire testeresinin üstlendiği rol, aynen eskiden olduğu gibi bugün de çok önemlidir.

Schwarberg Gausmann GmbH'nın yerleşimi Harderberg yöresindeki Georgsmarienhütte'de bulunmakta-

dır. Ayrıca, zamanında Ex-RWE yöneti-cisi Jürgen Großmann von Klöckner ta-rafından Großmann Georgsmarienhütte GmbH olarak alınıp kapanması önlenen

ve günümüzde hala Avrupa'nın en önemli çelik kuruluş olarak geçen GMH Blanks-tahl GmbH'nın hemen bitişiğindedir. Şir-ketin sahibi Dirk Gausmann'ın belirttiğine göre aynı zaman da Schwarberg'in müşte-risidir. „Orada ne zaman yeni kumanda birimleri gerekse, bize başvurulur. Çelik

kolundaki insanlar da kuruluşta, örneğin şirket renklerine, mobilya ve donanıma önem vermektedir.“

Schwarberg Gausmann son yıllarda gelişip „normal“ bir marangozluktan bir tür özel ürün işletmesine dönüşmüştür. 2000 m2 üretim alanında 17 çalışan mut-faklar, anaokulu mobilyaları, kapılar ve kayıklar için özel imalatlar sağlamakla birlikte özel kişilere olduğu gibi kasap, fı-rın, pastaneler gibi mağazalar veya süper marketlerdeki bakım ürünleri dükkânları için tesisler üretmektedirler. Buna bir de fuar sergisi veya otomobil sektörünün sergi alanları için iş siparisleri eklenmek-tedir. „İşimiz her zaman mobilya ile ilgili değildir“, diye anlatıyor Gausmann. „Bir otomobil üreticisinin sergi için Asya'ya göndermek istediği fahiş fiyatlı tasarımcı sandalyelerine de nakliye kasaları üretmiş-liğimiz vardır.“

Sistem mutfağı çok önemli bir müşteridirDiğer bir ağırlık noktası da Franchise

mutfağı için sistem ve çözümlerdir. İsim vermesine izin yoktur fakat Gausmann bu günlerde, sipariş veya kasa bölgesinden mutfağın görünmediği fakat oradan servi-sin yine mümkün olduğu bir ayırma duva-rı tasarımı üzerine çalışmaktadır.

Yani üstlendikleri görevler çok yönlüdür. Gausmann: „Ne yaparsak yapalım bir şeyi sağlamak zorundayız: Hızlı olmak“ Bu-nun için hem „şirketle %100 özdeşleşen“ takım arkadaşları hem de modern makine teknolojisi donanımı gerekir. Dirk Gaus-mann „Bir süredir makine parkımızı yeni bir seviyeye getirmekle meşgulüz“ diyerek en son edindikleri Altendorf şekillendir-me daire testeresini gösteriyor. „F 45“ ku-ruluştaki Alman üreticisinindir. „Bu kararı üçte iki çoğunlukla tüm çalışanlar birlikte verdi“ diye belirten Gausmann için bu tür kararların demokratik olarak alınma-sına önem vermektedir. Çünkü onunla çalışacak olan personeldir. Minden'deki Altendorf tedarikçisi bunu anlıyor. Alten-dorf İşletme Yöneticisi Markus Ebel uzun yıllara dayanan deneyimlerini aktarıyor: „Makinelerin çalışanlar tarafından sürekli engellendiği veya sabote edildiği durumlar vardır“.

Neden Altendorf sorusunu Gausmann uygulamalı anlatıyor: „F 45‘i kullanmak çok kolaydır ve temiz sonuç verir.“ Etra-fındaki farklı çalışma yerlerinde ürünle-rin imal edildiği veya montajlandığı bank salonu denilen alanın, ortasına yerleşti-rilmiştir. Böylece makine her çalışanın doğrudan ulaşabileceği bir yerde bulun-maktadır ve planya, kenar tutkallama makineleri ve bir işleme merkezinin de bulunduğu bitişikteki makine salonuna da yakındır. Söylemesi kolay. Bunun altın-da, 1906 yılından bu yana şekillendirme daire testeresini bir tutkuya dönüştüren makine mühendisinin deneyimi yatmak-tadır. O zamanlar marangoz ve mobilya tasarımcısı Wilhelm Altendorf'un aklına, mobilya parçalarını daha kolay, daha gü-venli ve daha kesin ölçülerde kesebilmek için daire testeresine sürgü kızağı ekleme fikri geldi. Gerisi hikaye. Bugün Altendorf

kendi ifadesine göre şekillendirme daire testeresi alanında dünya lideri olup son yüz yıl içerisinde 130 000'den fazla maki-ne satmıştır, 120 ülkeye ürünlerini gönder-mektedir ve artık Çin ve Brezilya'da kendi kuruluşları bulunmaktadır. Altendorf için dünya çapında 325 insan çalışırken sade-ce Minden'deki merkezde 175 personel istihdam edilmektedir.

Kolay kullanım ve temiz kesimler

Zanaatın %90 tedariğini Altendorf sağ-lamaktadır. Mindenlilerin en çok sevdiği model „F 45“ şekillendirme daire testere-sidir. Diğerlerinin yanında ana testere dis-kinin elektro motorlu yükseklik ve salınım ayarı, çift makara arabası, açılı kenar bir-leştirme dayanağı ve ana testere diskinin alet germe sistemi temel donanımın ara-sındadır. Schwarberg Gausmann'da kul-lanılan „III“ donanımın kesim uzunluğu 3705 mm'dir. Pakete 2000 - 6000 dev/dak olarak kademesiz ayarlanabilen 5,5 kW motoruna sahip Vario tahrik, 1000 mm kesim eninde ± 1 toleransa sahip, elektro motor ve CNC tarafından kumanda edilen paralel dayanak ve yatay ve dikey olarak kullanıcıya göre ayarlanan göz seviyesin-deki kullanım paneli dahildir.

Kullanımı kolaylaştırmak için 90 mm ekran boyutundaki panelde sadece önem-li şeyler yer almıştır. Neyin nasıl değiştiri-leceğini bir bakışta anlamak mümkündür: Devridaim, yükseklik, testere diskinin eği-mi, oyuk derinliği ve mesafesi ve gösterge.

Paralel dayanmalık için seçenekler. Açılı kenar birleştirme dayanağının, aynı yerde konumlanan ikinci bir görsel ünitesi bulu-nur. Profili 1/100° keskinlikle 47° olarak ayarlamak mümkündür. Cetveli kaydı-rırken uzunluk ölçüsü otomatik olarak düzeltilir. „Böylece deneme kesimlerine gerek kalmıyor“ diyen Ebel devam ediyor: „ve istifleri işlerken aynı ayarda devam et-mek mümkün oluyor.“

Dirk Gausmann açıklamalarına, tüm Al-

tendorf şekillendirme daire testerelerinin klasik bir elemanı olan 3800 mm boyun-daki çift makaralı araba, işlerin kolay ve kesin bir şekilde yürütülmesini sağlıyor ve „çalışanların bedensel yükünü olduk-ça azaltıyor“ diye devam ediyor. Bunu sağlayan, üst arabayı alt araba bağlantısı kısmında çubuk kılavuzda mükemmel bir şekilde tutan büyük çift makaralardır. Buna ek olarak temizlik için çalışmaya eş-lik eden fırçadan dolayı sistem ne bakım gerektiriyor ne de greslenme.

Müşterinin isteğine göre donanımİsteğe göre çift makaralı araba bir vakum

gerici ile de donatılabilir. Özellikle boyutu büyük veya tıkayıcı üretim parçalarının işlenmesinde çok faydalıdır. Gausmann'ın bu seçeneğe ihtiyacı yoktur. Kesim sıra-sındaki alt tarafın yırtılmasını önleyen ön sıyırma grubuna da ihtiyacı yoktur çünkü, üretim parçalarının kenarları işlenmek üzere kenar tutkallama makinesi veya ilgi-li frezeleme gruplarının ince işleri yürüttü-ğü işlem merkezine gönderilmektedir.

Ebel „Bu testere basınçlı kalas testeresi ile işleme merkezlerinin aynı anda kulla-nıldığı işletmeleri mükemmel bir şekilde tamamlamaktadır“ diyerek devam ediyor. „Yerleşim ölçüsü, açı kesimi, zincir ölçü-sü ve girinti kumanda fonksiyonu ile her çalışan ilgili işlemeleri hızlı ve kesin bir şekilde yürütebilir.“ Belli üretim parçaları-nın belli işleme parametrelerini kaydedip, sadece düğmeye basarak çalıştırma olana-ğı da işleri kolaylaştırıyor.

Dirk Gausmann Altendorf testeresi ile birkaç ay çalıştıktan sonra tamamen memnun olmuştur. „Makine kısa zaman içerisinde bizim göz bebeğimiz haline gel-di. Bu testerede çalışmak bana ve perso-nelime de her gün keyif veriyor.“ Eski iki testereyi değiştirme yönünde düşünceler oluşmuş bile. Altendorf'tan teklifler isten-miş bile.

Makine tekniği

Altendorf „F 45“, Schwarberg Gausmann'daki bank salonunu denilen alanın merkezine kurulmuştur. Resimler: Krüger

Göz seviyesindeki dokunmatik panel ile kumandası oldukça kolaylaşmaktadır çünkü sa-dece önemli ayarlar görüntülenmektedir.

Schwarberg Gausmann bunun dışında da makine teknolojisi olarak iyi donatılmıştır, örn. işleme merkezi ve basınçlı kalas testeresi ile.

Kuruluşun sahibi Dirk Gausmann işlenecek parçaların çift makaralı araba ile testereden kolaylıkla geçmeleri çok hoşuna gitmektedir.

Page 15: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 15Eylül 2013

unu denilen alanın merkezine kurulmuştur. Resimler: Krügersi olarak iyi donatılmıştır, örn. makaralı araba ile testereden

Makine tekniği

si olarak iyi donatılmıştır, örn.

Masif ahşabın bükülmesi …… eskiden beri kendini kanıtlamış, çok modern bir uygulama

Dr.-Ing. Otto Eggert*, Eibelstadt

Ahşap işleme, çıraklık eğitimleri ve uygulamalı alanda, masif ahşap bükmeden daha az bilinen başka bir yöntemin olmaması muhte-meldir. Nedenleri açıktır – birincisi, sadece az sayıda firmalar ta-rafından kullanılmaktadır, ikincisi, getirisi o kadar çoktur ki kulla-nıcılar kendilerine gerçek rekabet avantajları sunacak, teknik bilgi birikimini taşımaya devam etmek istememektedirler.

Michael Thonet ahşap bükmeyi 1850 öncesinde geliştirmiştir. O günden itibaren, Henry Ford'tan

bile önce, günümüzde hala bilinen, sevi-len ve eskiden olduğu gibi şimdi de tak-litleri üretilen koltuk mobilyası, Viyana kahve evi sandalyesi no. 14 ile sürüm üretimine başlanmıştır. Günümüzde san-dalyelerin dışında tipik kullanım alanları büyük ve küçük (kış) spor kızaklarıdır. Bununla ilk ön yargı bertaraf edilmiş olu-yor – küçük ve büyük kızakların yukarıya doğru bükülmüş taban demiri kullanım sırasında hem hareket güçlerine hem de neme maruz kalmaktadır. Her ikisi de bükülmüş parçaların şeklini değiştirme-mektedir.

Ahşap bükme nasıl olur?

Buhar ve asıl bükme işleminin dışında-ki diğer çalışma adımları gelenekseldir ve bunlara yönelik üniteler her sandalye fab-rikasında mevcuttur: Ahşap ham ölçüye kesilir ve gerekirse dört tarafl ı frezelenir (örn. Tauberbischofsheim'lı Alman üreti-cisi Weinig'in ünitesi ile). Sonra bir buhar odasına yerleştirilir. Bu işlem için %16 -18 ahşap neminde malzemenin mm başına kalınlığı için yaklaşık 1 dakika gerekmek-tedir. Böylece 30 mm kalınlığındaki ahşap tahtanın bükme kıvamına gelecek yumu-

şaklığa buharlanması 30 dakikadır.Bükmek için ham parça iki ucunun da

dayandığı bir banta yerleştirilir. Modern bir bükme makinesinin 300 mm'ye ka-dar işleme alanı bulunur ve tamamı kul-lanılabilir, örn. her biri aynı uzunluk ve derinliğe ve 100 mm ene sahip üç işleme parçası makinenin bükme bantına aynı anda yerleştirilip bükülebilir. Bükme ban-tı bükmeden sonra bir kıskaç ile mevcut şeklinde tutulur. Bükmenin açısına göre bükme işleminin kendisi 20 - 30 saniye sürer, başka şekilde ifade edecek olursak bir saat içinde 60 - 100 bükme döngüsü gerçekleştirmek bir sorun teşkil etmez. Bu örneğe bakarsak bir saatte 3 x 100 iş-leme parçası bükülebilmektedir. Çalışma eni 50 mm olduğunda bir saatte bükülen işleme parçası 600 olur.

Bükümden sonra işleme parçasında hala bulunan gerilmeler, kıskaca alınmış bükme bantı ile 30 - 90 dakika dinlendi-rilerek giderilir. Sonrasında işleme parça-larına hafif gergi çerçeveleri geçirilir ve kurutulur (örn. uçlarında dayanma nokta-ları bulunan ahşap çıta). Doğal kurutma dâhil, akla gelecek tüm ahşap kurutma işlemleri buna uygundur.

Bundan sonraki işleme adımları da bi-linen şeylerdir, örn. kavislerin el ile kul-lanılan veya tam otomatik makineler ile frezelenmesi veya oyuk veya benzeri şey-lerin işlenmesi gibi.

Neden ahşap bükme?

Masif ahşabın en belirgin avantajı, işlem maddesinin duruma göre %20 ve 50 ara-sındaki yüksek kullanım oranıdır. Fakat malzemeden anlayanlar yapı ve kalite açısından iki şeye daha önem vermek-tedirler: Daha uygun ve daha dayanıklı doku yapısından dolayı bükülmüş işleme parçaları yüke aynı yarıçap kesitlerinde olanlardan daha dayanıklıdırlar; böylece

aynı yüke daha küçük yarıçaplar yeterli olduğundan, ahşaptan tasarruf edilmekte ve üretim masrafl arı olumlu yönde etki-lenmektedir. Bükülmüş ahşap sandalyeler (aynı sağlamlıkta veya daha sağlam ol-duklarında) bükülmemiş sandalyelerden oldukça hafiftirler. Bunun yanında bir parçada, özellikle açık renklerde renk farklarına yol açabilen, bir ahşap parça-sından diğerine geçişlerde iz bulunmaz.

Masif ahşap bükme ünitesi

Masif ahşap bükme ünitesi üç bileşen-den oluşur: Buharlama düzeneği, bükme makinesi, formlar ve parçanın uzunluğu-na bağlı çekme bantları. Bükme ünitesi-nin türü ve yapımına ve ayrıca büküle-cek parçaların geometrisine göre günde 200 - 3500 parça bükülebilmektedir. Haf-tada 5000 sandalyenin tüm bükülecek parçalarını bükmek, gerçek dışı bir hedef değildir (koltuk çerçevesi, arka ve baş kı-sımlar veya sırt kısımlar).

Böyle bir üniteye yapılacak yatırımı per-formans açısından değerlendirmek gere-kir, çünkü ister büyük ister küçük olsun, hepsinin sandalye başına 0,50 Avro'dan başlayan maliyeti 40 haftalık çalışma ile bir yıl içinde ödenmiş olacaktır ve sonra-sında sahibine yıllarca kazandırmaya de-vam edecektir.

»MSR 130ds« ile Daha Yüksek VerimlilikYeni Çift Milli Çoklu Dilme Makinesi kaplamaları gördü

İtalyan „ZAFFARONI“ şirketi, levha-lar için „MSR 130 ds“ model Çift Mil-li Çoklu Dilme Makinesini piyasaya sürdü; bu makine, işlenen levhaların her iki yüzeyinde eş zamanlı olarak yarıklar, boylamasına çoklu oyuklar veya kesikler açma ihtiyacından doğ-muştur.

MSR genellikle; MDF, HDF, kontrplak ve sunta gibi ahşap bazlı levhaların, ince lifl i çimento levhaların, plastik laminatla-rın, PVC, PP ve XPS gibi preslenmiş plas-tik maddelerin, poliüretan köpüklerin ve preslenmiş levhaların, yüzeyleri farklı dekoratif malzemelerle daha önceden astarlanmış ve kaplanmış alçıpan veya mineral lifl eri gibi kompozit levhaların ham madde veya kaplanmış olarak kulla-nılabildiği mobilya, bina ve inşaat malze-meleri dünyasında uygulama alanı bulur.

Farklı çeşitlerde ve 70, 130 ve hatta 160 cm’ye varan işlem kapasitesinde üreti-len MSR, farklı versiyonları belirleyecek olan farklı üretim ihtiyaçlarına göre özel ekipmanlar ile donatılabilir.

İşlenecek parçalar için doğrudan bes-lemeli bir avans mekanizmasıyla donatıl-mış olan MSR, bir üretim hattına kolayca entegre edilebilen veya paneller için oto-matik yükleme ve boşaltma cihazlarıyla kenetlenebilen, yüksek performanslı bir makinedir.

Bu model, alt ve serbest rektifiye silin-dirlerden tahrikli üst ve kauçuk kaplı silindirlere kadar özel bir bileşim halin-deki özel bir besleme silindiri grubuyla donatılmıştır. Kullanım sırasında rol oy-nayan tüm mekanik gerilimler göz önüne alınarak, bu makineye yerleştirilen tüm silindirler, oldukça büyük boyutlu olmuş-tur.

„MSR 130 ds“nin donatıldığı büyük kütlenin (4600 kg) gösterdiği gibi, ke-sinlikle dayanıklı bir makinedir, titizlik-le üretilmiştir ve aynı zamanda çalışma yüksekliğini değiştirmeyen kesme derin-liği ayarlama sistemi veya mükemmel bir sarsıntısız kesme işlemi sağlayan, değiş-tirilebilir çalışma tezgahı ile birlikte, en çok tutulan „MLS“ serisinin birçok özel-liğini içinde barındıran bir ekipmandır.

Frankenberg/Eder'li Thonet kardeşlerinin Thonet sandalyesi no. 214 veya 14

Masif ahşap bükme ünitesi. Solda buharlama ünitesi, sağda bükme makinesi Masif ahşap bükümünde gerilimin Thonet yötemine göre dağıtılması.

Takım tutcu millerinin görünümü Resim Zaffaroni

* Dr.-Ing. Otto Eggert Stuttgart Üniversitesinde Alet Makineleri Enstitüsünde ahşap bükme ala-nındaki katkısı ile doktorasını yaptığından bu yana, masif ahşap ve bunun için gerekli süreç sıcaklığı konusu ile ilgilenmektedir. Japonya'da-ki Post-Doc bursu ve üretim tesislerinin kurul-ması (Toyota Motor vb.) ve danışmanlıktaki (VW vb.) farklı işlevlerinden sonra, ahşap bük-menin yanı sıra „kalıcı enerji üretimi“ ve kalıcı enerji üretimine yönelik kalıcı çözümleri araş-tırdığı Eibelstadt'daki GHE Bavaria Maschinen GmbH aile şirketine dönmüş bulunmaktadır.

Çekme gerilimi

Dayanma noktaları

Bükme bantı

Bükülen ahşap

Yoğunlaşma

nötr çizgi

Page 16: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 16 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Daha çok otomasyona adım adımAssmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimine 13 milyon avro yatırım yaptı

ck. Büro mobilyası sektörü geçiş sürecinde. Değişen çalışma talep-leri yeni büro tasarımı ile takım çalışma alanlarına yol açıyor ve açık büro mimarisi şirketlere giriyor, renk ve malzemeler gittikçe daha büyük rol oynuyor. Branş, on yıllar öncesindeki standartlara veda etmiş durumda. Bunların hepsi üretim sürecine de yansıyor. Bunu Alman Assmann Büromöbel GmbH & Co. KG, Melle de anlamış ve karar vermiş durumda ve üretimini yeniden donatmaya karar vermiş. Önceki ada çözümleri artık, adım adım birbirine kesintisiz bağlanmış makine parkına dönüştürülmektedir. Testere depo kom-binasyonu, tampon ambar ve lazer kenarlama bulunan ön üretim, yakın bir zamanda işletilmeye başlandı.

Büro mobilyaları üreticisi Assman, bütçe odaklıdan iddialı kesime kadar sistem mobilyalarını sadece

Melle yerleşkesinde imal etmektedir. İş-letme harici olarak kalifiye branş ticareti üzerinden organize edilmiştir. Müşterile-rin arasında küçük ve orta çaplı şirketlerin yanında birkaç yüz çalışanı bulunan resmi kuruluşlar ve firmalar da mevcuttur. Yak-laşık 300 personel 2012'de 74,5 milyon Avro'luk kazanç elde etmiştir (önceki yıl 72 milyon Avro). Bir sonraki yıl 2012'ye benzeyen bir sonuç beklenmektedir.

Assmann, 1939'da Heinrich Aßmann'ın bir köy marangozhanesini alması ile kuru-lan büyümüş bir şirkettir. Ve bu gerçekten de böyledir. 1969 yılında büro mobilyaları üretimine geçildikten sonra salonlar sürek-li genişletildi ve 1994'e kadar bugün üzeri kapatılmış 27 000 m2'lik alan eklendi. C parçalarının ön üretimdeki çalışma adım-ları önceden ayrı ünitelerde tamamlanıp her makine tek tek kumanda ediliyordu. Her işleme adımının tamamlanmasından sonra parçalar tampon alanda depolanı-yor ve sonra da manuel olarak, bir sonraki makineye, ekonomik olmayan zahmetli bir taşımadan sonra, devrediliyordu.

Assmann buna rağmen on yıllarca ko-misyonlarda kişisel müşteri talebine uy-gun üretim yaptı. Bunların gittikçe kar-maşıklaşmasından dolayı, Dirk Aßmann, mevcut süreçleri, daha yeni binli yıllarda, değiştirmeye ve üretimin tamamını Kai-zen ilkesine göre kurmaya başladı. Ortak yönetici aile şirketini üçüncü nesil olarak yürütmekte olup eylem odaklı bir kişili-ğe sahiptir. „Bizde karar vermek için çok zaman gerekmiyor“ diyor. „Eğer bir şey gerekliyse hemen yapılır.“ Kaizen'den do-layı çalışanların durumunu en iyi duruma getirmenin yanında süreçler hakkında da çok şey öğrenilmiş.

14,5 milyon Avro yatırım yapılmış

Dirk Aßmann, şirket planlaması yöneti-cisi Andreas Fipp ile birlikte, şirket geç-mişinde en büyük 14,5 milyon Avro'luk yatırımları için, biraz daha fazla zaman ayırmışlar. Kendi C parça ön üretimlerine yönelik iş emri Ima Network'e gitmeden önce, teklifler en ince ayrıntılarına kadar incelenmiş. Fipp: „Bu büyük yatırım pake-tini garantiye almak amacı ile, malzeme ve ürün akışını bağımsız bir simülasyon hizmet sunucusundan hesaplatmak için, beş haneli bir tutarı daha gözden çıkar-dık. Önceki üretimlerimizdeki gerçek ve-riler ile yazılı iki makine tasarımı simüle edildi. Analizleri aldıktan ve değerlendir-me kataloğunu temel alarak iki tasarımı karşılaştırdıktan sonra Ima çözümüne karar verdik.“ Böyle bir şeyin ne kadar meşakkatli, ne kadar karmaşık olduğunu Fipp bize, üretim parçalarının taşıma yol-larını ayrıntılı bir şekilde gösteren, seçilen tasarımın animasyonu ile gösteriyor.

Bu arada Fipp için Ima'nın yakın coğ-rafyada bulunması da çok önemli. Ve ayrı-ca yüklenici olarak Luebbecke'den gelen makine üreticisinin bu iddialı projede

sorumluluk sergilemesi de. Ima Kless-mann GmbH'ın ortak yöneticisi ve adı geçen Networks'un sözcüsü Rüdiger Schliekmann aile şirketinin uzak görüş-lülüğünü övmektedir: „Mobilya imalatı ağır maliyet ve rekabet baskısı altında ger-çekleşir. Ima Network olarak bizim tale-bimiz, Assmann gibi mobilya üreticilerin piyasada başarılı bir şekilde ayakta kala-bilmeleri için endüstriyel bileşen üretimi için yenilikçi sistem çözümleri üretmektir. Üretim sürecinin en uygun seviyeye geti-rilişi Assmann'a, mobilyaları en az sayıda bile emin ve ekonomik bir süreçte tamam-lama ve bu sırada kalite ve teslimata sadık kalma imkanını sağlamaktadır.“

Ima Network'a ayrıca Priess & Horst-mann, Hille, ve Schelling, Schwarzach (Österreich) da dahildir. Assmann, Yüzey kontrolü Baumer şirketi, Konstanz, ve üretim yönetme tekniği Vlothoer'li Ya-zılım uzmanları 3 Tec ile başka ortaklar kazanmış olmuş. Katılan firmaların sayısı yeni tesisin büyüklüğünün ve karmaşıklı-ğının altını çizmektedir.

Yine de otomasyon Assmann için yeni bir şey değildir. İlk adımı 2007'de yeni tam otomatik konteyner montajı ile atmışlar-dı. Andreas Fipp buradan kazandıkları en önemli çıkarımları şu şekilde özetliyor: „O zamanlar toleransların mobilya yapı-mında ne anlama geldiğini öğrendik.“ O tarihlerde, aslında otomobil sanayisinde uzmanlaşmış Porta Westfalica'daki IWM Automation yardımcı olmuştu. Artık bu-gün, konteyner montajının tamamı için, beş robot hücrelerinin iç içe geçen işleri-ne yeterli malzemenin gitmesini sağlayan, tek bir işçi gerekiyor. Ahşap parçaların gönderilmesi „sıralama içinde“, gerçekle-şiyor ve bundan dolay Assmann'da depo-lama hemen hemen kalkmış durumda.

Bu sonradan alınmış, hazırlanmış ahşap parçaları ve dolap altı iskelet, taban veya masa iskelet parçaları için de geçerlidir. Assmann zaten uzun yıllardan beri A parçalarını çoğunlukla yakında bulunan, azami 100 km uzakta bulunan tedarikçi-lere hazırlatmaktadır. Tedarikçilerin ta-mamı parçalarını sadece zamanında tes-lim etmekle kalmayıp, Assmann'ın gerek duyduğu sıralamada teslim etmektedirler. „Bir bakıma depomuz yolda“, diye açık-lıyor Aßmann. İşlerin kesintisiz yürümesi için tedarikçiler ile yakın iş birliği şarttır. Bu iş emrinin ulaşması ile başlıyor. Aß-mann „İlke olarak Tur planlaması, ürün-lerin daha sonra perakendecilere teslim edilmesini yönetiyor“ diyor.

Can damarı olarak C parçaları üretimiÇoğu zaman tedarikçilerden „sıra için-

de“ Assmann'nın üretim sürecine hazır-lanmış olarak gelen A parçalarına kıyas-la, serbest şekillendirme parçaları ve düz çizgili ahşap parçalarındaki daha küçük parça adetlerini kendileri üretmek duru-mundadır. Fakat mümkün olduğunca az ara depolamaya sahip eş zamana yakın üretim ilkesi, artık tam otomatik Ima

plaka deposu ve Schelling testeresi, Ba-umer kontrol ünitesi ve lazer kenar üni-tesi ile fiilen çalışan, C parçaları üretimi için de geçerlidir. Yakın zamanda Ima lazer gruplarına sahip „Bima PX 80“ iş-leme merkezleri (BAZ) de kurulacaktır. İki BAZ'ın temelleri dökülmüş ve gerekli enerji ve atık imha kurulumu tamamlan-mıştır. İki yollu malzeme toplama depo-sunun yapılması, bu da Ima'nın, ve ayrıca Priess & Horstmann sürekli delme maki-nesi ile tam otomatikleştirilmiş makine tasarımı 2014'ün ilk dört ayı içerisinde gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Fakat bunun için çatının ara depo için 6'dan 12 m'ye yükseltilmesi gerekiyor. O zaman C parçaları üretimi Assmann üretim salon-larının can damarı olacak. Dirk Assmann tüm projenin tamamlanmasını heyecanla bekliyor çünkü, o zaman parçalar tam otomatik taşıma ve kullanım sistemi üze-rinden şirketteki mobilya montajının sıra-daki çalışma süreçlerine aktarılacaktır.

Yeni parti boyutu 1 üretimine geçilme-sindeki asıl zorluk, süren üretimin kesin-tiye uğramadan devam etme talebi idi ve halen de öyledir. Zaten mekan durumun-dan dolayı da zor bir iş fakat, Andreas Fipp „şimdiye kadar kesintisiz yürüdüğü-nü“ temin etmektedir.

Ölçüm toleransının kontrol edilmesiAssmann'daki yeni C parça üretiminin

tam otomatik işlem süreci, kaplanmış yarı format plakalarının 45 x 18 m'lik alanda alınmak için 68 yerde beklediği, „FL 718“ Ima alan deposunda başlıyor. Yerin yarısı, kendi ikinci köprüleri üzerinden getirilip ve buradan tekrar alınan, geriye kalan

plakalara ayrılmıştır. Vardiya başına 1000 üretim parçası performansındaki „AH 6330/230“ tipindeki Schelling plaka ayır-ma testeresi, plakaların formatını üstlen-mektedir. Boy kesimin ardından enine ke-sitin hemen gerçekleşmesi için açı ünitesi olarak yerleştirilmiştir. Assmann alttan freze ile ilave kesimler yapan üç kesimli ünite ile verimliliği artırıyor. Kalıntıları yer altından giden taşıma bandı ile parça-layıcıya taşınır, orada talaş haline getirilir ve sonra pnömatik olarak talaş ambarına nakledilir. Üretim parçaları şekillendiril-dikten sonra ara taşıma sırasında kontrol edilir. Assman'daki Baumer'in „Colour Brain'i“ yüzeyin kalitesini ve rengini tes-pit etmekten çok daha fazlasını yapıyor. Buna ilaveten ölçüler ve üretim parçala-rının açı özellikleri de kontrol ediliyor. Bu sadece Assmann için değil, Baumer için de yeni bir şeydir. „Ölçü toleransının kontrol edilmesi bizim için gerçekten çok önemli, çünkü bir sonraki kenar işleme-de sadece ekleme frezesi kullanıp, kenar kalınlıklarını frezeliyoruz,“ diye açıklıyor Fipp. „Bu da, üretim parçaları tam ölçü-lere göre önceden kesilmişse sağlanır.“ Ve her parça kontrol edildiğinden, sonrasın-da bir barkod veriliyor, hemen kesimin ardından değil. Bunun için „Colour Bra-in“ arkasında, kumanda edilen değişken etiketleme konumuna sahip etiketleyici bulunur.

Kenarlamaya geçmeden önce parçaları „Ima RL-V“ raf tamponlarına istiflenir. Bu 11 katta ebatlarına bağlı olarak 50'ye kadar parça geçici depolanır. Bu kesim sürecini kenarlama sürecinden ayırıp, bir takılma ve benzeri şeyler olduğunda, çalışmanın kesilmeden devam etmesini sağlıyor.

Lazer ile %100 sıfır boşluk

Mobilya sanayisindeki diğer çoğu şirket-ler gibi Assmann da sıfır boşluk görünümlü lazer kenara güveniyor. Assmann: „Pazar bunu böyle istiyor. Ve biz de bu kenarla-ma türünün kalitesinden oldukça eminiz.“ Ima'nın tek taraflı „Combima“ kenarlama makinesinde büyük harfler ile „Parti bo-yutu 1“ ve „Laser edging“ yazıyor. Üretim parçası, kenarı düzeltilecek boy taraflarına yönelik talebe göre makineden dört kez ge-çebilmektedir. Vardiya başına 1000 parça mümkündür. Farklı sayıdaki işleme dön-güsünün kesintisiz akması için aralıklarda iki katı olan bir taşıma bandı mevcuttur. Aşağıda parçalar ikinci, üçüncü veya dör-düncü işlemlerine taşınırken yeni parçalar yukarıda sınıflandırma deposundan taşıma bandının alçalması ile alınır. Sadece 2 ve 3 mm lazer katmanlı, „Combina'nın“ 24 rulo ile kenar deposundan aldığı PP kenarları kullanılır. Yine Baumer'in bir başka grubu ile, kenar ön izleme ve sonradan depola-nan kenar kontrolü de mümkündür. İşlem-ler şimdilik burada sonra eriyor. Çıkarılan tamamlanmış parçalar yine manuel olarak sonraki işleme istasyonuna taşınıyor.

Bu yeni ünite iki vardiyalı tam perfor-manslı çalışmada günde 2000 yapı parça-sını 1. parti boyutunda çıkarıyor. Böylece geçiş süreleri oldukça azalıyor ve bu da sürecin tamamını olumlu yönde etkiliyor. Eski durumu Dirk Assmann „Şimdiye ka-dar üstlendiğimiz iş emirleri ön üretimden son montaja kadar beş günümüzü alıyor-du“ diye açıklıyor. „Değişim tamamlandı-ğında bu süre azami iki güne düşecektir.“ Melle'dekiler boşluksuz ve kusursuz yü-zeyler ile kalitenin yükselmesini mutluluk-la karşılıyorlar.

Makine tekniği

Ima'nın lazer kenar düzeltme makinesi „Combima'da“ büyük harfler ile şunlar yazmaktadır: Assmann Büro mobilyası C parçalarının üretiminde parti boyutu-1'i temel almaktadır. Resimler: Krüger (5), Assmann (1)

Yüzey ve ölçü kontrolünde kullanılan Bau-mer'in „Colour Brain'i“.

Ima'nın raf tamponu malzemelerin eşit bir şekilde ilerlemesini sağlıyor.

Ima'nın plaka deposu tam otomatik olup, 45 x 18 m'lik bir alanı kaplamaktadır. Üzerine 68 depo yeri dağıtılmış durumdar.

Robot kumandalı tekerli konteyner üretimi de tam otomatik çalışmaktadır.

Assmann Şirket planlama Yöneticisi Andreas Fipp, tam otomatik ön üretim ünitesinin yerini göstermektedir.

Kontrol edilmiş kesitler buradan Ima lazer kenar düzeltme ünite-sine gitmektedir.

Page 17: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 17Eylül 2013

Asıl önemli faktör zımpara kalitesidirMB makine üreticisi Leisten Wagner'in pervaz zımparası için özel bir çözüm üretmiştirck. Andernach'lı (Almanya) Le-isten Wagner'in felsefesini kısa-ca özetlersek pervazları tutku ile üretmek demek gerekir. Per-vazlar şirketin 1865'te kurulu-mundan bu yana geçmişi belir-lemiştir ve günümüzde daha da belirleyici olmuştur. Firma sa-hiplerinin öncelik verdiği tek bir şey vardı: Kalite. Bugün bunu, kısa süre önce özel bir zımpara makinesi daha eklenen modern bir makine parkı sağlamaktadır. Hiddenhausen'li (Almanya) MB makine üreticisi bu özel kulla-nım için gerçekten benzersiz bir şey tasarlamıştır.

Leisten Wagner'in 150 yıllık geçmişinde fındık ağacı neredeyse her zaman önemli bir rol üstlenmiştir. Şimdi bile masif fındık ağacından imal edilmiş bir pervaz paketi gönderilmeyi beklemektedir. Yönetici Ac-

him Wagner „O Rusya'ya gönderilecektir“ diyor ve gülümseyerek ekliyor: „Orada bu tarz pervazları ödeyebilecek hala birkaç insan vardır.“ Neredeyse bir solukta şir-ketin kuruluşunda da fındık ağacı ve per-vazların bulunduğunu hatırlatmaktadır: „Wilhelm ve Ferdinand Wagner kardeşler Andernach'taki ortak testere fabrikaları-nın 1888 yılında yanmasından sonra ay-rılmışlar. Ferdinand yapım marangozluğu için ahşap işleme makinelerine sahip bir buharlı testere fabrikası kurmuş. Ayrıca o zamanlar „Hollandalı“ denilen patenler için fındık ağacı pervazları imal edilmek-teydi.

Fındık ağacının kullanılmasına yol açan Koblenz'in biraz kuzeyinde Ren bükü-münde bulunan Andernach'ın konumu idi. Çünkü fındık ağacı Almanya'da ol-dukça nadir yetişirken, havası uygun olan ve Andernach'ın yakınındaki Mosel'de bol bulunmaktaydı.

Wagner firması uzun geçmişinde çok iniş ve çıkışlar yaşamıştır. 19. yüzyılı 20. yüzyıla bağlayan dönemde gençlik stilin-deki çok süslü pervazlara duyulan ihtiyaç ve daha sonra da ikinci dünya savaşından önceki mobilya sanayisinin yükselmesin-

den faydalanılmıştı. O zamanlar Wag-ner'in tedariğini üstlenmediği neredeyse hiç bir mobilya fabrikası yoktu. „Ta o zamanlarda en büyük işlerde bile kalite, nitelik ve şekillerden ödün vermediğimizi müşteriye kanıtladık“ diye anlatıyor za-manın pazar yönetimini Achim Wagner. Savaştan sonra Amerikan askeriyesinden kalan çadır çubuklarının dönüştürülmesi ile imal edilen oyuk pervaz üretimi ile kar-şı karşıya kaldılar. Ayrıca işgalci güçlerin kışla yapımında kullanılan yapım pervaz-ları da imal edilmiştir. „Bu süpürgelikler kışla yapımından sonra sivil ev sanayinde daha çok yer almaya başlayıp ikinci aya-ğımız olmuşken şimdi birinci ayağımız olmuştur.“

1984'e kadar üretim daha çok stil mobil-yası sanayisinin pervaz ve cephe üretimi-ne odaklanmıştı. 1990'lı yılların başında mobilya sanayisindeki krizden sonra şir-ketin adının Leisten Wagner olarak değiş-tirilmesi ile birlikte, günümüze kadar ba-şarı getiren yeni bir pazara yönelinmiştir. „Artık günümüzde kapı şirketlerine kavis-li kemer, pervaz ve çerçeve tedarik edip, başlangıçta olduğu gibi, sadece parke dö-şemecileri ve parke toptancılarına gönder-diğimiz parke pervazları üretmekteyiz“ diyor Achim Wagner. Standart program sürekli bir depoda hazır bulundurulmak-tadır. Orada ortalama 2000 müşteriye yetecek şekilde, kısa vadeli siparişlerde gönderilmek için bekleyen ham, yağlan-mış, şeff af veya beyaz cilalanmış 15 ahşap türünden oluşan yaklaşık 100 şekil bulun-maktadır. „Belki bu tarz bir depo yönetimi günümüzde düzensiz gibi gelebilir, fakat müşterilerimiz bizim tedarik gücümüz-den oldukça memnundurlar.“ Saat 11'den önce gelen siparişler aynı gün içinde gön-derilmektedir ve Andernach'lı fabrikadan her gün 60'ın üzerinde teslimat yapılmak-tadır. Leisten Wagner 35 çalışanı ile en son 6,3 milyon Avro'luk (2012) yıllık ka-zanç elde etmiştir.

Ağırlığı meşe ve MDF oluşturmaktadırWagner Leisten'in en çok ağırlık verdiği

meşeden sonra akçaağaç ve beyaz pervaz üretiminde kullanılan MDF gelmektedir. Programda ayrıca kaplanmış süpürge-likler, masif ahşap freze parçalarından oluşan sütun pervazları, şekillendirme köşeleri, havalandırma boşlukları bulu-nan pervazlar, kablo kanalları veya boru hatları pervazları bulunmaktadır. Ham plakalar Raimann çok diskli testeresiyle kesildikten sonra mevcut yamuklukların giderilmesi için hepsi Weinig „Powermat 400“ ile kalibre edilir. İşlemin devamın-da oyma otomatı olarak „Unimat 300“ ve „Powermat 1000'e“ sahip iki Weinig oyma otomatı kullanılmaktadır.

MDF meşenin yanında ikinci önemli malzemedir. Bu bahardan beri MDF per-vazları beyaz bir UV cilası ile kaplanmak-tadır. Yapışmanın iyi ve kalitenin yüksek olması için uygun bir ön işlem gerekmek-tedir. „İşte burada zımpara çok önemli-dir“ diyor Wagner. Ronald Busch onu gö-nülden onaylıyor. Hiddenhaus'lu zımpara makinesi üreticisi MB makine üreticisinin sahibi ve yöneticisi, kısa süre önce teslim edilen makinenin performasını görmek için hazır bulunmaktadır: „Fırçalı zımpa-ra makinesi alanında piyasa lideri olarak

özellikle müşteriye olan ilişkiyi önemsiyo-ruz“ diyor Busch.

Nasıl ki pervazlar Leisten Wagner'in tut-kusu ise, MB makine yapımının tutkusu da zımparalama tekniğidir. Ronald Busch şirketi yirmi sene öncesinde kurmuş ve dünya çapında bir tedarikçi seviyesine getirmiştir. MB günümüzde neredeyse her kesime geniş yelpazeli zımpara çözümleri sunmaktadır, hem de sadece ahşap işle-mesine değil, metal işlemesine de.

MB makine yapımı işlenecek madde-nin oldukça geniş bir zımpara yüzeyi ile işlenmesi gerektiği ilkesine inanmaktadır. Busch: „Şekil zımparalama otomatlarının özel zımpara fırça bantı ile işlenecek par-çaya temas eden zımpara kısmı 750 mm genişliğine kadar çıkmaktadır ve diğer sis-temler çoğunlukla yuvarlak fırçalar ile an-cak 30 mm temas yüzeyi sunabilmektedir. Böylece zımpara hızını biraz daha düşük tutabiliriz. Bu da doğal olarak alandaki diğer sunuculardan bizi ayıran önemli bir farktır.“

„Roba Tech“, „Roba Profi Brush“ ve „Roba Profi Disk“ ürün serisi ve şekil zımparalaması için „Roba Belt“ ve „Roba Profile“ ürün serisi sunulmaktadır. Bunun dışında çok sayıda kullanım ve birçok boyutlar için başka birçok makinler var-dır. Gerçi MB standart bir zımparalama makinesi programı sunmaktadır fakat çoğunlukla özel çözümler talep edilmek-tedir. „Bizde makineler, müşterinin ta-leplerinden doğar“ diye açıklıyor Busch. Bu Leisten Wagner'de de böyle olmuştu, zira Hiddenhaus'lulardan hem 60 m/dak hızında bir besleme hem de hızlı bir dona-nım değişikliği sağlayacak bir yapı isten-mişti. Çünkü Leisten Wagner'de çok sayı-da farklı şekiller genelde az sayıda parti boyutlarında üretilmektedir.

MB bu esnekliği MB programındaki farklı zımparalama gruplarını tek bir ma-kinede birleştirerek sağlamaktadır. İlk yan grup çift fırça olarak yerleştirilmiştir ve çalışma yönünde pervazın sol boy alt tarafını işlemektedir. Sonrasında görünen

boy kenarını zımparalayan iki „Roba Belt RB 80“ yan grup gelmektedir. Şekillere uygun yeni zımparalama açılarını ayarla-mak için ünitelerinin üçünü de kaydırmak her zaman mümkündür.

Yanlardan sonra görünen temel yüzeyin üstten işlenmesine gelir sıra. Bundan, sa-lınımı ile hem zımparalama görünümünü hem de zımparalama maddesinin aşınma-sını olumlu etkileyen, fırçalı zımparalama grubu „Roba Belt RB 300“ sorumludur. Pervazlar cilalama ünitesine girmeden önce, Schiele'nin „Vacumat'ı“, zımpara-lanmış yüzeyleri at kılı fırçalarının tozdan arındırdığı temizleme istasyonlarından geçmektedir.

MB'de farklı grupların yan kılavuz sis-temleri ve üst baskı makaralarının ayar-lanması merkezi olarak yürütülür. Zım-paralama hızı, dönme hızı, ön besleme, grupların yükseklik konumlaması gibi zımparalama ayarları ön tarafl ı kurulmuş makine kumandasının dokunmatik ek-ranı üzerinden yürütülür ve kaydedilir. Böylece bir şekil kesitinden bir sonrakine geçmek için donanım sadece birkaç da-kika içinde değiştirilir. Leisten Wagner'in MB makine yapımını seçmesinin neden-lerinden biri de buydu. Özellikle MDF pervazlarının çok miktarda ticari üreti-mini temin eden sağlam makine yapısı ve tabii ki ikna edici zımpara sonucu diğer nedenlerdi.

Her bir pervazın bir marangoz tarafın-dan kusursuz olması açısından kontrol edildiği son kontrolde üretim tamamlan-mış olur. Burada yaklaşık %15'i seçilip ay-rılır veya hatalar kesilip çıkarılır. „Hobby kalitesi bize göre değil“ diyor Achim Wag-ner. Bu nedenle yapı mağazalarına tesli-mat yapmamaktadır ve hatta ahşap sana-yinin sadece küçük bir kısmına ürünlerini satmaktadır. Ve şunun altını çizmektedir: „Günümüzün modası çok sayıda beyaz pervaz talep etmektedir. Bunu, yeni zım-paralama artı cilalama üretim caddemiz ile talep edilen miktarda ve bizden bekle-nilen kalitede temin edebiliriz.“

Makine tekniği

makinesi dâhil edilmiştir. Resimler: Krüger

Birlikte yürütülen proje başarıyla tamam-lanmıştır: MB makine yapımı yöneticisi Ronald Busch (solda) ve Leisten Wagner yöneticisi Achim Wagner.

Fırçalı zımparalama grubu „Roba Belt“ in iki avantajı vardır: Zımpara fırçalarının kul-lanımından dolayı kolay donanım ve geniş zımpara alanından dolayı iyi bir zımpara kalitesi.

Çok sayıda varyasyonu bulunan büyük miktarlar küçük parti boyutlarını oluşturmaktadır. Bu üretimin ve makine parkının oldukça esnek olmasını gerektiriyor.

Soldan çift fırça ve sağdan „RB80“ fırçalı bant zımparalama grubu ile yanların işlenmesi.

Leisten Wagner cilalanmış MDF sütun tabanı pervazları alanında da mükemmel kalite sunmaktadır. Leisten Wagner'deki yeni cilalama ünitesi yapısının tamamına MB makine yapımının şekil zımparalama makinesi dâhil edilmiştir. Resimler: Krüger

Page 18: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 18 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Yeni kesim depo kombinasyonu ile daha çok esneklikMobilya üreticisi Holtkamp ürünlerini sabit ölçülü satın alımdan kendi ölçülerinin üretimine geçmiştir

ck. Günümüzde kazançlı çıkmak ve rekabet edebilir olmak iste-yen herkes, özellikle tek bir şeyi sunmalıdır: Esnekliği yüksek üre-tim. Geliştirilmiş ve otomatikleştirilmiş süreçler hedefe ulaşmanın anahtarıdır. Süreç zincirinin başında neredeyse daima depo vardır. Şimdiye kadar Meller Mobilya Üreticisi Holtkamp'ta daha çok, git-tikçe hızlı ve iş emri odaklı üretime köstek olan, sabit ölçülerle sa-tın alınan bir depo söz konusuydu. 2012'nin ortasından bu yana yeni kesim depo kombinasyonu eski sabit ölçü deposunun yerini almaktadır. Holtkamp artık satın almayıp kendi parçalarını kendi üretmektedir. Gerçekten köklü bir değişiklik.

Melle'de (Almanya) taban döşe-mesi ve ev mobilyaları üreten Holtkamp GmbH + Co. Möbel-

werk KG, uluslararası pencereden de ba-kınca, mobilya üreticilerinin ve tedarik-çilerin yoğun olduğu bir bölgede faaliyet göstermektedir. Holtkamp 1901 yılında kurulan marangoz hanesi ile bölgenin ge-leneksel işletmelerindendir. 1969'dan beri Melle Oldendorf'taki Betonstrasse şirketin merkezidir. Bunun dışında Brandenburg ve Polonya'daki iki yerleşim de Holtkamp şirketine aittir, ancak onlar Melle'deki merkezi yerleşkeden bağımsız hareket etmektedirler. Holtkamp 1991'de Bran-denburg'daki Meyenburg'da Meyenburger mobilya şirketini devralmış ve onu tamam-lamak için 1998'de Märkisch Prignitzer Möbel GmbH'yı kurmuştur. Bir yıl sonra, önceleri sadece kaplamaların üretildiği, Lipiany'deki Prignitz Meble Pomorskie Sp. Zo.o.'nun kuruluşu ile Batı Pomeranya pazarına giriş yapmıştır. Orada 2005'ten bu yana mobilya parçaları da üretilmek-tedir. Tüm Holtkamp şirketlerinin ortak yönü kaplanmış mobilya üretmeleridir, Melle'de kaplama ürünlerine renkli kapa-tıcı cilalar da eklenmektedir.

Geniş ürün yelpazesi

Programda taban döşemesi, oturma sis-temleri ve tekli mobilyalar bulunmaktadır. Cephe için müşterinin, altı adet kaplama, masif ahşap ve farklı renk sunumlarından RAL renklerine kadar seçenek imkânı bu-lunmaktadır. Holtkamp Melle'nin mobil-yaları sadece yurt içi ve yurt dışı mağaza-ları üzerinden pazarlanmaktadır. Şu anda 35 000 m2'yi geçen alanda yaklaşık 200 ça-lışan, yakında iki vardiya şekline dönüştü-rülecek, 1,5 vardiyalı olarak çalışmaktadır.

Yani, üretim hem kapsamlı hem de yük-sek taleplere hitap eden bir ürün port-folyosuna sahip olmalıdır. Bu nedenle

Holtkamp'ın üretimi, yeni kesim depo kombinasyonu ile donatmasından önce, 200'ü aşan sabit ölçüleri kaydetmesi, si-pariş vermesi ve organize etmek zorun-da kalması şaşılacak bir şey değildir. Ve 40 adet sayısının altına düşmeyen büyük parti boyutlarında. Teknik yönetici Jan Holtkamp geriye bakarak „Ve bir zaman geldi ki, kapasitemizin sonuna gelmişiz“ diyor. Şirketin üretim ve satın almasından o sorumluyken, kardeşi Peter dağıtım ve pazarlamadan sorumludur. Orta Avrupa Holzma Bölge Dağıtım Yöneticisi Jür-gen Huber ile konuşma sırasında kesim depo kombinasyon çözümü fikri doğmuş. Holtkamp'ta 2002'den bu yana bir Holz-ma şerit testeresi kullanıldığından, Hol-zbronn'daki testere üreticileri ile bağlantı-lar eskiden beri mevcuttu. Bunun yanında sonraki işlemler için Homag Grubu'nun farklı makineleri kullanılmaktadır, örne-ğin Weeke işleme merkezleri veya Homag kenar tutkallama makineleri gibi.

„Eylül 2011'de verecek defterlerini bera-ber karalıyorduk“, diye hatırlıyor Huber. Teslimat tarihi 2012 olarak belirlendi. Holtkamp: „Teknik özellikler ve perfor-mansın yanında teslimat zamanının kısa olması bizim için önemli bir özellik ol-muştur“. Her şey zamanında ve sorunsuz hallolmuştu ve 11 Mayıs 2012'de kullanıl-maya başlandı. Bir gün sonra 30 yaşına giren Jan Holtkamp „Benim için güzel bir doğum günü hediyesi“ diyor.

Kendi mobilya parçalarını üretmeye baş-ladıktan sonra sadece „sabit ölçütlerle“, yani 2800 x 2070 mm ebadındaki yarı şe-killendirilmiş plakalarla çalışmaktadırlar. Yine de yüzey (ham veya kısmen dekorla kaplanmış astarlama folyosu ile), kalınlık (3, 8, 17, 19, 25, 28, 32, 34, 38 ve 45 mm) ve materyal (kontraplak, MDF ve HDF) açısından çok sayıda varyasyon mevcuttur. „Aralarında sızdırmayan plakaların da bu-lunduğu farklı materyaller, deponun veya

emicilerinin, emme işlemini güvenli bir şekilde yerine getirmelerini gerektiriyor“ diye açıklıyor Holtkamp. „Bu çeşitlilikte ağırlığın algılanması da çok önemlidir.“

41 depo alanına dağıtılmış plakalar Artık tüm plaka materyallerinin

„TLF 210“ Barg stedt alan deposunda yeni bir yeri vardır. Söz konusu salon kısmı özel olarak bu yeni donatım için yeni bir suni zemin ile kaplanmıştır. Holtkamp: „Yeni zemini temiz tutmak çok kolay ve bu ayrıca ne kadar ince çalıştığımızın da bir göstergesi olmak durumundadır.“ Holt-kamp'daki Bargstedt deposunun hat uzun-luğu 12 m ve iskelet boyu 30 m'dir. Etrafı tel ile çevrili, 41 yer ve 2100 mm istifleme yüksekliği bulunan 40 x 15 m boyutundaki depo alanında plakalar, ya çok satılanların türlerine göre veya karışık depolanmakta-dır. Depo yazılımı, her bir plakayı düzenli bir şekilde depoladığından, kavrama kolu-nun onu nerede bulacağını her zaman bil-mektedir. „Bu ünitenin düzenli bir şekilde işleyip işlememesi lojistiğe bağlıdır“ diye açıklıyor Holtkamp. „Bu depolamadan başlayıp, kesim planına göre bir sonraki kesime göndermek için yeni yığınların oluşturulduğunda malzemelerin yer değiş-tirmesi ile devam eder.“ Bargstedt depo-sundan dolayı lojistiğin tamamı, şeffaf ve otomatikleştirilmiş şekilde seyretmektedir. Plakalar neredeyse hasarsız taşınıp iş akı-şının tamamı seri bir şekilde tamamlan-maktadır.

Kesim için gereken veriler SAP iş emri işlemesinden gönderilir ve buna, Holzma plaka ayırma testeresinin kesim düzelt-mesi de dâhildir. En yeni 9`uncu sürüm ile 2012'nin ortasında kullanılmaya baş-lanan programın adı „Schnitt Profi(t)'dir“. Holzma tarafından, özel olarak ke-sim depo kombinasyonun ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmiştir ve bu nedenle Holzbronn'daki plaka ayırma testereleri için en çok sipariş edilen seçenek duru-mundadır. „HPP 380 Profiline“ da bu seçe-nekle ısmarlanmıştır. Huber için yazılımın avantajları, özellikle çoklu çekirdek sü-reç teknolojisinden ve yüzey depolarının düzenli tutulmasını kolaylaştıran plaka kütüphanesinden dolayı, hesap sürelerin kısalmasıdır.

Holzma'da en çok bilinen „Yapım serisi 3'tür“. 2010'dan bu yana yeni gelişim ola-rak sunulmaktadır ve yeni çok sayıda özel-likleri bulunmaktadır. Diğerlerinin yanın-da Holzma'da çok satılan bir kombinasyon olan yatay Bargstedt plaka depo kombi-nasyonuna çok uymaktadır. „HPP 380“ Holtkamp için 4300  mm kesim boyuna sahip „Profiline“ sürümü halinde teslim edilmiştir. Enerjideki verimliliği özellikle önem kazanmaktadır: Holzma „Eco Plus“ teknolojisi ile değere değer katmaktadır: Hazırda bekletme düğmesi, verimli ener-jiye sahip motorları ve basınçlı havanın az miktarda kullanılması, enerji tüketiminin önceki model kıyasla %20 daha az olması-nı sağlamaktadır. „Her şeyden evvel farklı plaka malzemelerinin niteliklerini dikkate alan diğer özellikler, Holtkamp için çok önemlidir“ diye açıklıyor Huber. „Ağır ve hassas materyalleri zarar vermeden hare-ket ettirebilmek için makine masalarının neredeyse tamamına püskürtme uygu-lanmıştır. Ve patentli merkezi açı bastır-ma düzeneği yardımı ile plaka materyali,

niteliğine bağlı olarak zarar vermeden dü-zenlenebilmektedir. Böylece ölçüme tam tamına uyan bir kesim sağlanır.“

Özelliklere sahip bir testere

Ölçüye tamamen uyan kesimler için sağ-lamlık ve dayanıklılık şarttır. Ağır makine ayakları titreşimleri sönümleyip kesimin çok hassas olmasını sağlarken, burada 95 mm daha yüksekte çalışan testere diskleri-nin aşınma süresini de uzatmaktadır. Yeni yapılandırılmış testere arabası da kendi payına düşeni yapmaktadır. Burada ön-celik verilen şeylerin arasında çalışmanın beklemeye alınması ve enerji tüketiminin düşük olması olmuştur. Özelliklerinden biri 18 kW'lik gücü ana kesim motoru tarafından değil de, ana testere diski ta-rafından sağlamasıdır. Kanatlı kullanım kolunun düz yönlendirmesi ile hidro pnö-matik üzerinden hızlı ve hassas bir şekilde konumlandırılmaktadır.

Bir başka nokta da Holzma'nın 2007 yı-lında ilk tanıtılan ve artık en fazla sipariş edilen ek donanımı „Power Concept'tir“. 2012'de Holzma „Profiline“ testerelerinin %80'den fazlası „Power Concept“ yapısı ile teslim edilmiştir. Onunla, farklı en ay-rımına sahip birçok şeridin boyunu tek bir iş adımı ile kesmek mümkündür. „Bunu mümkün kılan ayrı hareket ettirilebilen bir gergi pensesidir“, diyor Huber. „Böylece kesimlerde geleneksel yöntemlerden daha az kesim döngüsü gerekir ve bu da renkli kesim planlarında performansın muazzam bir şekilde artmasını sağlamaktadır.“

Holtkamp'ın hatalı parçaların yönetilme-sinde de performansı artmıştır. Mobilya parçaları hatalı olduğunda veya sonraki işlem sürecinde hatalar meydana geldi-ğinde, neredeyse hiç zaman kaybetmeden

yenileri üretilir. „Böylece sonraki bölüm-ler için elimizde hazır bulundurduğumuz malzemeleri önemli bir oranda artırmış olduk. Hatalı üretilen parçalarda dikkate değer bir azalma olmuştur. Bu teslimata kadar böyle devam eder“ diye seviniyor Holtkamp.

Artık Holtkamp'daki kesim depo kombi-nasyonu tam performansla çalışmaktadır. Sürecin kesimden sonra devam etmesini, tüm malzeme kullanımı ve toplanmasını üstlenen, süreç teminat personeli sağla-maktadır. Sonraki çalışmalar kenarlama, kaplama veya boyama gibi farklı işlemler-den oluştuğu için, kesim parçalarını zin-cirleme yöntemle bir sonraki sürece tam otomatik olarak iletmek mümkün değildir. Bu nedenle kendi teknik bölümleri, süreç teminatçısı tarafından manuel olarak fark-lı işlem hatlarına taşımak için, sürme ara-basına sahip ilgili istifleme yerleri geliştirip üretmiştir. Holtkamp her ne kadar başka otomatikleşmeleri de gerçekleştirmek iste-se „En küçük parti boyutlarını kaplamak ve/veya kapatıcı boya uygulamak istiyor-sak, buna alışmak zorundayız“ diyor.

Otomatikleşmiş bir zincirlemeye sahip olmasalar da, sadece kesim depo kombi-nasyonundan bile çok fazla avantaj sağla-dıklarını anlatıyor Jan Holtkamp: „Değer-lendirme aşamasının başındaki yeni kesim depo kombinasyonunun esnekliği, üretim sürecinin tamamının esnekleştirilmesi için bir mecburiyettir. Bu bize ağır rekabet ortamında müşterilerimizin çok sayıdaki beklentilerini daha kolay karşılamamızı sağlıyor. Araya giren acil çalışmaları daha iyi organize ettiğimiz gibi özel üretimleri de daha iyi bir şekilde gerçekleştirebiliyo-ruz. Temel üretimde çok sayıda malzeme-miz bulunduğundan, teslimatta sadakat, müşteriye kadar uzanmaktadır.“

„HPP 380“ Holzma plaka ayırma testeresi Holtkamp'ta 4,300 mm kesim boyuna sahip „Profiline“ sürümü halinde kurulmuştur. Resimler: Krüger

Kesimden sonra işlenmeleri için iş emir-lerini dağıtan personele süreç teminatçısı diyorlar.

Bargstedt deposunun kumanda düğme dolabında depolanacak partilerin verileri giril-mektedir.

Testerenin kumanda kısmında bir bakışta her şeyi görmek mümkündür.

Makine tekniği

Bargstedt'in „TLF 210“ alan deposunun boyutu 40 x 15 m olup 41 depolama alanı ve 2100 mm istif boyuna sahiptir.

Holtkamp yöneticisi Jan Holtkamp tesis çi-ziminin yardımı ile kesim depo kombinas-yonunu açıklamaktadır.

Page 19: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 19Eylül 2013

Yeni malzemeler eski doğramacının değişimini gerektiriyorUzun yıllar devam ettirilen müşteri hizmetlerinin Reinbold’a getirisi, Leingarten’daki Holz-Hauff ’un ufalama teknolojisini değiştirmek oluyor

ib. Heilbronn Leingarten’daki Holz-Hauff ’un yelpazesi, bahçe ah-şabı, iç dış parke, ahşap dolgu malzemesi, kereste ve masif ah-şaptan tutun plaka malzemelerine kadar uzanmaktadır. Bunun yanında ahşap ve levhaların kesimi veya basit işlenmesi gibi hiz-metler de verilmektedir. Bu sırada oluşan kalıntılar kısmen termik olarak kullanılıyor ve örn. iki kereste kurutucularını daha ucuza çalıştırma imkânı sağlıyor. Ufalanacak kalıntıların çok çeşitliliği ve kısmen farklı boyutları gereken ön işleme teknolojisini oldukça zorluyor.

Ortak Werner Hauff 1933’de kuru-lan ahşap ticaretini işleten üçüncü nesildir. 1970’li yılların başında

Heilbronn’da Leingarten’e yerleşen firma Ahşap Ticareti RAL Ürün Birliği’nden sertifikalı olup Holzring’in üyesidir. Müş-terilerin yaklaşık %80’i sanayi ve sanatkâr-lıktan gelmektedirler, kalanı ise kendi ev-lerini yapanlar ve onaranlardır. İşletmeyi ziyaret edince, Hauff ’un ürünleri becerikli bir şekilde sunması sayesinde kendilerini gösterdikleri hemen anlaşılmaktadır: Dış alanda bahçe ahşabı – teras zemininden bahçe evine kadar – suni suyolu ile sunul-maktadır. Sektör mağazasında bulunan sunum mekânlarının plaka ve kapı bölüm-leri yeniden düzenlenmiştir.

Hauff Müşterilerin büyüyen taleplerini takip ederek, ahşap kesimlerin ve ahşap levhaların yanı sıra aynı zamanda ahşap yapı malzemelerinin tüm tiplerinin bu-lunduğu oldukça geniş bir ürün çeşitliliği sunmuştur. MDF-Sektöründeki 88 sayfalık güncel katalog hammadde, zemin folyoyla kaplanan veya boyalı levhalardan oluşan en farklı zemin boyutlarından oluşan bü-yük bir tercih olanağı sunmaktadır. Henüz yeni kurulan serginin ağırlık noktası, gör-sel parçalar yoluyla mümkün olan en bü-yük etkiyi gösteren, uygun ortamda özenle sahnelenen beton ve paslanmaz optik MDF’dir.

Hauff ‘un personeli de olumu bir etki bırakmayı çok önemsemektedirler. Bu amaçla tüm firma alanlarında, aynen müş-teri isteklerindeki yönelimlerde olduğu gibi, bir düzen bulunmaktadır. Araya giren acil iş emirleri iki veya üç gün içinde yapı-lacak teslimatı da dikkate alarak hazırla-nır. Bu uygun bir depolama, personel ile birlikte düşünme ve esnekliği gerektirir. Bunun yanında firma, makine teçhizatının yapıldığı yerde uygun bir çalışma atmos-feri ve gerekli çevre koşullarını sağlamak için gayret göstermektedir.

Hizmet, fakat kişiye özel

Ticaretinin yanı sıra Holz-Hauff ’un iş yelpazesine, masif ahşap ve levhaların ke-simi, bunların işlemlerinde kenar tutkalla-maları, su geçirmez yalıtım ve IPPC Stan-dartlarına göre HT işlemleri için ambalaj ahşabının kurutulmasını kapsayan hizmet teklifl eri de dâhildir. Bundan fazlasını is-temiyorlar çünkü sonuçta marangoz değil-ler. Hauff , „Çizmeyi aşma“ diyerek Alman Atasözünü hatırlatıyor. Masif ahşap kesimi için son yılın oralarında Dimter’in otoma-tik testeresi „Opticut S50“ kurulmuştur. O yıldan beri firma, Raiman’ın, genişletil-miş girişi ile daha büyük ve kalın tahtaları öncekine kıyasla bölmeden yerleştirme imkânı veren özel üretim „KM 310“ çok yapraklı testerelere sahiptir. Testere için özel bir emme sistemi kurulmuştur. Bir du-varda çatının altında sıkıca monte edilmiş „Vacumobil 300“ (Höcker Polytechnik) te-mel olmuştur. Emilen bu talaş biraz sıkış-tırılmış ve sonrasında diğer çalışma bölge-lerinden gelen talaşlarla birlikte bir beton silonun içine doldurulmuştur. Doğrama ustası Siegfried Wollensack’ın bildirdiğine göre, yeni çok yapraklı testerelerin saye-sinde uzun zamandır kullandıkları, dört tarafl ı planya makinesi „Powermat 500“ (Weinig) ile birlikte kendilerinin ürettiği kerestelerden 15 000 lfm çıta siparişini ka-bul edebilmişti.

Son yıllarda masif ahşap ve levha işleme sektöründe güçlü yatırımlar yapılmıştır. Vakum kaldırıcı üzerinden otomatik plaka besleme sağlayan tam otomatik Holzma plaka testeresi en yeni makineler arasın-dadır. Bu, manüel uygulamalı ikinci Hol-zma testeresini tamamlamaktadır. Ayrıca burada Altendorf’un iki şekillendirme da-ire testeresi ve kenar tutkallama makinesi (Homag) bulunmaktadır. Hauff ’un sadece Alman fabrikasyonlu makinelere güvendi-ği hemen anlaşılmaktadır. Girişimci kalite

ve güvenilirliğin yanı sıra hızlı ve güvenli servisin yanında uzun yıllar süren muha-tap ortaklığını çok önemsemektedir. Yeni bir doğrama makinesini almasının teme-linde de bu vardı.

İlgili çalışmalardan sonra kalıntıları uygun bir şekilde değerlendirmek Testere ve planya talaşlarının yanı sıra

işletmede daha sonra malzeme olarak değerlendirilemeyecek kadar küçük ka-lıntılar çıkar. Bunlara plaka ve çıkıntı kalıntıları, aynı zamanda ahşap ambalaj kalıntıları veya kesilen zemin kalıntıları dâhildir. Küçük kalıntılar enerji olarak kullanılmadan önce testere ve planya ta-laşlarıyla birlikte sonraki adımda hazırlan-mak durumundadırlar. Tüm işyerlerinde malzeme olarak kullanılamayacak kalıntı-lar için özel biriktirme kutuları yerleştiril-miştir. Bunlar dolduğunda taşıma aletiyle hemen parçalayıcıya taşınırlar. Bunun için parçalayıcının doğrudan üretim salonuna giden deliği bulunur, ayrıca ayrı bir yalıtım geçidinden paçalayıcıyı besleme olanağı da mevcuttur.

Bu arada yaklaşık 40 mm - 50 mm pla-kalarının çok yönlü kalıntılarının parça-lanması da söz konusu olur. Kısa bir süre öncesine kadar bunlar, artan talepler kar-şısında gittikçe sorun çıkaran, eski parça-layıcıda öğütülüyordu. Eski parçalayıcının her takılmasında, Teknik Servis-Yöneticisi Hartmut Naujok, veya Ilsfeld’li Reinbold Ufalama Uzmanlığının İşletme Müdürü olarak halen çalışmakta olan Michael Grimm hemen yardıma koşuyorlardı. Bu Hauff ’u öylesine etkilemişti ki, yeni parça-layıcı almak istediğinde tedarikçi olarak ilk tercihi Reinbold olmuştu.

Şirket ile yıllarca sürdürülen ilişkiden dolayı, tamamen kuruluşun ihtiyacına yö-nelik olan, 45 kW tahrik gücündeki tek mil parçalayıcı „AZR 1500 S Spezial“ fikir olarak sunulabildi.Yüksek performans ih-tiyacına uygun olarak 3 sıralı monte edil-miş 117 yuvarlak bıçaklı (Versiyon 5) rotor takılmıştır. Turbo hidrolik, iticinin rölanti-sini kısaltan yağ soğutması ile birlikte per-formansın artmasını sağlamaktadır.

İşletmedeki özellikler makinenin diğer ayarlarına da yansıtılmıştır. Sıkça düşüp yığılan malzemeyi en iyi şekilde toplaya-bilmek için itici ve makine gövdesi 100 mm daha yükseltilmiştir. Aynı şekilde hu-ninin üst kenarı 25 mm, filtre (6 mm yeri-ne 10 mm çelik), makine gövdesi (15 mm yerine 25 mm) ve itici ile itici masası da güçlendirilmiştir. Ayrıca, ince parçaların itici sürgü yüzeyinin altına girmesini en-gellemek için dört tarafl ı kesit zemin ma-kinenin içine takılmıştır.

Ufalanan malzeme siloya pnömatik olarak nakledilir. Ambalaj malzeme-siyle birlikte, emme makinesinde teh-likeli kıvılcımlar oluşturabilecek metal

parçaların da taşındığından, 4500 Gauss mıknatıs gücündeki bir boru mıknatıs ila-ve edilmiştir.

Önemli olan karışımın niteliği

İşletmede ortaya çıkan çok sayıda fark-lı ahşap kalıntılarından iyi karışımlı yakıt

maddesi üretilebilir. Doğrudan parçalayı-cının yanında bulunan bir siloya depola-nır. Bunun altında büro, sergi ve üretim mekânlarına ısı temin eden 850 kW’li ahşap kazan bulunur. Fakat bundan en çok yararlanan, ihracat için öngörülmüş paketleme ahşabının ısı işleminin de yürü-tüldüğü iki kereste kurutucusudur.

Ahşap hazırlama

Son yıllarda çok yatırım yapılan ahşap işleme kısmından bir gö-rüntü.

„Opticut” ile kereste: Sağda, bir paketleme müşterisinin ısı işle-minden geçirilmiş ve kaşelenmiş ahşabı görülmektedir.

... ve onun için kurulan emme tertibatı.Yeni çok yapraklı daire testeresi …

Yeni parçalayıcı örn, 50 mm kalınlığında çok yönlü levhalar gibi zor ürün kalıntıları-nı da parçalar.

İtici 100 mm daha yüksektedir: Resimde dört tarafl ı kısım zemini ve tırnaklı plaka görülmektedir.

Dört tarafl ı kısım zemini: Sağ tarafta üç bıçak sırasına sahip rotor görülmektedir.

Holz-Hauff ürünlerin sunumuna çok değer vermektedir, yeni kurulan mağazadan bir görüntü.

Bahçe ve Teras ürünlerinin bulunduğu dış kısım. Arka planda mağaza görülmektedir.

Parçalayıcı üretim mekânlarının altında yer almaktadır. Yukarıdan doğrudan beslenebilir. Parçalanan ürünler siloya depolanır. Diğer şeylerin yanında kereste kurutucusunu da besleyen kazan silonun alt kısmında bulunur (sağda). Resimler: Ißleib

Page 20: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 20 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013

Mikrodalgalar kurutmaya hareket getiriyorGiardina cilalama üretim caddesi König mobilya fabrikalarına az enerji tüketimi ile daha çok kalite ve güven sunmaktadır

ck. Kreş mobilyası üreticileri mobilyacılar arasında uzman sayılırlar. Varyasyon zenginliği, özel çözümler ve malzeme çeşitliliği günlük üretimi şekillendirir. Son ürünün sahip olması gerektiği güvenlik yönergesinden söz etmiyoruz bile. Bundan yuvarlatılmış köşe ve ke-narların yanında özellikle yüzey çok etkilenmektedir. Beltheim'daki (Almanya) König Möbelwerke GmbH bir buçuk yıldır yüzey işleme-si için İtalyan üretici Giardina'nın cilalama caddesini kullanmakta-dır. Seçimi belirleyen cila geri kazanım türü, mikrodalga kurutma ilkesi ve enerji tüketimi olmuştur.

König Möbelwerke, mobilya yapılan-dırm König Möbelwerke, mobilya yapılandırmasında birçok inişler

ve çıkışlar yaşamıştır. Fakat bugün, 1960 yılında Beltheim'da 6 x 8 m'lik alanda ki-ralanmış bir salonda başlayan ve hemen 1965'de çocuk mobilyasında uzmanlaşan, küçük ama özel kreş mobilyaları üreticisi alanında geleceğe odaklanmış bir şirket olmaktan gurur duymaktadırlar. İlk ürün-leri bir masa levhasına ikili mengeneyle sabitlenen, patent korumasına alınmış bir çocuk sandalyesiydi. 1980’lı yılların sonundaki türbülans sonrasında ve binyıl dönümünde zamanında binaları yenile-yen ve onaran bir eleman olan Egon Sch-mitz firmayı devralmıtır. Bugün Christian Lipkowski ile birlikte firma müdürü olan Nicole Bläs „bizim için şanslı bir durum-du“ diye hatırlamaktadır. „Egon Schmitz König’in potansiyelini ilk bakışta anlamış-tı. Ve kendisinin işi devralmasından sonra gelirimiz her yıl artmıştı. 2011 yılında bu 12,5 milyon Avro’ydu.“

König-Kindermöbeln’in çocuk bakımevi, depolar ve okullar konusunda ana müşte-risi %90 oranında kamu sektörüdür. Şehir-

lerde ve ilçelerdeki boş kasalara rağmen nispeten daha güvenli müşteridirler. Çünkü çocuk bakım yasasına göre Almanya’da 1 Temmuz 2013 itibariyle üç yaşından küçük tüm çocuklar için kreş alanları yapılacak-tır. Federal Almanya Aile Bakanlığına göre bu hedefe ulaşmak için 12 milyar Avro’ya ihtiyaç vardır ve bunun üçte biri Federal Almanya Hükümeti tarafından karşılana-caktır. Bundan, 2013 yılına kadar toplam 2,158 milyar Avro yatırım aracı olarak kul-lanıma sunulacaktır. Nicole Bläs bu politik hedefe çok zor ulaşılabileceğini bilmesine rağmen „Bu yasal garanti bizim geleceğe iyimser bakmamızı sağlamaktadır“ diyerek duruma sevinmektedir. Bununla birlikte ayarlamalar yapılmış ve donanım ve teçhi-zat işlemleri başlamış bulunmaktadır.

Bunların hepsi zaten bilindiğinden König kendi işletmesinde üretim yelpazesini ve üretimini yatırıma dönüştürmüştür. Çevre dâhil, sadece yeni cilalama caddesi için or-talama 400 000 Avro ödenmiştir. Ve ortala-ma 600 sayfalık katalogda Beltheim’da imal edilen 5000’den fazla parça listelenmekte-dir. Bunlar masalar ve dolaplar üstündeki çocuk sandalyesinden kundak masalarına kadar olan ürünlerdir. Oyuncakların ve ço-cuklar için okul yaşına kadar gerekli diğer tüm tertibatların satın alınması ile kendi ürün yelpazesi tamamlanmıştır. König'in 2012'nin başından bu yana ek olarak ken-di özel piyasasında girmeyi düşündüğü ge-nişletilmiş ve çok ayrıntılı ticaret modelini açıklayan Bläs şunları söylüyor: „Biz şimdi bu tür tesislerde her şeyi tedarik eden bir kuruluşuz. Talep edilen hepsinin tek bir elden çıkmasıdır. Bundan dolayı tüm ter-tibatlar için düşük hazine durumundan dolayı Leasing teklifleri veriyoruz“.

Kamu ihalelerini artırmanın en iyi yolu, iyi bir fiyat teklifinin yanı sıra kalitedir. Ürünler, ahşap oyuncak ve çocuk mobil-yasıyla ilgili Avrupa Güvenlik Koşullarına göre formaldehit ve ağır metal içerme-meli ve çizilmeye karşı dayanıklı olmalı-dır. Buna bir de VOCR talimatlarındaki hükümler eklenmektedir (1999/13/AB). Bu bağlamda König masif ya da kaplama ahşaptan imal edilen veya kontraplakla

kaplanan ahşap mobilyaların tamamlan-masında sadece su bazlı cila kullanmak-tadır.

Burada, çoğu ahşap mobilya parçaları-nın boyandığı Giardina cilalama caddesi devreye giriyor. „İşlenecek malzeme üni-teden dört kez geçmektedir, ön ve arka taraf olmak üzere birer kez astarlama ve birer kez de son cila işlemi için“ diye an-latıyor işletme müdürü Dietmar Georg. 30 yıldır König'de çalışan 48 yaşındaki ma-rangoz zanaat ustası bu sanayi sürecinin karışımından dolayı sanayi manifaturacılık olarak açıklanabilecek üretimin modern-leşmesine katkıda bulunmuştur. Bir yanda çok modern CNC işleme merkezlerinde çalışılırken diğer tarafta el ile zımpara uygulanmaktadır, bitmiş parçaların cila, dübel ve yontma işlemi de el ile tamamlan-maktadır. Ve en sonunda mobilyalar, kendi montajcıları tarafından yerinde kurulması için komisyon usulü kamyonlara yükleme-den önce tekrar birleştirilmektedir.

„Giardina'da bizim taleplerimize tam olarak hitap eden çözümü bulduk“, diye açıklıyor Georg. „Yüzey püskürtme ünitesi ile azami 100 mm olan kısmen farklı mal-zeme yükseklikleri hiç sorun değildir. Ay-rıca yüzey ve kenarları tek bir geçişte hal-lediyoruz.“ „Dualtech 412 Dry“ tipindeki püskürtme makinesinin standart renk de-ğiştirmesine ihtiyaç duyulmamakta, çünkü hem astarlama hem de son kat boya için şeffaf cila kullanılmaktadır.

İtalyan üreticiyi rakiplerinden ayırıp onu seçmelerini sağlayan, Giardina'nın „Green Belt“ diye adlandırdığı, özel boya geri ka-zanım şekli Dietmar Georg'a göre önemli bir neden teşkil etmiştir. Bantı geriye doğru yönlendiren yön değiştirme makarasının arkasında bulunan, art arda konumlandı-rılmış iki lastik tırmık, boya kalıntılarını, hem de %100 ve 1800 mm enindeki taşıma bandına mekanik bir sürtünme uygulama-dan uzaklaştırmaktadır. Kazınan boya ya bir kaba iletilir veya doğrudan bir hortum bağlantısı üzerinden hazırlama kısmına bağlanılır.

Malzemeler bunda sonra 4  m/s (15 m/s'ye kadar mümkün) hızla „MOS 4 Plus 6000'e“ verilir. Giardina'nın su bazlı cilalama sistemleri için özel olarak geliştir-diği mikrodalga kurutma sisteminin biraz tutuklu adı bu şekildedir. Giardina alan yöneticisi Michael Schadt, „Ligna 2003'te“ ilk kez tanıtılan ve iki yıl içinde 150 kez

satılan teknolojinin başlangıcını hatırlata-rak „Bu 2002 yılındaydı“ diyor. Giardina satış yöneticisi Stefano Tibe: „Bu güne kadar 250 „MOS“ kurutucu teslim edildi. Bu ilke, mikrodalgaların suda oluşturduğu tepkinin kullanılmasına dayanmaktadır. Bu nedenle sistem özellikle su bazlı cilalar için çok uygundur.“

Mikro dalgalar boyadaki su molekülleri-nin hareketlenmesini sağlamaktadır. Bir-birlerine sürtünmelerinden dolayı ısı oluş-turup buharlaşmaktadırlar. Su oranının %40'ı „MOS“ içinde bu şekilde boyadan çıkarılır. Gerçekte sadece su molekülleri hareket ettiğinden, özün ısınması engel-lenmektedir. Ayrıca dalgalar, en alt boya kısımlarına, çatlaklara ve özdeki mikros-kobik küçük girintilere dahi ulaşan etki derinliğine sahiptir. Bunun dışında, kap-süllenmiş makinelerin içinde, yüzeydeki sürekli yansıma ile ileri geri hareket edip hem kenar hem de yüzeylere ulaştıkla-rından üç boyutlu bir etkinlik göstermek-tedirler. Schadt kızılötesi bir kurutma ile malzemenin bu şekilde eşit ışınlanmasının mümkün olmadığını belirtip mikrodalga işleminin görünür etkisine dikkat çekiyor: „Sonuç cilanın daha iyi yapışması cila yüzeyinin daha eşit görünümüdür. Ayrıca bu tür bir kurutma ahşap dokusunun di-kilmesini ve gözeneklerin esnemesini en-gellemektedir. Bu ara zımparayı olumlu bir şekilde etkileyip, boyadaki gerilmeler en az düzeye indirildiğinden yüzeydeki çatlakları önlemektedir. „Sonraki süreçte ortaya çıkan, fakat ancak faturada kendini belli eden başka bir etki de söz konusudur. Ciladaki suyun neredeyse yarısı alındığı için yine Giardina'ya ait „GP/Jet 12“ püs-kürtme ağızlı kurutucuyu daha kısa bir sü-rede boyutlandırmak mümkün olmaktadır. Bunun oldukça enerji tasarruflu olması König'deki cilalama caddesinin sadece 23 m uzunlukta olmasının asıl nedenidir.

Bu püskürtmeli kurutucuda toplam 759 tekli püskürteç, çalışma alanının tamamını kaplayan şekil saclarının üzerine montaj-lanmıştır. Hava çıkışına giden konik geo-metrisi, sadece %10 temiz hava karışımı ile yetinen havanın daha da hızlanmasını sağlamaktadır. Kalan %90 sistemde hava devridaimi olarak kalmaktadır ve bu da artı bir enerji tasarrufu sağlamaktadır. İhti-yaç veya duruma göre sıcak su, termik yağ veya buhar ile ısıtılabilen bir ısıtma dizini üzerinden ısıtma sağlanır.

Cilalama caddesinin sonunda, polimer-leşme ile son sertleşmeyi temin eden „GST 1500 3-3 D“ tipindeki UV kurutucusu kurulmuştur. İşlem malzemesinin istiflen-meye hazır ve kuru bir şekilde makineden çıkması için, sadece 17  kW gücünde ve 120 W/cm'lik bir cıva lambası gerekmekte-dir. Bu sırada üç boyutlu bir yansıtıcı yüzey ve kenarların eşit bir şekilde ışınlanması-nı sağlamaktadır ve bant boşaldığı zaman gücü %20'ye indirmektedir. Bu da enerji tasarrufuna başka bir katkı sağlamaktadır.

Dietmar Georg Giardina çözümünü „Ya-pının tamamı kendi içinde uyumludur“ diye değerlendirip „ve mükemmel kalitede bir yüzey oluşturuyor“ diye devam ediyor. Doğal olarak yatırımdan önce diğer sis-temler hakkında da bilgi toplamıştı, fakat bahsedilen özelliklerden dolayı seçimi-ni „Made in Italy by Giardina'dan“ yana kullanmıştı. Ve Georg yine tekliflere göz atmaktadır. Bir sonraki yatırım, büyük olasılıkla açı ünitesi olarak tasarlanan ve üretim akışlarını geliştirecek yeni bir kenar tutkallama makinesine yapılacaktır. Belir-tildiği gibi: Yasal durum zaten teşvik edici nitelikte.

Yüzey

Cila sonrası ve mikrodalga kurutmasına girmeden önce parçalar.

König Möbelwerken'deki Giardina'nın cila caddesi 23 m uzunluğundadır. Resimler: Krüger

Çok el işi: Tekli parçaların tutkallanmasın-dan sonra sandalyelerin tutkal atıkları bu-rada giderilmektedir.

İşlem malzemeleri bandın sonunda UV bi-rimi ile sertleştirilir ve ardından doğrudan istiflenir.

Sandalye veya masa gibi önceden birleşti-rilmiş mobilyalar el ile boyanmaktadır.

Şirket yöneticisi Dietmar Georg (ortada) Michael Schadt (solda) ve Giardina'dan Stefano Tibe ile görüşürken.

Caddenin göz bebeği, König'de sadece şeffaf cilada kullanılan „Dualtech 412 Dry“ cilalama ünitesidir.

Giardina'nın cila geri kazanımı için taşıma bantından kalan boyaları hassas bir şekilde çıkaran iki lastik tırmık kullanılmaktadır.

Page 21: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Holz-Zentralblatt · Sayfa 21Eylül 2013 Ahşap hazırlama

Ahşap atıklar pazarlanabilir ürünlere dönüşüyorAmis'in güçlü parçalayıcısı gönderilen talaşların kendi üretim atıkları ile sıkıştırılmasını sağlamaktadır

jk. Euroline'nın, Göttingen (Almanya) briket üretimi yeni yatırım-dan bu yana çoğunlukla, aynı bölgede bulunan kardeş şirket Cor-des grubunun kalıntılarından oluşan ahşaba dayanmaktadır. Bunlar Holz-Henkel planya fabrikası ile IVG palet ve paket üreticicisidir. Şimdiye kadar bu iki kardeş kuruluş tarafından piyasaya satılan eski ahşap ve kırıntı parçaları artık – eskiden olduğu gibi planya talaşlarının bir kısmı da – briket imalatında değerlendirilmektedir.

Euroline 2006 briket üretimi ile bir-likte başlamıştır. Götting'li işletme-nin üniteleri, birlikte yılda 36 000 t

kapasiteye ulaşan, Ruf 'lu (Zaisertshofen/Almanya) „400“ tipindeki 12 baskı ile birlikte çalışmaktaydı. Bir zamanlar plan-lanan ve ünitenin yapı olarak da genişle-tilmesi düşünülen şey şimdiye kadar ger-çekleştirilmemiştir. Bir yandan yakınlarda bulunun büyük kesim fabrikasının kapan-ması ile talaş kaynağının önemli bir kısmı kaybolurken, diğer taraftan briketlemenin boyutlandırılması ile kendi kuruluşların-daki atık ahşap kalıntılarının çok iyi uyuş-tuğu gözlenmiştir. Planya talaşlarının bir kısmı, özellikle daha ince olan kısımları, briket üretiminde kullanılmaktadır. Daha kaba planya talaşlarının hayvan yatakla-ması olarak pazarlanması da ekonomik olarak daha ilginç bir satış varyasyonu sunmaktadır. Bu nedenle planya talaşları hayvan yataklamasına uygun kısımların ayrılması için süzgeçten geçirilir.

Briket üretimine, 150 x 60 mm boyutun-daki köşeli briketleri 40 ve 110 mm ara-sında değişen boylarda piyasaya özgü pa-ketlere, örn. 10 kg, folyo ile kaynaklayan otomatik paketleme ünitesi bağlanmıştır. Sonra bu briket paketleri bir robot tara-fından paletlere istifl enmektedir. Briket paketlerini içeren paletlerin güvenli bir şekilde gönderilmesi için üzerlerine tam otomatik bir sarma istasyonu tarafından folyo kılıf geçirilir. Büyük müşterilerin pa-ketlerine ilgili müşteri bilgilendirme yap-rağı da gönderilecek briketlerle birlikte kaynaklanır.

Briketlerin alıcıları özellikle Euroline tarafından talebe uygun teslimat alan yapı malzemesi mağazalarıdır. Daima teslimata hazır olabilmek için Göttingen'deki üreti-min bitişiğinde, az çok aynı seviyede ka-lan üretim ve mevsimsel farklı taleplerin arasında tampon görevi üstlenen bir depo bulunmaktadır.

Briketler, miktar açısından topak üre-timine yaklaşamayan, bir yan üretimdir. Ancak nihai tüketicileri farklıdır. To-paklar genelde hususi Alman evlerinde, çoğunlukla otomatik kazanlar ve hatta farklı otomatikleşme seviyesine sahip fı-rınlarda kullanılırken briketler daha çok geleneksel yakma tesislerinde yakılmak-tadır. Fakat topak ticaretine kıyasla üre-ticilerden edinilen fiyatlar mevsimsel dal-galanmadan çok daha az etkilenmektedir. Topakların tersine piyasada tek tip briket standartları henüz oluşmamıştır. Sunulan kaliteler, kullanılan ahşap türü ve kaba ve ince malzemenin preslenme oranına göre çok farklılık göstermektedir.

İşletmeye ilave ahşap potansiyelleri dahil edilmiştirİlk yıllarda Euroline briket üretimi için

ham maddenin çoğunu, çevredeki az sayıda kesim fabrikalarından tedarik et-mekteydi. Aynı bölgede bulunan kardeş kuruluşlar Holz-Henkel (planya fabrikası) ve IVG (palet ve paketleme üreticisi) ka-lan ahşapları piyasaya satmaktaydılar. Ar-tık bunları daha çok kendileri kullanmayı düşünmektedir. Bunun için briketlemenin

başlamasından bu yana sorunsuz çalışan parçalayıcı (Vecoplan), daha çok perfor-mansa sahip ve artık kardeş şirketlerden gelen daha büyük parçaları da briket üre-timi için hazırlayan, yeni bir parçalayıcı ile değiştirilmiştir. Tedarikçisi örn. ahşap zanaatınada daha küçük parçalayıcılarıda üreten Zuzenhausen`deki firma Amis'tir,. Euroline'a teslim edilen parçalayıcı aslın-da, onu teslim alamayan Rusya'daki bir müşteri için öngörülmüştü. Bu neden-le makineyi kısa sürede teslim almaları mümkün olmuştu.

Zerma „ZWS 2600 S'nin“ özelliklerin-den biri parçalayıcı milin (çap 404 mm) çift bıçak sırası ile donatılmış olmasıdır („S“ bunu temsil etmektedir). Böylece 124 içbükey şekillenmiş kesici taşlar dört yönlü kullanılabilmektedir. Kesici başların üzerinde cıvatalanmış bıçak tutucuları, rotor üzerindeki frezelenmiş bıçak ceple-rinde konumlanmıştır ve onlar da cıvata-lanmıştır, bu nedenle değiştirilmeleri de mümkündür. Bıçaklar, bıçak ceplerinden makineye kaynak uygulamadan çekme düzeneği ile (üreticinin makineleri ile bir-likte gönderilir) çekilip çıkarılabilirler.

Tek milli shredder denilen parçalayıcının mili her iki taraftan 90 kW gücündeki bir elektrikli motor tarafından tahrik edildi-ğinden, saatte 5 t parçalama malzemesi hazırlamaya ayarlanmış makinenin do-nanımı yeterli motor gücüne sahiptir. Bu tipin seçilmesinin nedeni, büyük bir kal-dıraç ile sağlanan 2540 x 2105 mm'lik ça-lışma çapıdır. Ayrıca makinenin çalışmayı hızlandırmak için – aslında geriye doğru çalışması için – itici bir turbo hidroliğe sahiptir.

Neredeyse 2,40 m'lik dolum hunisi par-çalayıcının forklift ile doldurulmasını kolaylaştırmaktadır. Sürücü huniyi dol-durduktan sonra parçalayıcıyı çalıştır-maktadır. Huni tabanının hafif eğiminden dolayı parçalanacak ahşabın bir kısmı parçalayıcı silindire doğru kendiliğinden kaymaktadır.

Kontrol edilebilir elektronikAhşap parçalarını parçalayıcı silindire

doğru bastıran iticinin yapı şekli, kolay yönlendirilmesinden dolayı az sayıda kay-nak kısımlarına sahiptir. Aşırı yüklemeden korunmak için hidrolik yüke bağlı olarak parçalayıcının ana motoru ile bağlantılıdır. Buna ek olarak şanzımana, örn. bıçak kı-rıkları, şanzıman arızası veya mil kırılması gibi engelleyici materyallerden dolayı olu-şabilecek hasarları önleyen, şanzıman ka-patıcı düğme takılmıştır. Makinenin elekt-ronik emniyet tekniği basit olduğundan, çok fazla uzmanlaşmamış marangozlar tarafından da onarılabilecek özelliktedir. Yan kapakların açılması iticinin arkasın-daki kısmın da kolayca temizlenmesini sağlamaktadır.

Parçalanan ahşap, parçalayıcının alt ta-rafındaki kazıma taşıyıcısı üzerinden ha-reketli bir kaydıraktan, parçalanan malze-menin bir sonraki işlem için geçici olarak depolandığı, 2,40 m yüksekliğindeki kon-teynerlerin doldurulmasını sağlayan, tah-liye kısmına ulaşır. Tahliye kısmına metal bir ayrıcı takılmıştır.

Kevgir boyutu 30 mm'dir (yuvarlak delik-ler). Parçalanan kırıntılar aynen planya ta-laşları gibi kurutma sonrası briket üretimi için bir çekiç değirmeni tarafından tekrar parçalanır. Göttingen'li üretici çekiç de-ğirmeni veya kurutma ve briket baskıları arasına yerleştirilen ön hazırlık muhafa-zaları ile olumlu deneyimler elde etmiştir. Bir taraftan, briketlerin düzgün olmasını sağlayan bu muhafazadaki talaşlar karış-tırılırken, diğer taraftan gerektiğinde ek-lenen su ile talaşlar gerekli nem oranına kavuşturulmaktadır. Bu da briketlerin eşit kalitede olmasını sağlamaktadır.

Mevcut parçalayıcının Amis'inki ile değiştirilmesi ile kardeş şirketlerden edinilen ahşap kalıntıları briket üretimi için büyük oranda parçalanabilirler. Bunlar şimdiye kadar genel-de satılıyordu. Resimler: J. Krauhausen (4)

Hayvan yataklamaları briket üretimi için ilginç bir seçenek olmuştur.

Çift kesim baş takımlı parçalayıcı milinden görüntü („S“ sürümü) Euroline'da ön iki briket baskısı aynı anda çalışmaktadır.

WTT A/S Jyllandsvej 9 - DK-7330 Brande

Tel. + 45 97181088 - Fax + 45 87181099 Email : [email protected] - Web : www.wtt.dk

1

2

3

4

1

24

Kazan basınç emprenye üniteleriKatran yağı emprenye üniteleriÇift vakumlu emprenye üniteleri

Sıcak buhar vakum kurutucusuYapım ahşabı için CleanTech vakum kurutucuMeşe ağacı için çekirdek tütsüleme yöntemine sahip vakum kurutucu

3 Sıcak yağ / keten yağı emprenye üniteleri

Vakum enprenyeleme ve keten yağı ile boyama ve emprenyelenmiş ahşap yapı parçalarının seçmeli kurutulması.

Termik ahşap üniteleri

İç ve dış kullanım özelliklerini geliştirmek için iğneli yaprak ağacı ve kerestenin termik olarakişlenmesi.

WTT Özellikleri:• 7 gün 24 saat hizmet• =�������������JQQQW�������������������$��������• ���������������������;����������������

• ��"������������������������������ ��������• m3��>��������������������������������• =�>���������� ���F�XXXZX��Z=[

Page 22: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Sayfa 22 · Holz-Zentralblatt

Doğal deri sezgisi ileTM Collections on yıl içinde »Tommy M« markası ile çok iyi bir isim yapmıştır

fi. „Gerçek deri“ – tüketici bununla sınırsız kaliteyi özdeşleştirmek-tedir. Kendini hemen hemen dünya çapında kanıtlamış bir marka sertifikası. Bu nedenle kaplama branşının bu sembolde gözü ka-lıyor bir sekilde – çünkü her türlü yapay madde kopyaları ile az boğuşmuş değiller. Fakat deri uzmanları ile görüşen biri, deri dün-yasında da her şeyin ahşap üreticilerinin sandığı kadar sağlıklı ol-madığını öğrenir. Genelde normal bir insanın deri dokusu olarak gördüğü şey, çoğunlukla kabartma baskılı zımparalanmış deridir. Thomas Machalke gibi deri tutkunu olan biri için tüyler ürperti-ci. On yıl önce Lichtenfels'de „Tommy M“ marka ismiyle tanınan TM Collections şirketini kurdu.

Evet, ben Hochstadt'daki Machalke Polsterwerkstätten GmbH firması-nın kurucusu Christoph Machal-

ke'nin oğluyum diyor Thomas Machalke. Ve evet, o da 2000 yılından önce babası ve amcası ile birlikte şirkette çalışmış. Fa-kat Machalke 2001 yılında isim hakları ile birlikte bir yatırım grubu tarafından dev-ralınmış. Bundan böyle Machalke Ailesi-nin Machalke firması ile bir alakası yok-tur. Nokta. Eğer o da babasının sözünü dinlemiş olsaydı, onunda döşeme mobil-yaları ile artık işi olmazdı. Çünkü babası ona mutlaka başka bir şey ile uğraşmasını tavsiye etmiş. O da bunu denemiş. Konak-lama sektöründe, özellikle Hollanda'da, iş kurmayı denemiş. İşi iyi gidiyormuş. Fakat kalbi çok farklı yerdeymiş: Döşeme mo-bilyasında. „Döşeme mobilyasına giren, ondan bir daha kurtulamaz“, diyor Mac-halke.

O günlerde boş zamanlarında mobilya-cıları ve fuarları gezip, sergilenen parça-ları eleştirel bir açıdan inceliyormuş. Ya işlemesi kötü oluyordu, ya derinin kalitesi düşük oluyordu veya tasarımı uymuyordu. Ve sonunda olması gereken gerçekleş-mişti: Yüzündeki gülümseme ile bugün, 2003'te „yapılabilecek en aptal şeyi“ yaptı-ğını söylüyor. En aptal şey de, gerileyen bir pazarda yeni bir döşeme mobilya üretimi ile başlamaktı.

İlk iki yılın iş rakamları da buna göre eksilerde idi, fakat 2006 yılında ilk artılar gelmişti. 2007 ve 2008 de çok iyi geçmiş-ti. Sonra büyük bir müşterinin iflasından sonra 2009'da gerileme olmuştu. Fakat sonrasında dik bir şekilde yükselmişti. TM Collections'ın geliri 2009'dan günümüze kadar neredeyse iki katına çıkarak 6,5 mil-yon Avro olmuştur. Sadece 2012'de yak-laşık %27 artış olmuş (2011: 5,1 milyon Avro). Aslında şaşırtıcı çünkü, son yılların Avrupa iktisadi göstergeleri düşüş göster-mekteydi. Değeri yüksek döşeme mobilya piyasası, genel ekonomik akıma her za-man uymaz, diye açıklıyor Machalke.

Tanıtım bütçesinin düşük olduğunu ve markanın isminin artık tanındığını söy-lüyor. Şirket bazı orta düzey satın alma gruplarında listelenmiştir. Ticari müşteri-lerin sayısı 2011 ve 2012'de 99'dan 299'a çıkmıştır. Şirketin 60 çalışanı mevcuttur.

Başarı Machalke'ye tepeden düşmedi. El sanatları, en iyi malzemeler ve her müş-teriye uyan tasarımlar. Bunu şirketin in-ternet sayfasında „TM Collections olarak mobilya ile yaşama konusunu çok düşünü-yoruz“ şeklinde açıklamaktadır. Harici ve dahili, tanınmış ve tanınmamış tasarımcı-lar ile özel etki bırakan fakat her gün kul-lanılabilen, asil görünen fakat sulandırıl-mamış, hem dört yıldızlı bir otel lobisinde hem de Witten-Herdecke'deki bir oturma odasında kendini gösteren bir tasarım üze-rinde çalışılmaktadır. Doğru orantıyı sağ-layan tasarımdır, diyor Machalke.

Mümkün olduğunca işlevden vaz geçse de mobilyaları sade de değildir. Büyük oturma derinlikleri „Tommy M“ mobil-yalarında bulunur. Buna karşın katlama mekanizmaları, çekip açılabilen oturma kısımları, yükseklik ayarı olan baş destek-leri bulunmaz. „Bunları da yapabiliriz“, diyor Machalke, „fakat müşteri bizden bunu istemiyor.“

Mobilyaların etkisi asil. Bu sadece çe-kici tasarımından kaynaklanmıyor, bunu sağlayan normalde döşeme mobilyasın-dan farklı görünen, farklı dokunuşu olan malzemesidir. Hem kullandığı kumaşlar hem de deri yüzeyleri çok değerlidir ve özellikle deri konusunda bir isim yapmış durumdadır. Mobilyaların yaklaşık %90'ı deri ile teslim edilmektedir. Az da olsa, Machalke isminin faydası olmuştur, çün-kü aynı ada sahip Hochstadt'lı şirket deri-de yıllardır bir numara olmuştur. Aslında deriye olan sezgisini anne sütüyle emmiş, deri DNA'sını da babasından almıştır.

Deri her zaman deri değilmidir?

Ahşap branşında, „Gerçek deri“ arması ile inanırlığı yüksek ve en tanınmış kalite işaretini piyasaya getiren deri sanayisi-ne kıskanarak bakan az değildir. İtalyan „Vero legno“ da iyi bir tanınma oranına ulaşmaktadır. Bu başarı, yoğun pazar ça-balarına rağmen alman Kaplama ve Doğa İnisiyatifi'nin (IFN) „Gerçek ahşap kapla-ma“ kaplama armasında sağlanamamıştır. Artık bu kampanya sonlandırılmış bulu-nuyor.

Machalke'yi dinleyince, derinin her za-man deri olmadığını öğreniyorsunuz. Deri hayvanların derisinden üretilir. Süet as-lında geyik, ren geyiği, kanguru, antilop, ceylan, geyik, manda ya da dağ keçisi gibi doğada yaşayan yabani hayvanlardan elde edilir. Ancak bunların çoğu artık kapa-lı alanlarda tutulmaktadır. Ama derinin büyük bir kısmı özellikle sığır, koyun ve aynı zamanda keçi gibi evcil hayvanlar-dan imal edilmektedir. Genelde mobilya için sığır derisi, ancak istisnai durumlarda koyun derisi kullanılır.

Buna „Et yediğimiz sürece deriyi işle-meliyiz“, diye açıklama getiriyor Mac-halke. Kesilen hiç bir hayvan derisi için kesilmiyor, sadece eti için kesiliyormuş. Deri burada sadece bir yan üründür. Bu bağlamda et tüketimi ve deri fiyatı arasın-da doğrudan bir ilişki de vardır. Böylece Machalke sürekli tekrarlanan, son yıllar-da fiyat artışlarını öncelikle Çin ayakkabı sektörünün talebi ile ilişkilendiren teoriye karşı çıkmaktadır. Fiyatların artmasının asıl nedeni et tüketiminin gerilemesi ve yükselen hayvan yetiştirme maliyetidir. Dünyanın en büyük et üreticisi olarak kabul edilen Brezilya'daki JBS'nin öngö-rülerine bakarsak 2050 yılında 1 kg sığır eti 1 kg ıstakoz gibi pahalı olacaktır (bkz. Holzzentralblatt no 40, Ekim 2012).

ABD'nin USDA Tarım Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre 2013 yılında Ameri-ka'da sığır eti üretimi 1993 yılından bu yana en düşük seviyesine inecek ve hatta canlı sığır sayısı da1952 yılından bu yana en düşük seviyesine inecektir.

Göttingen Alman deri merkezinin bilgi-lerine göre dünya çapında yılda 500 000 t deri üretilmektedir, bu yaklaşık 1,5 mil-yar m2'ye denktir. Yarıya yakın miktarı Çin'de işlenmektedir, özellikle ayakkabı, deri kıyafetler, çanta ve bagaj parçaları yapımında.

Deri fiyatları son üç yılda gerçekten de artmış durumda. Machalke'nin belirtti-ğine göre "Düşük fiyatlı deri" alanındaki artış yaklaşık %60'tır. Buna karşı pahalı

deride fiyatlar ölçülü bir şekilde %10 ila 15 arasında değişen oranda artmaktadır. Yükselen fiyatlar Machalke'yi huzursuz etmiyor. Tam tersine. „Deri yine lüks tü-ketim ürünü oluyor“ diye seviniyor. Son yıllardaki bariz fiyat artışlarından sonra bazı döşeme mobilya tedarikçileri yelpa-zesindeki deri oranını artık azaltmış du-rumda. Fiyatların öngörülmez bir şekilde „plansız artması“ Machalke için de iyi bir şey değildir.

Ancak Machalke gelişmeleri karşılaştır-maktadır: „Deri fiyatı bugün itibari ile on yıl öncesinin seviyesindedir.“ Sonraki yıl-larda deri fiyatları oldukça düştüğünden, deri fiyatları 598 Avro'ya imal edilebilmiş-tir. „Bu zamanlar artık geride kaldı.“

Gelelim kısa deri bilgilerine: Her hayvan türünün deri oranı cok farklıdır. Koyun ve keçide bunu anlarız, ama farklı sığır tür-lerinde de bazen çok büyük farklılıklar vardır. Ortalama bir sığırdan Machalke'ye göre 4 - 4,5 m2 elde edilir. Buna karşı çok ilgi gören güney Almanya veya Avustur-ya sığırından 8 m2, Hint mandasından 3 - 3.5 m2 elde edilir. Bir koltuk için 30 m2 deri gerekir, yani yedi hayvan derisine ka-dar. Almanya'da tipik olarak bilinen üç, iki ve tek kişilik koltuk için 70 m2 gere-kir. Fakat bunun en büyük kısmı mobil-yaya değil de, kesime gidiyor. Machalke %50 - 80'nin kesimde gittiğini tahmin ediyor. Bunların hiç biri boşa gitmiyor. Bu kalan parçalar kendi şirketlerinde işlen-meyecekse satılıyor. Bunda uzmanlaşmış ticaretciler var. En küçük parçalar bile çuvallarda toplanıp teslim ediliyor. Genel-de anahtarlık veya küçük cüzdan üreten Çin fabrikalarına gönderiliyor. Zımpara tozu da satılıp, baskı derisi dediğimiz şeye dönüştürülmektedir. „Derinin %100'u kullanılır“, diyor Machalke.

Biyolojik olarak bakıldığında hayvanla-rın derisi üç katmandan oluşur, üst, orta ve et katmanı. Kural şudur: Deri ete ne ka-dar yakınsa değeri aynı oranda düşer. Ay-rılmamış deri 3,5 mm'yi aşan kalınlıktadır. Bir deriye „Ayrılmış deri“ deniyorsa, dü-şük değerdeki et derisi ayırılmıştır. Mobil-yada genelde arka kısım ve yan kısımlar için kullanılır. Üst katman ise sırt, oturma kısmı ve kol dayamalıkları gibi temas yü-zeylerinde. Ayrılmış deri kullanılmışsa, bunun belirtilmesi gerekir. Deri merkezi-ne göre üstte ifade edilen bir mobilyayı şu şekilde etiketlemek gerekir: „Arka ve yan kısımları ayırma derisinden oluşan deri koltuk“. Machalke genelde üst katmanı ve kısmen de tamamen deri kullanıyor. „Buna sadece çok az kişi cesaret edebilir.“

Ayakkabılarda olduğu gibi deri mobilya-ları etiketleme yükümlülüğünün olmama-sı şaşırtıcıdır. Kıyafet için de yoktur. Deri merkezinin buna yönelik açıklaması şöy-ledir: „Maalesef mobilya alıcıları çoğun-lukla doğru bilgilendirilmiyor.“

Machalke'ye göre de bu böyledir: „Piya-sada sunulan birçok şey etiketine uymu-yor.“ Ona göre bunun nedeni, ticaretteki

artan baskıdan dolayı, maliyetli olduğun-dan müşterileri bilgilendirecek eğitimli satıcıların çalıştırılmamasından kaynak-lanmaktadır. Bunu çözmek ve gerçek de-rinin ne olduğunu ve dokunuşunun nasıl olduğuna ilişkin bir bilincin oluşması için, TM Collections, ticaret ve nihai müşteriye deri dünyasını tekrar tanıtmak üzere ken-di yerleşiminde eğitim vermeye başlamış-tır. Machalke: „Eğitimlerde sadece kendi malzemelerimizi ve el sanatlarımızı tanıt-mayıp, anlayıp anlaşılmak, öğrenmek ve öğretmek, gözlemlemek ve gözlemlenmek istiyoruz.“

Mezbahadan tabakhaneye

Deri satışı genellikle ham deri satıcıları

ile uzun vadeli sözleşmeleri olan kesimha-neler üzerinden gerçekleşmektedir. Onlar da deriyi tabakhanelere satmaktadırlar. Tabaklamada deriler tabaklama maddele-ri ile dayanıklı hale getirilmektedir, bu iş-lemde özellikle suları alınır. Krom tuzları ve mineraller ile işleme, sentetik tabakla-ma (örn. formaldehit veya fenoller), bali-na yağı tabaklaması (balina yağı veya ba-lık yağı) ve meşe, çam kabuğu, quebracho ağacı veya mimoza kabuğun etki madde-lerini içeren bitkisel tabaklama maddeleri ile tabaklanması işlemleri vardır.

Bu bitkisel tabaklama türleri de tam ola-rak ekolojik değildir diyor Machalke. Ge-nelde bitkiler çoğunlukla plantasyon tarzı monokültürler içinde özellikle bu amaç için yetiştirilmektedir. Bu nedenle Mac-halke'nin programında 2011'den itibaren „Biolive“ adlı deri koleksiyonu mevcuttur. Bu işlemde deri, zeytin yaprağı ve zeytin pirinası gibi zeytin hasadı sırasında za-ten çıkan maddeler kullanılarak tabak-lanmaktadır. Machalke avantaj olarak ekolojik güvenli ve aynı zamanda yüksek kalitede olmasını saymaktadır. Derinin dokunuşu yumuşacıktır ve „muhteşem doğal renklere“ bürünmektedir.

Tabaklamaya göre derinin rengi farklı olur, örn. krom tuzu ile tabaklanmış deri mavi griğimsi olur. Genelde deriler sonra-dan müşterinin beğenisine göre boyanır. Bu işlem 300 - 400m2 deri kapasitesindeki fıçılarda tamamlanır. Deriler fıçılar içinde satılır çünkü eşit boyamayı sadece onlar garanti eder. Renklendirici madde olarak genelde anilin olarak adlandırılan boya kullanılır, anilin deri kavramı da buradan gelmektedir. Bunlar yüzeyinde başka renk bulunmayan düz derilerdir.

Özellikle döşeme mobilya alanında, bo-yandıktan sonra, genelde püskürtülerek, pigment temelinde koruyucu bir boya katmanı oluşan pikmentli deri ile daha sık karşılaşılmaktadır. Böylece anilin deri-sinin (sadece koyu renkler mümkün) ter-

sine pigmentli deri her renge boyanabilir. Deri merkezine göre bu pigmentleri, sü-rülen bir su damlasının yüzey tarafından emilmemesinden ayırt etmek mümkün. Machalke %80 - 90 doğal haline bırakıl-mış, yani pigmentsiz deri kullanmaktadır. „Doğal deri soğuk değildir ve üzeri de ter-letmez“ diye açıklıyor Machalke.

Mobilyadaki deriler çoğunlukla doğal dokularını kaybederler. Zımparalanıp, sonrasında istenen dokuya göre yeniden şekillendirilirler. Zımparalama döner bir silindir üzerindeki zımpara kağıdı ile ger-çekleşir. Deriye bundan sonra doku uygu-lanmazsa yüzey hafif pürüzlü olur ve buna da nubuk denir. Kabartma baskı veya üze-rinden silindir geçilmesi ile uygulanır.

Kabartma daha çok görsellik için ve ma-liyet açısından işlenir. Maalesef hayvan de-rilerinin tek tip dokusu yoktur. Cildin or-tasındaki deri çoğu zaman ince renktedir ve kenarlara doğru kabalaşır. Ancak deriyi işleyenler ve müşteriler genelde tek tip doku istiyorlar. Ayrıca kafalarındaki sığır ve timsah derisine de uymalı. Bu nedenle tek tip olması sağlanır. Deri merkezinin bildirdiğine göre, bazen uzmanların bile çok ayrıntılı incelemeden bu kabartmaları orijinal deriden ayırt edemedikleri kapla-ma branşı için bir tesellidir (belki).

Deri yüzeylerine kabartma uygulanma-sının bir başka nedeni de yara izi hasar-larıdır. Bunlar yara veya böcek sokmaları olabilir. Hayvanın derisinin nasıl olduğu kasap için çok önemli değildir. Fiyat etin kilo fiyatı üzerinden belirlenir. Derinin tüm yüzeyi tek tip ve kusursuz bir yara izine kavuştuğundan, kabartmada kesim genelde azalıyor.

Machalke deriyi çoğu zaman İtalya ve İspanya tabakhanelerinden almaktadır. Kısmen Almanya ve Avusturya'dan da. Al-manya İtalya ve İspanya'dan sonra Avru-pa'nın en büyük üçüncü deri üreticisidir. Deri merkezinin verilerine göre Almaya'da hala 2011 yılında 2500 personel istihdam eden yaklaşık 50 tabakhane bulunmaktay-dı (2006: 3000 personele sahip 80 tabak-hane).

Lichtenfels'de el işi

TM Collections'ın deposunda 20 000 m2 mevcuttur, bunların değeri birçok milyon Avro'dur. Bunlar genelde sığır derileridir ancak mobilyalar fil derisi ile de kap-lanmaktadır. Müşterinin tercihine göre. Değerli deriler depodan kesime gelir. Ke-simler orada, çok sayıda şablon yardımı ile sadece elle yapılır. Burada çalışanların akort çalışmadığını belirtmek Machalke için önemlidir. Mal sahibinin dediğine göre kesimde çok para kaybedilmektedir.

Dikimler genelde Lichtenfels'dedir, fa-kat tedarik Çekoslavakya'daki işletme üzerinden de yürütülür. Şekil ve kalitenin yanında dikişler de „Thommy M“ marka-sının bir özelliğidir. Marka özellikle deri kenarlarının uçlarına doğru açıktan dikil-mesi ile ünlüdür (bakınız fotoğraf). İske-letler yerel iskelet imalatçılarından temin edilmektedir. Genelde kayın ve özellikle dayanıklı sunta plakaları (Pfleiderer'den „MFP“) ve kaplama plakalarından imal edilmektedirler. Yaylar ve köpük dolgular da orada montajlanır. Bu yüzden ön dolgu alanı çok küçüktür ve sadece bir veya iki çalışanı vardır. Dolgu döşemesi bir erkek işidir, TM Collections burada ortalama 10 personel çalıştırmaktadır. Mobilyalar sonrasında paketlenir ve müşteriye gönde-rilir. „Deri bizim tutkumuz ve bizim özel-liğimizdir. Nazik ve ustaca işlendiğinde, mobilya kılıfı için en güzel malzemedir“ diye hayranlığını dile getiriyor Machalke. „Yıllar geçtikçe güzelleşen bir malzeme“.

Eylül 2013Mobilya

Thomas Machalke deri hakkında saatlerce konuşabilir ve dinleyen de sıkılmaz çünkü, bu adamın deri konusunda gerçeketen söz sahibidir. Ve gösterecek, daha doğrusu doku-nuşunu hissetmenizi sağlayacak şeyleri de vardır. Çünkü onun derisinin dokunuşu diğer mobilyalarınkinden çok farklıdır.

TM Collections ahşap ile de uyumlu: „Al Jazar“ modelindeki fındık ağaci Resimler: Schorn & Groh (3), Fischer (1)

„Thommy M“ markası değerli deri ve iyi el işlemesi ile ünlüdür. Uygulanan dikişi de farklıdır. Resmin solunda „Aramon“, sağında „Andiamo“.

Page 23: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ

Fritz Sielemann u. SohnKereste fabrikas� ve ah�ap ma�azas�

M E � EM E � E26 – 120 mm

K AY I N A� AC IK AY I N A� AC IProfil çubuklar – A/B-mobilya – ta�ra usulünde ürünler

Telefon +49/151/12 65 40 56 • Faks +49/52 08/12 49

Termik ahşapMeşe, kayın, fıstık

çamı, dişbudak, çam ve istediğiniz diğer ahşap türlerinde

[email protected]

Ürettiklerimiz: Karaçam/duglas, ladin ve çamdan

kazıklı çit, direkler ve yarı ahşaplar.Ayrıca şunları sunmaktayız: Ak diken dahil,

zımparalanmış tomruklar, 4,6 ila 20 cm arasında, 12 m boyuna kadarfrezelenmiş

iğne yapraklılar, kendi imalatımız olan bahçe ahşabı, kd, yeşil/kahv-erengi veya emprenye edilmemiş.

[email protected] Hömberg

57413 Finnentrop-FretterFaks 0049 (0)27 24/3 23

Mobil 0049 (0)172/2 70 80 39

EN KALİTELİ MEŞELER50, 60, 65, 70 mm kalınlıklarda

Her kalınlık ve kalitede ahşap keresteler, FSC ve PEFC sertifi kalı

Industriestr. 16D-74239 HardthausenTelefon +49 7139/13 [email protected]

=

√=eçäòJ=ìK=_áçã~ëëÉJ

ÑÉìÉêìåÖë~åä~ÖÉå

Eîçå=PMM=ât=Äáë=PMKMMM=ât

báåòÉäâÉëëÉääÉáëíìåÖF

√=bäÉâíêáòáí®íëÉêòK=~ìë

_áçã~ëëÉ=EhthF

Eîçå=OMM=Äáë=OMKMMM=âtÉä

báåòÉäíìêÄáåÉåäÉáëíìåÖF

√=k~ÜJ=ìåÇ=cÉêåï®êãÉJ

ÑÉìÉêìåÖÉå

mlivqb`ekfh=iìÑíJìåÇ=cÉìÉêìåÖëíÉÅÜåáâ=dãÄe

^JORSQ=tÉáëëÉåÄ~ÅÜ=E^rpqof^FI=e~áåÑÉäÇÉêëíê~=SV=J=TN

qÉäK=MMQPLOSTOLUVMJMI=c~ñW=MMQPLOSTOLUVMJNPI

bJj~áäW=çÑÑáÅÉ]éçäóíÉÅÜåáâK~íI=fåíÉêåÉíW=ïïïKéçäóíÉÅÜåáâKÅçã

&�'()*+/24578;<+4=7>=?#@#)<=@#(tek kazan gücü \QQ �a \Q QQQ kX aa��]

&�24578;<+'+)+<+7;@278@+;2>2D�E�F(200 ila 20 000 kW tek tü�in gücü]

&=7#)*+/G<I+J+<#J#;>=J2J;+>2;+J2J<+@2

�����N�����(?;O()'P+(+@()IJ;+QR)27�>/��OUVX�E+2JJ+)/=QRD�������F��=2)?+<'+@J;@YXZO[\

�+<Y!!�]^UX[U^"Z!O!�P=7J`!!�]^UX[U^"Z!O\]��O�=2<`5?cQ+df5<4;+QR)27Y=;��);+@)+;`hhhYf5<4;+QR)27YQ5>

=

j�n�p���q����u�v�p�_`f`j��q�x{�}~{j�j�����{x�������j~�x���x��x

�q�x{qx��j�x��x

j�n�w�x�����u�v��� {��q���{��xj�j� �����j����x{���~�x{q�����q�� x�x��qj�`�j�f����������fj� x�x���j�`�j�f��������������������j~�x���x��xj� �q�x{qx��j�x��x

= ������Bükme-����

www.ghebavaria.de

Yüzey teknolojisiwww.nestro.de

������������� �������� ���������� ��REX – KUPFERMÜHLE – WEINIG – LEDINEK

Telefon +49 (0) 88 41/62 33 06, Faks 58 40, www.mormac.de

EUROBLOCK Verpackungsholz GmbH · Mühlenstraße 7 · D-86556 Unterbernbach/Bavaria · Tel. +49 8257 81-209 · Fax +49 8257 81-221 · [email protected] · pfeifergroup

PLAKA KÜTÜĞÜ AVANTAJLARI Kırılma yok Çivi çekip çıkarma direnci yüksek İşletme güvenliği çok iyi Kurutma masrafları yok „no-solid-wood“ ISPM 15 taleplerini karşılamaktadır KERESTE PAKETLEME AHŞABIPLAKA KÜTÜKLERİ

Avrupa/Amerikan me�e kaplamaAmerikan akçaa�aç kaplamaAmerikan ceviz kaplamaAvrupa gül me�esi ve 60’tan fazladi�er ah�ap türleriBühl GmbH & Co. KGIndustriestr. 15, D-97483 EltmannT.+49/95 22/94 33-0, Faks 94 33-30

Eylül 2013 İlanlar Holz-Zentralblatt · Sayfa 23

R�O=)�dR5<�O�+);@=</<=;;YQ5>

�=?;=<#7�5<�O�+);@=</<=;;

2<=)f=�=@#)'=/=%=@#<#J=;#%

�<=)'=)#%>=)<#�#`�O�=2<

*+=<#%<=@�

Page 24: Türkçe özel baskı - holz-zentralblatt.de fileEylül 2013 Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ